Başörtülü aday: Kavakçı olayı yaşanmaz

Başörtülü bağımsız milletvekili adayı gazeteci Aynur Bayram, konuştu. "Millet iradesini meclisten kovanlar gerekli cevabı aldı" diyen Aynur Bayram, seçim sonucundan umutlu.

ABONE OL
GİRİŞ 29.04.2011 15:34 GÜNCELLEME 29.04.2011 15:34 İç Politika
Başörtülü aday: Kavakçı olayı yaşanmaz
Başörtülü aday: Kavakçı olayı yaşanmaz

Arzu Erdoğral röportajı

Aynur Bayram… Bağımsız milletvekili adayı… Onu diğer adaylardan ayıran özelliklerinden biri de başörtülü olması!

Aslına bakarsanız bugün başı açık bir kadının adaylığı üzerinde durulmadığı gibi onun da sadece halk için neler yapabileceğini konuşmalıydık. Ama gel gör ki demokratik bir ülkede bizler halen bu konularla muhatap kalıyoruz.

Partilerin başörtülü aday gösterip göstermedikleri ayrı bir konu… Ya da gösterilen isimler arasındaki kadınların amacı nedir bilemiyorum. Kişilerin sadece başörtülü olmalarından dolayı desteklenmesini de çok doğru bulmuyorum.

Şayet hem insan hakları mücadelesi veren hem de bunu bilinçli bir şekilde yapan bir aday olursa destekleyeceğimi söylemiştim. Aynur Bayram’ı ilk Ankara’da tanıdım. İçten ve samimi bir gazeteci olduğunu düşündüm. İşte bu nedenle onu sizlerin de tanımasını isteyerek kendisiyle hoş bir söyleşi gerçekleştirdim. Kararı siz verin…

"BİR GAZETECİ HAKSIZLIK KARŞISINDA SESİNİ DUYURAMIYORSA VATANDAŞ NE YAPSIN"

Ne yazık ki ülkemizde başörtülü kadınlar daha fazla hak ihlallerine maruz kalıyor. Öncelikle sizi bir gazeteciyken bağımsız adaylığa iten süreçte neler yaşadığınızı sormak istiyorum.

Ben yaşamımın büyük bir bölümünde başörtüm ile ilgili çok büyük sıkıntılar yaşadım. Bunların sonuncusu ise yakın zamanda sarı basın kartım olmasına rağmen gazeteci olarak meclise alınmamam oldu. Yaşadığım bu olayı bir gazeteci olarak habere dönüştürüp mağduriyetimi duyurmaya çalıştım. Daha sonra da tüm siyasi partilere; AK Parti, MHP, CHP, BDP, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'na, İnsan Hakları Komisyonu'na dilekçe yoluyla, çok sayıda milletvekiline telefon yoluyla ve yüz yüze anlatarak bu sorunun giderilmesi ve bu çirkin yasağın ortadan kaldırılması için gerekli çabanın gösterilmesi talebinde bulundum, ama ne yazık ki bir sonuç alamadım ve kendime şu soruyu sordum. Ben bir gazeteci olarak hakkımı arayamıyor, sesimi duyuramıyorsam sade bir vatandaş uğradığı bir haksızlığı, yaşadığı bir mağduriyeti nasıl duyurabilir? Ne yazık ki bir cevap bulamadım. Gelelim benim mağduriyetime...

Yaşadığım bu haksızlık, içinde bulunduğum bu durum beni psikolojik olarak inanılmaz derecede etkiledi. Bir şey yapamamak, oturup beklemek bana göre bir şey değil. Akabinde seçim sürecine girdik. Siyasi partilerde başörtülü kadınların milletvekili aday listelerinde yer alacağına dair esen rüzgar ve bunun gerçekleşeceğine dair olan inancım son ana kadar devam etti. Ancak ben ve benim gibi düşünen çok sayıda insan büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Parti engeline takılan bu başörtülü kadınların bağımsız aday olması gerektiğine dair düşüncelerimi köşe yazılarımda paylaştım. Ancak burada da bağımsız adayların önüne konulan parasal engeli eleştirdim. Aslında tüm bunlar beni tetikleyen somut nedenler oldu diyebiliriz.

