Menopoz tedavi edilmezse kemik erimesine neden olabiliyor!

Menopoz her kadının hayatının ilerleyen yaşlarında mutlaka maruz kaldığı bir dönem olarak karşımıza çıkar. Ancak bu dönemi kendiliğinden geçirmemek, mutlaka doktor kontrolünde tedavi edilerek geçirmek de oldukça önemlidir. Menopoz tedavi edilmediği takdirde kalp damar hastalıkları ve kemik iliği hastalıklarına davetiye çıkarabiliyor.

ABONE OL
GİRİŞ 21.12.2020 11:44 GÜNCELLEME 21.12.2020 11:44 KADIN
Menopoz tedavi edilmezse kemik erimesine neden olabiliyor!
Menopoz tedavi edilmezse kemik erimesine neden olabiliyor!

Her kadının genellikle hayatının ilerleyen yaşlarında karşılaştığı doğal bir süreç olan menopoz tedavi edilmediğinde kalp damar hastalıkları ve kemik erimesi riskinin de beraberinde geldiğini söyleyen Pendik Medipol Üniversitesi Hastanesinden Op. Dr. Mine Fisun Ergül, bu süreçte erken tanı ve tedavini önemli olduğunu belirtti.

Menopoz yaşı türk kadınlarında 46-48 olarak gözleniyor

 

Kadın hayatında oldukça önemli bir yer tutan menopoz süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan Pendik Medipol Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümünden Op. Dr. Mine Fisun Ergül, “Menopozun bedensel ve ruhsal destekle daha kolay atlatılabildiğini belirterek “Menopoz halk arasında adetten kesilme olarak bilinse de adet gören kadınlarda bile bazen rastlantısal olarak yapılan tetkiklerle saptanabiliyor. Menopoz yaşı ortalama 45-50 olup Türk kadınlarında 46-48 olarak izleniyor. Bazen daha erken yaşta bazen de daha ileri yaşta görülebiliyor” dedi.

Unutkanlık, uykusuzluk ve depresyona dikkat!

 

Menopoz yaşının genetik ve çevresel faktörlerle bağlantılı olabildiğine değinen Op. Dr. Ergül, şöyle devam etti:

“Menopoz klinik belirtileri adetten kesilmenin dışında ateş basması, terleme, depresif ruh hali, cinsel isteksizlik, yeme alışkanlıklarında değişiklik, kemik ağrıları, yorgunluk, kilo alma eğilimi, unutkanlık, uykusuzluk, konsantrasyon güçlüğü olabilir. Ayrıntılı muayene usg takiben yapılan laboratuvar incelemeleri sonrasında özellikle FSH seviyesinde artış, Estradiol seviyesinde düşüş bize menopoz teşhisine götürür. Ancak premenopoz döneminde tipik laboratuvar belirtileri olmayabilir. Tetkik sonuçları menopoz dese bile klinik olarak bir kadının 1-2 yıl adetten kesilmesi menopoz teşhisini kesinleştirir. Bu dönemde sadece hormon tahlilleri değil, düzenli yapılan biyokimya testleri, mamografi, meme usg, kemik yoğunluk ölçümü bize verilecek tedaviyi planlamada yol gösterir. Her zaman olduğu gibi yıllık düzenli paps smear kontrolleri de tedavide esastır.”

Sigara kullanımı ve fazla kilo riski arttırıyor

Menopozun bazen erken bazen de geç gelişebildiğine dikkati çeken Op. Dr. Ergül, “Menopoz belirtileri 40 yaş altı gelişirse erken olarak tabir edilir. Erken menopozun belirtileri genel menopoz belirtilerinden farklı değildir. Uzun vadede tedavisiz kaldığında artmış kalp damar hastalıkları ve kemik erimesi riskini beraberinde getirir. Bu yüzden erken teşhis edilip tedavi edilmelidir. Eğer kontrendikasyon yoksa hormon replasman tedavisi yapılmalıdır. Erken menopoz etyolojisinde genetik faktörlerin yanı sıra kişisel ve çevresel faktörlerde mevcuttur. Anne teyze kız kardeş erken menopoza girdiyse risk fazladır. Zayıf veya kilolu bayanlarda, sigara içenlerde, beslenme yetersizliği ve bazı kronik hastalıkları olanlarda erken menopoz riski fazladır. Bazen de cerrahi veya uygulanmış ilaç-kimyasal tedaviler sonrası erken menopoz gelişmektedir” diye konuştu.

Geciken menopoz kanser riskini arttırıyor

Geç menopozun uzun yaşamak anlamına gelmediğini ifade eden Dr. Ergül, “Uzun süre östrojen hormon etkisinde kalmak rahim, meme ve yumurtalık kanseri riskini arttırıyor. Menopoz tedavisi kişiye özeldir. Tedavi düzenlenmesi ve sürdürülmesinde mutlaka hekim kontrolleri aksatılmamalıdır. Hormon replasman tedavisi yarar – zarar oranları gözetilerek karar verilmeli ve uygulanmalıdır. Beslenme düzeni bu süreçte en faydalı şekilde uygulanmalıdır. Menopoz sürecinde kilo alma eğilimi sık görüldüğünden daha çok hareket edilmeli, hamur işi, yağlı, tatlı, tuzlu kalorili gıdalardan uzak durulmalı, hazmı kolay taze sebze, meyve, protein ağırlıklı beslenme ve bol su tüketilmelidir. Bu süreci rahat atlatmak için mümkün olduğunca sosyal faaliyetlere ağırlık verilmeli ve sosyal ilişkiler gözetilmelidir” ifadelerini kullandı.

KAYNAK : DHA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR