ASKON'dan KOBİ'lere tarihi çağrı
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON)’dan KOBİLER’e tarihi bir çağrı yapıldı.
ABONE OLÇağrıda; Önümüzdeki dönemde ABD Doları güçlenme ve ABD Ekonomisi büyüme eğilimine, FED ise faiz artırımı yapmak suretiyle küresel sermayeyi ABD’de toplama eğilimine girecektir öngörüsü yapılarak, KOBİ’lere bir de tarihi çağrıda bulunuldu.
Aciliyetle Yatırım-İstihdam Potansiyelini Harekete Geçirmeliyiz
ASKON Genel Sekreteri Bahadır Tuzcu tarafından yapılan çağrıda şu ifadeler yeraldı;
Son günlerde konuşulduğunun aksine, Türkiye ekonomisi hikâyesiz değildir. Türkiye gelişmekte olan bir ülkedir. Bugünkü ihtiyaç ise kalkınma hızımızın arzulanan düzeylere gelmesidir. Bizim kalkınma hikâyemiz olan 2023 hedefleri tam da bugünlerde ihtiyaç duyduğumuz çıkış stratejisini barındırmaktadır. Hedeflerimizi takip etmedeki zaafiyetimizin bizi güçsüz kılmasına izin vermeyeceğiz. Bugün karşılaştığımız büyüme ve kur şokları, iş dünyasını aciliyetle döviz kazanmaya ve yatırım - istihdam potansiyelini harekete geçirmeye zorlamaktadır.
Bunun için ekonominin en dinamik aktörü KOBİ'lerimize çok büyük bir rol düşmektedir. Özellikle nakit darlığı ve ödeme zincirindeki bozulmadan şikâyetçi olan şirketlerimiz kötü bir ekonomik senaryoya göre hazırlanmamalıdır. Mevcut gidişatta güven probleminin unsurlarından kurtulmamız gerekmektedir. Bugün bizler iyi bir senaryonun izleyicisi değil aktörleri olacağız. Bu çok özverili, ciddi ve disiplinli bir mücadeledir.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Sekreteri Bahadır Tuzcu tarafından KOBİ’lere yapılan tarihi çağrı şu şekilde:
2017 yılının ilk günlerinde döviz kurlarında gerçekleşen artışta Türkiye ekonomisinin mevcut performansı ve spekülatif döviz hareketleri eş zamanlı olarak etkili olmuştur.
Ekonomik Performansımız
Özellikle 2015 ve 2016 yıllarında reel ekonominin temsilcileri olarak bizler kurlara ve kur belirsizliğine bağlı olarak ciddi ekonomik şoklar atlatmaktayız. 90'lı yıllardaki kur şoklarının çok daha fazlasını son aylarda yaşamakta olan ekonomimiz bir direnç testinden geçmektedir.
Küresel ekonomiye ciddi bir şekilde entegre olmuş Türkiye ekonomisinin performansı yalnızlık üzerinden, diğer bir deyişle tek başına değerlendirilemez. O nedenle, Türkiye ekonomisinin hızla ABD büyümesinin üzerinde bir ekonomik büyüme performansına geri dönmesi gerekmektedir. Unutmayalım ki, dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'nin yeni başkanı Sayın Trump seçimi ABD’yi tekrar muazzam bir güce kavuşturma sloganıyla kazanmıştır. Dolayısıyla, en büyük ekonominin daha da büyüyeceği bir döneme girmiş bulunuyoruz. Önümüzdeki dönemde ABD doları güçlenme ve ABD ekonomisi büyüme eğilimine, FED ise faiz artırımı yapmak suretiyle küresel sermayeyi ABD'de toplama eğilimine girecektir.
Son günlerde konuşulduğunun aksine, Türkiye ekonomisi hikâyesiz değildir. Türkiye gelişmekte olan bir ülkedir. Bugünkü ihtiyaç ise kalkınma hızımızın arzulanan düzeylere gelmesidir. Bizim kalkınma hikâyemiz olan 2023 hedefleri tam da bugünlerde ihtiyaç duyduğumuz çıkış stratejisini barındırmaktadır. Hedeflerimizi takip etmedeki zaafiyetimizin bizi güçsüz kılmasına izin vermeyeceğiz. Bugün karşılaştığımız büyüme ve kur şokları, iş dünyasını aciliyetle döviz kazanmaya ve yatırım - istihdam potansiyelini harekete geçirmeye zorlamaktadır.
KOBİ’lerimize Büyük Bir Rol Düşmektedir
Bunun için ekonominin en dinamik aktörü KOBİ'lerimize çok büyük bir rol düşmektedir. Özellikle nakit darlığı ve ödeme zincirindeki bozulmadan şikâyetçi olan şirketlerimiz kötü bir ekonomik senaryoya göre hazırlanmamalıdır. Mevcut gidişatta güven probleminin unsurlarından kurtulmamız gerekmektedir. Bugün bizler iyi bir senaryonun izleyicisi değil aktörleri olacağız. Bu çok özverili, ciddi ve disiplinli bir mücadeledir.
Geçici Bir Durağanlık
Ekonomimizin mevcut durumu makro dengeler noktasında geçici bir durağanlık taşımaktadır. Büyüme oranları son çeyrek itibarıyla pozitife tekrar dönecektir. Kur seviyesinin normalleşmesi ise büyüme ortamının geri dönmesi, Suriye meselesindeki belirsizliklerin azalması ve yeni anayasa çalışmalarının neticelenmesiyle 2017’nin ilk yarısında gerçekleşecektir.
Spekülatif Döviz Talebi
Şu an Türkiye'nin hacminde büyük bir ekonomiye sahip hiçbir demokratik ülkede farklı terör örgütleriyle bu denli ciddi ve sıcak bir mücadele verilmemektedir. Bu kadar türbülansın üstesinden gelmeye çalışan ekonomimiz doğal olarak bir durağanlık dönemine girmiştir. Bu durağanlık, spekülatörlere fırsat alanı oluşturmuştur. Diğer bir deyişle, kur hareketlerinin bu denli büyük olmasında ekonomimizin durağan hali spekülatif döviz hareketlerinin aldığı sonuca kaldıraç etkisi yapmıştır.
Uluslararası oyuncuların, maşaların, kuklaların ve terör örgütlerinin çok farklı noktalardan hamleler yaptığından emin olmalıyız. Herkes, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin hemen akabinde ciddi kur artışı beklemişti. Oysa ki, kurlardaki ciddi artış Türkiye'nin sınırötesi operasyonlar gerçekleştirme sürecine girmesiyle başladı. Uluslararası aktörler dalga dalga gelmekteler. Direnç testinden geçiyoruz. Önümüzdeki süreçte, Rusya ve A.B.D arasındaki ilişkinin seyri Türkiye ekonomisi için önemli bir parametre olacaktır.