Türkiye sözünü tuttu düzensiz göç büyük oranda "durdu"

Ülkelerindeki iç savaş, ekonomik ve siyasi belirsizlikler nedeniyle yaşadıkları yerleri terk ederek Avrupa'ya geçmeye çalışan göçmenlerin yasa dışı göçü, Türk güvenlik güçlerinin etkili denetim faaliyetleri sayesinde geçmiş yıllara göre büyük oranda azaldı.

Bölgesindeki en büyük insani krizlerden birinin çözümü için elini taşın altına koyan ve milyonlarca Suriyeli sığınmacıya kucak açan Türkiye, bir yandan da Ege Denizi ve Akdeniz'de yaşanan insanlık dramlarının sona ermesi için gerekeni yaptı.

Yasa dışı göçün önlenmesi, Ege Denizi'nde ölümlerin sona ermesi ve insan kaçakçılarıyla mücadele amacıyla AB ile 18 Mart 2016'da Brüksel'de imzaladığı ve 2 gün sonra uygulamaya konulan "Geri Kabul Anlaşması" kapsamında bütün sorumluluklarını yerine getiren Türkiye, denizlerdeki insanlık dramının sona ermesi adına önemli bir başarıya imza attı.

- Yasa dışı göç yüzde 85, ölümler yüzde 95 azaldı

Dünyanın en büyük insanlık dramlarından birine sahne olan Ege Denizi'nde Nisan 2015-Mart 2016 döneminde 437 olarak kayıtlara geçen ölüm sayısı, Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı unsurları ile güvenlik güçlerince gece gündüz demeden hem denizden hem karadan hem de havadan yürütülen düzensiz göç önleme faaliyetleri sayesinde yüzde 95 azalışla 20'ye geriledi.

Kararlılıkla yürütülen denetimler sonucu, anlaşma sonrasındaki 1 yılda düzensiz göç yüzde 85 azaltıldı, bu süreçte 16 bin 627 göçmen yakalandı.

Anlaşma öncesindeki bir yılda 437 göçmen, bindikleri deniz aracının batması ya da alabora olması sonucunda boğularak veya hipotermi nedeniyle hayatını kaybetmişti. Nisan 2015 ile "Geri Kabul Anlaşması"nın hayata geçtiği Mart 2016 arasında yasa dışı yollardan Yunan adalarına geçmeye çalışan 111 bin 133 göçmen yakalanmıştı.

- AB göçmen mutabakatında sözlerini tutmadı

Düzensiz göçü önlemek için yoğun faaliyetler yürüten Türkiye, göçmenlerin geri alınması dahil anlaşma kapsamında üzerine düşenleri yerine getirirken, AB ise 18 Mart 2016'da imzalanan göçmen mutabakatının uygulamaya konulmasının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen verdiği sözleri yerine getirmedi.

Vize serbestisi, mali yardım, yeniden yerleştirme, Gümrük Birliği gibi mutabakat çerçevesindeki yükümlülüklerine sadık kalmayan AB tarafının imza altına aldığı taahhütleri yerine getirmemesi, AB Komisyonunun mutabakata ilişkin yayımladığı beşinci raporda da ortaya konulmuştu.