GENÇ YAŞTA SİYASETE GİRECEĞİMİ HİÇ DÜŞÜNMEMİŞTİM

Genç bir gazeteciyken bir gün böyle bir alana yönelebileceğinizi hiç düşünmüş müydünüz?

Öncelikle ben zaten 30 yaşımda genç bir gazeteciyim. Yakın bir gelecekte siyasete atılmak gibi bir düşüncem olmadı. Belki Allah ömür verirse çok sonra gazetecilik mesleğimde edindiğim tecrübeleri milletim adına kullanabilmek için siyasete atılmayı düşündüm, ama bu kadar genç yaşta ve bu kadar cesur bir şekilde siyasete gireceğimi hiç düşünmemiştim doğrusu.

DAMDAN DÜŞEN BİRİ DAMDAN DÜŞENİN HALİNDEN ÇOK İYİ ANLAR

Pek tabi ki her insanın milletvekili olma isteği gibi bir hakkı vardır. Ancak siz kendi adaylığınızı bir hak ve hukuk mücadelesi üzerine kurdunuz. Şayet seçilirseniz bu kararlılıkla adım atacağınıza inanıyor musunuz? Yani makamın verdiği haklar değil benim insanlar için savunacağım haklar önceliğim olacaktır diyebilir misiniz?

Elbette... Ben yaşamım boyunca hep bu felsefeyi savundum. 'Zulme sessiz kalmak zulümdür.' Bu noktada her ne şekilde olursa olsun zulme ve haksızlığa uğrayan, sesini duyuramayan kim olursa olsun benim kapımı çalabilecek. Ben gücümü bu insanların dua ve enerjilerinden alacağım. İnancı, dili, dini, ırkı, rengi ne olursa olsun. Kapım her zaman, herkese açık olacak. Çünkü ben onlardan biriyim. Çalmadık kapı bırakmayan ve bunun sonucunda çaresiz kalan, sesini duyuramayan bir insanım. Yani aslında ben damdan düşen biriyim ve damdan düşenin de halinden çok iyi anlarım.

PARAYA ENDEKSLENEN BİR HAK OLUR MU?

Bir gazeteci olarak mecliste yaşadığınız sıkıntılardan bahsettiniz. Şayet seçilirseniz neler yapmayı planlıyorsunuz?

Öncelikli hedefim bağımsız adaylar önüne konulan ki ben bunun özellikle kadınlara hatta başörtülü kadınlara yönelik bir durum olduğunu düşünüyorum. 450 TL'den 7 bin 734 TL ye çıkartılan bağımsız aday başvuru bedelinin iptali için gereken çabayı göstermeyi planlıyorum. İnanın ki başörtülü olup bağımsız aday olmak isteyen, ama parasal nedenlerden dolayı aday olamayan çok sayıda kadınla konuştum. Bu kadınlarımızın sadece parasal nedenlerden dolayı demokratik haklarını kullanamaması ne kötü bir durum...

Devletin bir bireyin seçilme özgürlüğünü paraya endekslemesi ne kadar yanlış. Sadece bu da değil. Partilerin yüzde 10'luk baraj engeline ne demeli? Bu engellerin kaldırılması adına demokratik hak arayışımı sonuna kadar kullanacağım. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Bununla beraber ben ifade ettiğim gibi genç bir insanım bugün ülkemizde milyonlarca işsiz genç var. Çoğuna bizler beyaz yakalı işsizler diyoruz. Ne yazık ki bu gençlerimiz öğrenim süreçlerinde devletten aldıkları öğrenim katkı kredisini geri ödeme şansına erişememiş ve devlet tarafından icraya verilmiş çaresiz durumda. Bırakın işsiz olan gençleri, iş bulup aldığı parayla geçinebilen ve borcunu ödeyebilen kaç gencimiz var. Ben üniversiteden mezun olup, çalışmaya başladığım halde öğrenim 4 yıldır öğrenim katkı kredimi ödeyemedim Biz gençler eğitimimizi borçla bitirip, hayata borçla atılıyoruz. Daha sonra gençlerimizin potansiyel ve kapasitesini tartışıyoruz. Bence bu gençlere yapılmış olan çok büyük bir haksızlık. Bu noktada gençlerimizi ve onların sıkıntılarını meclis sandalyelerinde oturacak olan abla ve ağabeylerine duyurma noktasında gençlerden alacağım güçle dile getireceğim.

