Rakip şirketleri böyle ele geçirmişler

Örgütün himmet kasası olduğu iddia edilen bir holdingin sahibi S.G. ile 10 kişi gözaltına alındı. Örgüte bağlı işadamları ve hâkimlerin tedbir kararlarıyla rakip şirketleri batırıp ele geçirdikleri belirtildi.

Uluslararası şirketlere otomotiv parçası üreten ‘Net Boru’ şirketinin sahibi Bora Şaman’ın telefonlarını yasadışı dinlendikleri, 18 milyonluk alacak davasının manipüle edilerek aleyhine sonuçlanmasını sağladıkları ileri sürülen ve FETÖ üyesi oldukları iddia edilen hâkim, avukat, Adli Tıp Kurumu ve Jandarma Kriminal Dairesi’nde görevli uzmanlara yönelik salı günü düğmeye basıldı.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hasan Yılmaz tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında işadamları, hâkim, Jandarma Kriminal Dairesi ve Adli Tıp Kurumu çalışanlarının da bulunduğu 20 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Operasyonda örgütün ‘himmet kasası’ olduğu ileri sürülen bir holdingin sahibi S.G., oğlu E.G. ve o holdinge bağlı bir şirketin genel müdürü U.A.’nın da aralarında bulunduğu 11 şüpheli gözaltına alındı. 4 şüpheli başka suçlamalar nedeniyle cezaevinde bulunurken, 5 kişinin arandığı öğrenildi.

ISLAK İMZA RAPORUNDA İMZASI BULUNUYOR

Gözaltına alınanlar arasında, işadamı S.G. lehine raporlar veren, Albay Dursun Çiçek’in ıslak imza davasında da sahte rapor düzenleyen eski Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Daire Başkanı B.Ü., Jandarma Kriminal Dairesi’nde görevli M.K. ve M.Ç.’nin de olduğu öğrenildi.

İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİ KOMİSYON ÜYESİYDİ

İstanbul Anadolu Adliyesi’nde adalet komisyonu üyeliği yapan, HSYK seçimlerine bağımsız aday olarak katılan ve geçtiğimiz gün tutuklanan Hâkim Y.S. de şüpheliler arasında yer aldı. Y.S.’nin, fikri sınai hukuk mahkemesi hâkimliği yaparken patent davasında işadamı S.G. lehine karar vererek, rakip firmanın batmasına yol açtığı ileri sürüldü.

Soruşturma dosyasında, terör örgütü üyesi işadamlarının, ele geçirmek istedikleri rakip şirketlere örgüt üyesi hâkimler aracılığıyla tedbir kararı aldırdıkları, çalışmalarının engellenmesi yönünde kararlar çıkarttıkları iddia edildi. Örgüt üyesi işadamlarının, mali yapıları bozulan ve ödeme güçlüğüne giren şirketleri kendi bünyelerine katarak, örgütün mali yapısını güçlendirdikleri belirtildi.