Futbolla başladığı sporda judoda madalyalara uzandı

KEMAL ÖNDER DEMİRKOLLU - Karaman'da 7 yaşındayken seçmelerine katılıp başarılı olduğu kulübün altyapısında futbol oynamak yerine judoyu seçen 18 yaşındaki milli sporcu Enes Uysal, 11 yıllık süreçte 80 madalyayı boynuna taktı.

ABONE OL
GİRİŞ 08.02.2019 12:45 GÜNCELLEME 08.02.2019 12:45 SPOR
Futbolla başladığı sporda judoda madalyalara uzandı
Futbolla başladığı sporda judoda madalyalara uzandı

Küçük yaştan itibaren futboldaki yeteneği dikkati çeken Enes Uysal, ailesinin yönlendirmesiyle 7 yaşında Karaman'da Galatasaray'ın altyapı seçmelerine katıldı.

Seçmelerde başarılı olan Enes, bir süre sonra judo antrenörü Ahmet Ömre Türe'nin tavsiyesi üzerine, futbol yerine Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün düzenlediği judo kursuna başladı.

Enes, kursta aldığı eğitimlerin ardından çeşitli yaş kategorilerde, ulusal ve uluslararası şampiyonalarda dereceler elde etti.

Milli judocu Enes Uysal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, futbolda tutunmanın çok zor olduğunu, geleceğinin açık olduğuna inandığı için judo sporunu tercih ettiğini söyledi.

Ailesinin judoya ilk başta sıcak bakmadığını, ancak madalyalar kazandıkça anne ve babasının fikrinin değiştiğini anlatan Enes, "Ailem için önceleri spor ikinci plandaydı. Okuluma öncelik vermemi istiyorlardı. Şu an madalya kazanıyorum, aileme yük olmuyorum. Bu yaşta spor sayesinde kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyorum. Hatta şimdi kendileri zorluyorlar, antrenmanlara gönderiyorlar. Judoya hobi olarak başlamıştım, şimdi ise okulum için, hayatımda ileriye dönük taşıyabileceğim şeyler için bu sporu yapıyorum. İlk derecemi judoya başladığım sene aldım. O zamanlar bu başarının ne anlama geldiğini anlayamamıştım. Şu an yeni yeni öğreniyorum. Çok gurur verici bir şey." şeklinde konuştu.


- "Olimpiyatlarda derece elde etmek istiyorum"


Ulusal düzeyde elde ettiği şampiyonlukların ardından Türkiye'yi uluslararası turnuvalarda temsil etmeye başladığını anlatan Enes, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Avrupa şampiyonasına katılmak için mücadele vermemiz gereken Avrupa kupası maçları vardı. Bu maçlarda İspanya'da ilk üçüncülüğümü elde ettim. Sonra ülkemde Avrupa kupasında yine üçüncülük elde ettim. Bayrağımızı dalgalandırmak çok gurur veren, muhteşem bir duyguydu. 7 yaşında başladığım judoda bu yıl 11'inci yılımdayım. 80 madalyam var ve çok mutluyum. Milli takım müsabakalarında ülkemi temsil etmek, Türk bayrağını dalgalandırmak için çok çalışıyorum. Şimdi kendime daha çok güveniyorum. Bayrağımızı en yüksekte dalgalandırmak için büyüklerde Avrupa ve dünya şampiyonası ile olimpiyatlarda derece elde etmek istiyorum. Şimdi milli takımdayım. İnşallah olimpiyatlara katılıp en iyi dereceyi almaya çalışacağım. Bunun için çok çalışmam gerektiğini biliyorum."

Yaşıtlarına ve ailelere de seslenen Enes, "Sporu herkes yapar ama ailenin çok önemi var. Eğer ailen yanında olmazsa başarılı olma şansın çok az. Aileler mutlaka çocuklarına destek olsun." diye konuştu.

Judo antrenörü Ahmet Ömre Türe de Enes'in genç yaşına rağmen büyük hedeflerinin olduğunu vurguladı.


- "Bütün turnuvalarda dereceye girme başarısı gösterdi"


Judoya erken yaşta başlayan sporcusunun ileride büyük başarılara imza atacağına inandığını ifade eden Türe, şunları kaydetti:

"Enes'in ağabeyi de bizim judocularımızdandı. Onunla beraber küçük yaşta salona gelip giderken ufak ufak çalışmaya başladı. Antrenmanlarda baktık ki judo sporuna yatkınlığı var, severek de yapıyor. Arkasından müsabakalara götürdük ve derece yapmaya başladı. Enes, Karaman'da Galatasaray seçmelerini kazandı ama judoyu tercih etti. Bireysel sporlarda yoluna devam etmek istedi. Enes yetenekli bir çocuk. Her branşı yapabilecek kapasitede. Geçmişi güzel başarılarla dolu. Hemen hemen bütün turnuvalarda dereceye girme başarısı gösterdi. Allah nasip ederse, herhangi bir sakatlık olmadığı takdirde hedefimiz olimpiyatlara katılmak ve madalya almak."

Türe, birçok ailenin derslere olumsuz etkisi olacağı düşüncesiyle çocuklarının spor yapmasını istemediğine dikkati çekerek şöyle konuştu:

"Her yerde spor artık eğitimin bir parçası haline geldi. Enes bu anlamda da örnek bir sporcu. Şimdi eğitimini özel bir lisede sürdürüyor. Başarılı bir sporcu olduğu için burs kazandı. Bosna Hersek'te yapılan uluslararası turnuvada derece yapınca, bu başarısından dolayı okulu tüm eğitim giderlerini üstlendi. Sporcumuza da destek oluyorlar, ekstra burs sağladılar. Yani eğitimle sporun birbirine zararı yok, aksine doğru ve zamanında yapılırsa önemli katkısı var."

KAYNAK : AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR