Terör gazisi mobilya atölyesinde yaşama tutundu
EFSUN ERBALABAN YILMAZ - İzmir'in Buca ilçesinde cezaevi servis aracına yönelik terör saldırısında yaralandıktan sonra sol ayağı kesilen infaz koruma memuru Yunus Kayar, vatan sevgisi ve yaşama sevinci ile çevresine örnek oluyor.
ABONE OLBuca Kırıklar Cezaevine giden personeli taşıyan servis aracına 31 Ağustos 2017'de teröristlerce düzenlenen bombalı saldırıda yaralanan 37 yaşındaki infaz koruma memuru Yunus Kayar'ın hayatı, saldırıyla değişti.
Yaralı 7 kişiden en ağırı olan Kayar'ın sol bacağı kesildi, sağ bacağına da platin yerleştirildi.
Ameliyatın ardından kendisini ziyaret eden yetkililere söylediği, "Bir bacağım daha var, vatanıma feda olsun" cümlesiyle hatırlanan Yunus Kayar, taburcu edildikten sonra yeniden ayağa kalkıp yürüyebilmek için mücadele etti, protez bacağıyla bunu da başardı.
Gazi olup emekliye ayrılan Kayar, patlamadan bir yıl sonra İzmir'in Gültepe semtindeki bir mobilya atölyesinde farklı bir yaşama başladı.
Yürümeyi, ayağa kalkmayı bir kez daha öğrenen Yunus Kayar, şimdi hem mobilyaları hem de hayatını şekillendiriyor.
- "Bana değer verenleri üzmekten korktum"
Patlama anını, sonrasında yaşadıklarını ve duygularını AA muhabirine anlatan Yunus Kayar, yıllar boyu hep servisin arka bölümünde oturduğu halde o gün aracın ön koltuğunda oturduğunu anlattı.
Büyük bir gürültüyle ortalık toz duman içinde kalınca bir kaza olduğunu düşündüğünü, yürüyemeyince ayağını kaybettiğini anladığını ifade eden Kayar, şöyle devam etti:
"İlk düşündüğüm 2 çocuğum ve eşim oldu. 'Bundan sonra hayat nasıl olur?' diye düşündüm. Sevenlerimi, bana değer verenleri üzmekten korktum. Onlara acı yaşatmamak, olayın tahribatını en aza indirmek için elimden geleni yaptım. Yaşadığım olay kötüydü ama daha kötüleri de yaşanabilirdi. Bugün burada olamayabilirdim, hayattaydım ve devam edecektim."
Kayar, ameliyattan bir hafta sonra taburcu edildiğini, bir ay da evde yattıktan sonra hayata devam etmenin yollarını aradığını anlattı.
Önce tekerlekli sandalye ile arkadaşına ait mobilya atölyesine gittiğini, sol bacağına takılan protezle çeşitli işler yapmaya başladığını kaydeden Kayar, "Bu atölyede koltuklar, mobilyalar yapıyorum. Ben de yaralandıktan sonra kahvehanelere gitmek istemedim, bir uğraş edinmek istedim. Bazen çocuklarım için çeşitli eşyalar yapıyorum, onlar çok mutlu oluyor, onların mutluluğu da beni mutlu ediyor." dedi.
- "Vatanını sevmeyenleri anlayamıyorum"
"Gazi olmak büyük onur" ifadesini kullanan Kayar, "Hiç kimse böyle bir olay yaşamak istemez. Ben bacağımı kaybettim ama insanların 'Gazi kardeşim' demesi çok güzel bir şey. Bacağım çok ağrıdığında dışarı çıkamıyorum yine de bu onur tüm olumsuzlukları siliyor." diye konuştu.
Evlatlarının da "bir gazinin çocukları" olmanın gururunu yaşayacağına inandığını dile getiren Kayar, "Vatanını sevmeyenleri anlayamıyorum. Vatan sevgisi ailede başlar, anne babanın ilk öğretmesi gereken şey vatan sevgisi. Bizim toplumumuzda iki şey önemli, bayrak ve din. Din, Allah ile kul arasında, vatan sevgisinin değişme ihtimali yok. Bunu gazi olmaktan öte bir insan olarak rica ediyorum, herkes evindeki çocuğuna vatan sevgisini öğretsin. Bu sayede birçok şey düzelecek, terör olaylarını bile engelleyebiliriz." sözlerine yer verdi.