Ecevit'in kutsal mirası ortada kaldı

Bülent Ecevit'e, büyük dedesinden kalan Suudi Arabistan'daki mirasla ilgili 6 yıldır adım atılmadı. Ecevit istedi, Ahmet Necdet Sezer, Diyanet'e talimat verdi ama...

ABONE OL
GİRİŞ 18.10.2011 06:27 GÜNCELLEME 18.10.2011 06:27 İç Politika
Ecevit'in kutsal mirası ortada kaldı
Ecevit'in kutsal mirası ortada kaldı

Mehmet Çetingüleç'in yazısından ilgili bölüm

Suudi Arabistan'da "Peygamber malı" olarak bilinen kutsal toprakları korumakla görevlendirilen Medine Harem Şeyhi Hacı Emin Paşa, Bülent Ecevit'in anne tarafından büyük dedesiydi.

Hacı Emin Paşa, 17 yıl Şeyhülislam olarak görev yaptığı bu topraklar üzerine 5 vakıf, 2 medrese ve çok sayıda kütüphane kurmuştu.

Hacı Emin Paşa'nın koruması altındaki bölge, Hicaz'da ihrama girilen yerden Kabe'ye kadar uzanıyordu.
İşte bu arazi ve üzerindeki mallarla ilgili olarak Türkiye ve Suudi Arabistan'daki mahkemelerde kuşaklar boyu süren dava 2005 yılında sonuçlanmış, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'e de yüklü miktarda miras kalmıştı.

Ecevit, miras haberini alınca, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e çıkarak, kendi payına düşen mirası Türk devletine ve Türk hacılarına bağışlamak istediğini belirtip, hukuki yardım istemişti.

Sezer, bu görüşmeden sonra konuyu dönemin Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu'na havale etti.
Cumhurbaşkanının talimatı üzerine Bardakoğlu başkanlığında bir heyet Ecevit'i ziyaret ederek bir yol haritası oluşturdu.

Buna göre, mirasa konu olan arazi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından devralınacak ve Türk hacıların konaklayacağı yer haline getirilecekti. O günlerde görüştüğümüz Ecevit "Bu mirasın Türkiye'ye, Türk hacılara yararlı olması beni mutlu eder" demişti. Ama mirası bağışladıktan 1 yıl sonra yaşamını yitirdi.

***

Merhum Ecevit'i mutlu edecek adımlar, aradan geçen 6 yıla rağmen henüz atılmış değil.
Düşünün; bir aile, nesiller boyu hukuk mücadelesi vererek büyük bir mirası, üstelik kutsal bir mirası kazanıyor. Ama kazanılan mirasın Türk hacıların yararına kullanılabilmesi için 6 yıldır işlem yapılmıyor ya da yapılamıyor.

Kısa bir araştırma yaptık: Diyanet İşleri Başkanlığı o görüşmeden sonra konuyu Dışişleri Bakanlığı'na bildirmiş ve orada kalmış... Yıllardır ses seda yok. Unutulmuş bir mesele. Ama önemli.
Ecevit'in 5. ölüm yıldönümü 5 Kasım'da. Hiç olmazsa o zamana kadar bu dosya yeniden açılıp işlem başlatılırsa, merhum Başbakan'ın ruhuna iyi gelebilir.

Takvim

YORUMLAR 6 TÜMÜ
  • BekirY 12 yıl önce Şikayet Et
    Yorumculara ters gelmiştir.. Hiçbirşey yapılacağını zannetmiyorum. Bu iktidar ABD yanlısı.
    Cevapla
  • Harun Paşa 12 yıl önce Şikayet Et
    Birisi şu kadına haddini bildirsin!!!. Bir insanın zihinlerde yer ettiği cümle bu olmamalıydı. Mirasmış geç bunları....
    Cevapla
  • mustafa mutlu 12 yıl önce Şikayet Et
    diyanet...edermi hiyanet. bence etmez...veya etmemeli...etmez diye düşünüyorum...
    Cevapla
  • zararkes 12 yıl önce Şikayet Et
    Anlayış. O zaman ABDULLAH GÜL görevde olsaydı. Bu durumun seyri çok farklı olurdu. Bu ergenekoncu zihniyetin yapısı böyle. Halka faydalıysa boşver...
    Cevapla
  • aziz 5 yıl önce Şikayet Et
    Konu yürütmenin işi, Sezer'in değil.
    Cevapla
  • Bora TUNCER 12 yıl önce Şikayet Et
    Eyvah yorumlara bak şimdi. Yahu merhumun yaşarken bi faydası olmadı bari şimdi bi faydasını görseydikte hiç olmazsa bi dikili ağaç bıraktı derdik...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR