Ramil Seferov krizi AGİT'e uzandı

Her iki bakanla bir gün arayla gerçekleştirilen görüşmenin ardından ortak bir bildiri yayımlayan Minsk Grubu eşbaşkanları, görüşmenin içeriğine açıklık getirdi.

Yayımlanan bildiride, her iki bakanla bölgede gelişen olayların konuşulduğu ve Yukarı Karabağ sorununun çözümü için fikir alışverişinde bulunulduğu belirtildi.

Bildiride, Macaristan'dan Azerbaycan'a iade edildikten sonra serbest bırakılan Azerbaycanlı subay Ramil Seferov konusunun da bakanlarla görüşüldüğü, eşbaşkanların, Seferov'un serbest bırakılmasının barış sürecine darbe vurabileceğinden endişe duyduğu ifade edildi.

Konuya ilişkin açıklama yapan Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Elman Abdullayev ise ''Ramil Seferov konusunun'' kökünde Azerbaycan topraklarının işgal altında ve bir milyondan fazla insanın topraklarını terk etmiş durumda bulunmasının olduğunu ifade ederek, bu yaklaşımın Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov tarafından AGİT esbaşkanlarına anlatıldığını kaydetti.

Ramil Seferov'un ailesinin, Ermeni işgali sonrasında topraklarını terk etmek zorunda kalan ailelerden biri olduğunu söyleyen Abdullayev, tartışılması gereken asıl konunun işgal altındaki Azerbaycan toprakları ve yurtlarını terk etmek zorunda kalan bir milyondan fazla insanın dramı olduğunu vurguladı.

Ermeni işgalinin bölgenin geleceğini tehdit ettiğini belirten Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, hem AGİT Minsk Grubu'nun hem de komşu ülkelerin Ermenistan'a işgal ettiği toprakları bir an önce terk etmesi için baskı yapması gerektiğini ifade etti.

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov'un ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William J. Burns'u telefonla aradığını bildiren Abdullayev, konuya ilişkin Azerbaycan Hükümeti'nin tutumuyla ilgili ABD'nin de bilgilendirildiğini ve Azerbaycan topraklarının işgal altında olmasının bir daha hatırlatıldığını belirtti.

Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya da değinen Abdullayev, Macaristan ve Azerbaycan arasında gerçekleştirilen mahkum değişme olayının tamamen yasal çerçevede yapıldığını ve iki ülke arasında uluslararası hukuk kurallarına uygun yapılan bu işlemle ilgili olarak üçüncü bir ülkenin söz söyleme hakkının olmadığını kaydetti.

-''Yurtdışındaki diplomatik temsilciliklerimizin emniyetini artıracağız''-

Abdullayev, son olaylarla ilgili Ermenistan yönetiminin saldırgan bir tavır takındığını ifade ederek, şöyle konuştu:

''Gelişen olaylardan sonra Ermenistan yönetiminin tavrını hepimiz gördük. Ermenistan, devletçilik açısından güvenilir olmayan, başarısız bir devlettir. Yöneticilerin yaptığı agresif çıkışlar ise iç politikada prim yapma adına atılan adımlardır. Kadın ve çocuk katili teröristleri affedip bağrına basan Ermenistan yönetimi şimdi de Azerbaycanlılara karşı tehditkar bir dil kullanıyor. Ermensitan'ın bu saldırgan tutumundan sonra diplomatik temsilciliklerimizin bulunduğu bütün ülkelerden orada görev yapan vatandaşlarımızın emniyetini artırmasını talep edeceğiz.''