Ayrıca, ülkemizde yaşayan yaklaşık 30 milyon kadınımızın, 8 milyon engelli vatandaşımızın, sorunlarını ve çözüm yollarını birebir istişare ederek, meclis gündemine taşıyacağım. Ülkemizde 13 milyon işsiz insan var. İşsizlik sorununun gelip geçici çözüm yöntemleriyle halledilemeyeceğini hepimiz gördük. Milletimiz siyasi partilerin ve liderlerinin kavga ve gürültüleri arasında unutuluyor. Umutlar hep bir başka bahara, daha doğrusu bir sonraki seçim vaadine bırakılıyor. İstikrardan söz ediliyor, ama ne yazık ki bu istikrar milletin tabanına yansımıyor. Bunu da rakamlarla gösterelim; bugün evlenme yaşına gelen 18 milyon genç insanımız parasal engeller yüzünden evlenemiyor. Evlenenlerin büyük bir kısmı da ekonomik nedenlerden dolayı boşanıyor. İnsanlarımız mutsuz ve umutsuz bu noktada bir umut ışığına ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum.

MİLLETİN İRADESİNİ MECLİSTEN KOVANLAR CEVABINI SANDIKTA ALDI

Açıkçası seçildiğiniz takdir de mecliste yeniden bir Merve Kavakçı hadisesi yaşanacağını düşünmüyorum. Ama ya olursa diye hiç düşündünüz mü?

Bende sizin gibi Türkiye'nin değiştiğine inanıyorum. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil Allah'a şükür. Dün milletin iradesini meclisten kovan siyasi irade sandıkta cevabını aldı. Bir daha hiç kimsenin bu kadar sert bir cevabı almak isteyeceğini düşünmüyorum.

EKİBİMİZ GÖNÜLLÜ İNSANLARDAN

Adaylık sürecinde aldığınız tepkiler nasıl? Aday olduğunuz Ankara 2. Bölge de halka kendinizi anlatmak adına neler yapıyorsunuz?

Adaylığımı açıkladıktan sonra aldığım tepkiler çok olumlu oldu. Ben bu kadar büyük bir ilgi ve alaka beklemiyordum. Altındağ Güneşevler Mahallesi'nde seçim büromuzu tuttuk. Tamamen gönüllü insanlarla bir ekip kurmaya çalışıyoruz. Bu noktada sivil toplum örgütlerinin desteğini bekliyorum. Bölge halkıyla bir araya gelip onlarla toplantılar yapmayı amaçlıyorum. Şu an için teknik argümanların tamamlanmasını bekliyorum. Seçim müziğimiz bitmek üzere. Elimden gelen gayreti göstermeye çalışıyorum ve bize destek olmak isteyen herkesi ekibimize katılmaya davet ediyorum. Kapımız herkese açık.

TOPLUM VİCDANIYLA EŞDEĞER OLAN BU DURUŞA SAHİP ÇIKSINLAR

İnsanlar Aynur Bayram’ı ne için seçmeli?

Yasaksız bir Türkiye isteyenler, artık düşüncesinden, inancından ve yaşam biçiminden dolayı ötekileştirilen insanların sesinin duyurulması ve bu doğrultuda insan odaklı bir siyasi güdüm oluşması, kadın hassasiyetinin artık Türk siyasetine kazandırılması için, Bağımsız aday Aynur Bayram'a her evden bir oy vererek bu sivil haykırışa toplum vicdanı ile eşdeğer olan bu duruşa sahip çıkmalı diye düşünüyorum.

