F16 ve kadın!
Türkiye’nin ilk kadın F-16 pilotu Yüzbaşı Berna Şen, NATO Karargahı’nda Taarruzi Hava Destek Subayı olarak görev yapıyor. Gökyüzüne öylesine sevdalı ki “Uçağın kokusunu duymadan yaşayamam” diyor.
ABONE OLAslı Gür'ün röportajı
Eşi de kendisi gibi pilot olan Şen, F-16 kullanamadığı günlerde ise model uçak uçuruyor.
Yüzbaşı Berna Şen 35 yaşında bir pilot... 100’üncü yılını kutlayan Türk Hava Kuvvetleri’nde görevli ilk kadın F-16 pilotu. Uçağıyla o kadar özdeşleşmiş ki tıpkı F-16 gibi hızlı, güçlü ve hareketli... Hava Harp Okulu’nda endüstri mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda iki sene pilotaj eğitimine katılan Yüzbaşı Şen, F-5 uçaklarında harbe hazırlık eğitimleri almış. Ankara’daki F-16 eğitiminin ardından Merzifon 5. Ana Jet Üs Komutanlığı’na harbe hazır F-16 pilotu olarak katılmış. Beş yıl boyunca 151. Filo Komutanlığı’nda uçan, bir dönem Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreterliği’nde de görev yapan Yüzbaşı Şen, kendisi gibi yetenekli gençleri eğitmek için Hava Harp Okulu’nda uçuş öğretmenliği yapmış.
Mayıs ayından bu yana 3. Kolordu Komutanlığı’na bağlı NATO Karargahı’nda Taarruzi Hava Destek Subayı olarak görevli Yüzbaşı Şen, göklerde F-16 ile uçma sevdasından hiç vazgeçmiyor.
Hava Harp Okulu’ndan davet
Yüzbaşı Şen, aslında Hava Harp Okulu’na gitmeye evine gelen bir davetiyle karar vermiş. Üniversite sınavının ardından posta kutusunda Hava Harp Okulu’nun davetiyesiyle karşılaşan Şen, o ana kadar kızların bu okula girebileceğinden habersizmiş: “Benim üniversite sınavına girdiğim dönemde kadınlar için askeri pilotluk çok bilinmiyordu. Zaten Hava Harp Okulu’na kız öğrenci alımı başlayalı sadece bir yıl olmuştu. Davetiye gelene kadar ben de böyle bir şansım olduğunu bilmiyordum. Çocukluğumdan beri hep hareketliydim, ruhumda uçma sevdası vardı. Bu yüzden mektubu aldığımda çok heyecanlandım. Hayatımda uçağa hiç binmemiştim. Okula gidersem binmek bir yana uçağı ben uçuracaktım. Evraklarımı hazırlayıp hemen gönderdim.”
Türk Hava Kuvvetleri’nde F-16 pilotu olmak için temel eğitimlerin ardından önce Türk Yıldızları’nın kullandığı F-5 uçaklarında pilotluk yapılıyor. Bu görevin sonrasında isteyenler F-16 Harbe Hazırlık Eğitimi alıyor. Yüzbaşı Şen de bu eğitimlerin ardından ilk kadın F-16 pilotu unvanına sahip olmuş: “F-16’cı olmak istedim çünkü tek başına uçmak beni cezbetti. F-16 tek pilotla atışını da yapar, muharebe de eder. Eğitimden sonra bana bir kadın olarak F-16’yı uçurmanın ülkemiz adına önemi söylendiğinde ise çok mutlu oldum. Uluslararası alanda temsil görevi üstlenecektim. Sabiha Gökçen nasıl idolüm ise ben de F-16 pilotu olmak isteyen genç kızların yolunu aydınlatacaktım.”
F-16 pilotu olana kadar yüzlerce defa uçağa binmiş Yüzbaşı Şen. Ancak F-16’ya adımını attığı anda kendisini ilk kez uçuyor gibi hissettiğini gizlemiyor: “F-16 kullananları görünce onlara uzaydan gelmişler gibi bakıyordum. Göz kamaştırıcı bir görevdi. Uçak ileri teknoloji ürünü olduğu için bindiğim an nasıl hakim olacağım diye düşünmüştüm. Bu da beni çok heyecanlandırmıştı ama başardığımı hissettikçe mutlu oldum.”
Kendisini en çok F-16’nın manevra kabiliyetinin etkilediğini belirten Şen, uçarken hızını hiç hissetmediğini anlatıyor: “Bu uçağın farklı bir ruhu var. Bir fanusun içinde, sanki kanatlarım varmış da uçuyor gibi hissediyorum. Önümde hiçbir engel olmuyor, 360 derece etrafımı görebiliyorum. Bu yüzden de F-16 ile uçarken kendimi özgür ve güçlü hissediyorum. Aslında uçağın en ilginç özelliklerinden biri hızını hissetmemeniz. Heyecan ise inişte ve kalkışta yaşanıyor. Özellikle kalkışta uçak sizi koltuğa yapıştırıyor. Aslında ben tek motorlu eğitim uçağında da çok heyecanlanıyorum. Bu, içimdeki uçma aşkıyla ilgili! Beni bir leyleğin sırtına bindirin ve uçurun, o da heyecanlandırır. Uçmaya o kadar alıştım ve seviyorum ki uzak kalınca zaman çok zor geçiyor. Hele bir, iki ay uzak kalınca duvarlar üzerime geliyor gibi oluyor. Elim kolum bağlanıyor adeta. Tiyatrocular nasıl sahne kokusu olmadan yaşayamazsa ben de uçağın motor, yağ kokusu olmadan yaşayamam.”
Kadın olmak bir avantaj
Türkiye’de Yüzbaşı Şen dışında dört kadın daha F-16 pilotu olarak görev yapıyor. Peki bir kadın olarak F-16 kullanmanın zor yanları var mı? Şen’e göre aslında kadın olmak bu uçakları kullanırken bir avantaj! Doğum kaslarının F-16 uçuşunda çok işe yaradığını belirten Şen, bu sayede havada sıkıntı yaşamadıklarını belirtiyor: “Havadaki manevralar sırasında yediğiniz G kuvveti tüm kanı ayaklarınıza itiyor. Giydiğimiz özel kıyafet kanın yukarı pompalanmasını sağlıyor. Karın kasları bu noktada devreye giriyor, kıyafetin yanı sıra kaslar da kasılarak kanı yukarı itmeye yardımcı oluyor. Bu yüzden sıkıntı yaşamıyoruz. Ancak sadece karın kasları yeterli değil! F-16 kullanmak için performansınızı sürekli yüksek tutmalısınız. Mutlaka spor yapmalı, beslenmenize dikkat etmeli, iyi uyumalısınız. Psikolojik, akademik ve fiziksel hazırlığınız tam olmazsa F-16 ile uçamazsınız.”
Gözümdeki ışığı görünce beni engellemediler
Yüzbaşı Berna Şen’in ailesinde hava kuvvetlerinde görevli kimse yok. Pilot olmayı seçtiğinde verdiği bu karara ailesinin başlarda biraz mesafeli yaklaştığını anlatan Şen, yine de onu engellemediklerini söylüyor: “Uçağa binip ayaklarımın yerden kesildiği anda yerimin orası olduğunu anlamıştım. Kendimi hep F-16’ya ait hissettim. Annem riskli bir iş olduğu için bir kez daha düşünmemi istedi ama sonra gözümdeki ışığı görünce bana engel olamayacaklarını fark etti.”
Rahat kıyafetler seviyorum
Başında kaskı, üzerinde tulumu, elinde eldivenleriyle Berna Şen her an uçuşa hazır. Ancak hafta içi üniformalı olduğu için sivil hayatında rahat kıyafetler giymeyi seviyor: “Çoğunlukla spor kıyafetler giyerim. Eşofman ve tişörtle çıkıp yürüyüşümü de yaparım ama şık kıyafetlerle bir davete de katılırım. Topuklu ayakkabı, elbise, etek de giyerim. Saçım uzun olduğu için görevdeyken sürekli toplarım, hafif makyaj yaparım. Sert görünsem de öyle değilim. Disiplinim görevimden geliyor.”
Air Show’da Türkiye’yi temsil etti
Yüzbaşı Berna Şen hazırlıklara uçuşa çıkmadan üç saat önce başlıyor. Yapacağı görevle ilgili önce brifinge giriyor ve ekiple birlikte uçuşla ilgili tüm detayları konuşuyor. Uçuştan bir saat önce F-16’nın motorunu çalıştırarak tüm detayları kontrol eden Şen, ileri teknoloji bir uçak olduğu için bu hazırlıkların yoğun geçtiğini vurguluyor: “Bu kontrolleri rutin zamanlarda mutlaka yapıyoruz. Herhangi bir alarm verildiğinde bu prosedüre uymadan uçaklarımıza geçiyoruz. Bir keresinde F-16 ile İngiltere’ye uçmuş, Air Show adlı uluslararası bir organizasyonda Türkiye’yi temsil etmiştim. Çok gurur vericiydi.”
Eşim ‘Çok şanslıyım’ diyor
Yüzbaşı Berna Şen’in eşi bir pilot. Sivil havacı olsa da eşiyle aynı mesleği paylaştıkları için kendilerini şanslı hissettiklerini belirten Şen, en büyük hobilerinin hafta sonu birlikte model uçak uçurmak olduğunu anlatıyor: “Eşim ‘Ne kadar şanslıyım ki böyle bir yere karımla birlikte geliyorum’ diyor. Çünkü kadınlar çok rağbet etmiyor model uçaklara. İkimizin de ilgi alanları aynı olduğu için müthiş bir mutlulukla yapıyoruz her şeyi. Model uçağımızı da kendimiz yaptık. Her hafta farklı bir yerde uçuruyoruz.”