Kasetler kime mesaj veriyor?

Ülke TV'de Aslında Ne Oldu programının konuğu AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu oldu. Hasan Öztürk, Ünal Tanık ve Salih Tuna, siyasetin gündemini ekrana taşıdı. Babuşçu, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun siyaset tavrına karşı çıkarken Kılıçdaroğlu ile siyasette birçok doğru algının içinin boşaltıldığını savundu.

Babuşçu, Kılıçdaroğlu'nun yalanı çok basite indirgediğini, karşısındakine çamur atıp gittiğini savunurken Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemle ilgili iddiaları gündeme getirdi. Babuşçu Kılıçdaroğlu'nun döneminde kurumla ilgili çok sayıda şaibelerin gündeme geldiğini Kılıçdaroğlu'nun Karabulut soyadını neden bıraktığını, Karabulut soyadı ile kuruma yerleştirilen insanların sayısının net olarak ortaya konmadığını, o dönemde hakkında inceleme bulununan kişilerin kuruma alındığına ilişkin iddialara cevap alınamadığını söyledi.  

Türkiye'nin ekonomik alanda çok önemli adımlar attığını buna karşın dış borç gibi bazı alanlarda farklı noktalara ulaşılması eleştirilerine değinen Babuşçu, "Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye'de sanayi önemli bir noktaya gidiyor. Türkiye'nin dış ticaret hacmi büyüdükçe bu tür rakamların olması da doğaldır" dedi.

Muhalefet partilerinin kendi içlerindeki sorunların müsebbibi olarak da Ak Parti'yi gösterdiklerini anlatan Babuşçu, vatandaşların bu yaşananları iyi değerlendireceğine inandığını söyledi.

Programda Ünal Tanık, çıkan kasetlerle ilgili ısrarla Ak Parti'nin suçlandığını yazarların bu olayı Ak Parti'yi sorumlu tutmaya yönelik gayret sarfettiklerini belirtirken Hasan Öztürk, Ak Parti'yi zayıflatma ve CHP'nin önünü açmaya yönelik çabalar gösterildiğini dile getirdi. Hasan Öztürk, kasetlerle öncelikle CHP'yi dizayn ettiklerini ve Silivri'yi CHP içine taşıdığını son kasetlerle MHP'nin dizayn edilmeye başlandığını MHP'nin baraj dışı itilerek CHP'yi daha güçlü hale getirmeye çalıştıklarını savundu.

Ünal Tanık, MHP'nin baraj altına itilmesiyle MHP seçmeninin CHP'ye geçmesi yerine AK Parti'ye yöneleceğini bunu kurgulayan kişilerin toplumu iyi tanımadıklarının göstergesi olduğunu söyledi.

Salih Tuna ise üç ayrı grafik çizerek MHP ile CHP arasındaki ilişkiyi ortaya koydu. Başlangıçta iki farklı parti olan CHP ile MHP'nin 28 Şubat sürecinde ortak noktalarının bulunmaya çalışıldığını bu dönemde Emin Çölaşan, İlhan Selçuk ve Bekir Coşkun'nun CHP olmazsa MHP, MHP olmaz ise CHP'ye oy verilmesine yönelik yazılarının bulunduğunu belirtirken kaset operasyonu ile birlikte de yeni CHP olgunusunun eski MHP'yi merkezine alan bir yapıya dönüştüğünü savundu.