Genç nüfusa sahip olan bir ülke olarak ideolojik kavgalardan uzak, herkesin gerçekten eşit olduğu günlere kavuşmanın altın anahtarı nedir desem size tek cümle ile ne söylersiniz?

Gelecek, gençlerle güzelleşecek, biz inanalım arkası gelir inanın.

AYNUR BAYRAM KİMDİR?

1980 yılında Bursa’da dünyaya geldi. 1991 yılında ilköğrenimini tamamlayan Aynur BAYRAM Yatılı Kuran Kursunda Kuran eğitim aldı. Başörtüsü yasağı sebebiyle eğitim hayatına devam edemeyen adayımız. 28 Şubat mağduriyetinden dolayı eğitimine ancak 19 yaşında Açık Öğretim yoluyla devam edebildi. 2005 Senesinde Niğde Üniversitesi Radyo TV bölümünden mezun oldu. Adayımız halen Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümüne devam etmektedir. Çocukluk hayali olan Gazetecilik Mesleğini Yapma imkanına kavuşan adayımız TRT, Yenişafak, Dost TV gibi pek çok ulusal medya kuruluşunda foto-Muhabirliği ve Program yapımcılığı yaptı. Mesleki hayatını Ankara il gazetesinde sürdürmektedir. Kişisel gelişim alanında pek çok eğitim ve semineri başarıyla bitiren adayımız www.haberevet.com sitesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.

Aynur BAYRAM sarı basın kartı sahibidir.

www.on5yirmi5.com

YORUMLAR 6 TÜMÜ
  • kasım yurtlu 13 yıl önce Şikayet Et
    hilmi sarp TBMM Atatürkün DEĞİL HALKIN MALIDIR DEĞERİDİR,. Zalimler istemese bile ALLAH nurunu tamamlayacaktır. Müslümanların Atatürkle bir derdi problemi yoktur. Atatürk ün arkasına saklanarak İslama ve Müslümana saldıran alçak, karektersizler ortamı gererek nemalanmaktadır. Bunlarda ALLAH ın izniyle hallonulacaktır. Unutmayın Kurtuluş savaşı SÜTÇÜ İMAMLAR sayesinde başlatılmıştır.
    Cevapla
  • WiTaMiN 13 yıl önce Şikayet Et
    Hilmi'ye. Hilmi bey, Bir zamanlar kolaymı şapkasız dışarı çıkmak, Atatürkün inklabı olan şapkayı giymeden dışarı çıkda göreyim, Muhabbeti oluyodu. bugün ise türbanla meclise girme muhabbeti. Mustafa Kemal meclisi açarken örtülü kadın giremez diye kanunmu koydu ? Ecevit tesettürle buraya girmek devlete savaştır demişti. Ama kendisi anayasada olan ŞAPKA'yı giyemeyerek her türk vatandaşı gibi ( buna sende dahil ) suç işlemiş oldu :)
    Cevapla
  • hilmi sarp 13 yıl önce Şikayet Et
    gir bakalım. türbanla gir bakalım kolaysa,bir parti ne kadar iktidarda olsada Atatürk'ün kurmuş olduğu meclise böyle giremezsin.
    Cevapla
  • fetullah ŞİRAZ 13 yıl önce Şikayet Et
    ülkemiz adına hayırlı olur. ülkemiz adına hayırlı olur inşallah keşke aynur arkadaşımızın göztermiş oldugu bu cesareti siyasi partilerimizde 1. sıradan böyle aday gösterebilme cesaretini gösterebilseler
    Cevapla
  • Nevsehirli50FB 13 yıl önce Şikayet Et
    Bir yandan. Bir yandan Hükümet ilk siradan basörtülü birini aday yapmadi diye yanlis yapti diye düsünüyorum, diger yandan "cakallarin" pusuda bekledigini biliyorum. Adamlar hükümet basörtülü birini aday yapsada kapatsak diye bekliyorlar. 9 senede sunlari tam anlami ile susturamadik !
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR