Kayseri'deki FETÖ/PDY davası
Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında dava açılan, iş adamları Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş, Halit Gazezoğlu ve eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ile örgütün "il imamı" Sıtkı Baş'ın da aralarında yer aldığı 68 kişinin yargılandığı davanın 3. duruşmasına devam edildi.
ABONE OLKayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki üçüncü duruşmanın ikinci celsesine, aralarında eski Boydak Holding yöneticileri Memduh ve Şükrü Boydak'ın da yer aldığı, 5'i başka suçtan 11'i tutuklu 27 sanık ile avukatları ve müştekiler katıldı. Tutuklu sanıklardan Hacı Boydak'ın sağlık sorunları nedeniyle katılmadığı duruşmaya, Metin Çiftçi ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile iştirak etti.
Tutuklu sanıklardan Necmi Somtaş, hakkında hazırlanan ek iddianameye ilişkin savunmasında, kanun hükmünde kararnameyle kapatılan Zambak AŞ'nin 2003-2016 arasında ortağı olduğunu belirtti.
Sanıklardan Yılmaz Akansu'nun ısrarı üzerine şirkete ortak olduğunu öne süren Somtaş, "Ben ortaklıktan ayrıldıktan sonra şirket KHK ile kapatıldı. Ben ondan önce zaten cezaevindeydim. Kapatıldıktan sonra şirketin SGK borcu çıktı. Eski ortak olduğum için bana da borç çıkarıldı. Aileme ödeyin dedim, onlar da 230 bin lira tutarındaki borcu ödedi. Benim devletime, milletimi, cumhuruma karşı yanlışım olmadı." diye konuştu.
Somtaş, sosyal medyada da devletine ve milletine karşı hiçbir paylaşımda bulunmadığını savunarak, şunları anlattı:
"2012-2015 arası gayrimenkul satışından 5 milyon lira para girişi oldu. Bank Asya'ya bu süreçte 1,5 milyon lira giriş olmuş. Bundan çok daha fazla gelirim var benim. Ayrıca 10-12 bankada da hesabımız var. Sıkıntı olunca Bank Asya'dan paramı çekmek istedim. Banka çalışanları 'paranızı çekmeyin, 100 bin liraya kadar devlet garantisi var. Bu parayı yakınlarınız arasında paylaştırın' dediler. Ben de öyle yaptım. Eşimin ve çocuklarımın adlarına hesap açtırdığımdan haberleri bile yok. Ayrıca Bank Asya'dan hiçbir terör örgütüne de para aktarmadım."
- "Boydaklar'dan darbeci albaya para transferi" iddiası
Duruşmada tanık olarak dinlenen FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin tutuklanan dönemin 2. Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan'ın babası Mehmet Gürdoğan ise Boydaklar'ın, babasının yeğenleri olduğunu söyledi.
Hes Kablo'nun kurucularından olduklarını ifade eden Gürdoğan, "2 oğlum ve 2 kısım var. Hisselerimi 4-5 kişi arasında paylaştırdım ama hiçbirinin bundan haberi yoktu. Hisseler hamiline yazılıdır, isim yazmaz. Oğlum Bülent Gürdoğan hisse devrinden, hesabına yapılan para transferi dolayısıyla haberdar oldu." dedi.
Mahkeme başkanının, "Oğlunuza verdiğiniz hisseyi neden sattınız?" diye sorması üzerine de Gürdoğan, şunları anlattı:
"Hisse artırımlarında, paramız olmadığı için Şükrü Boydak'tan yaklaşık 6-7 yıl içinde 9-10 milyon lira borç aldık. Ancak bu borcu ödeyemeyince hisselerimizi satarak borcumuzu ödedik. Bülent'in yüzde 0,75 hissesini 6 milyon liraya yine Boydaklar'a sattık. Bu para Bülent'in hesabına yattı. Kısa süre sonra da bu parayı Şükrü Boydak'ın hesabına borcumuza karşılık tekrar aktardık. Yani Boydak ailesine olan borcumuzu, hissemizi satarak ödedik."
- Mustafa Boydak'tan para transferi savunması
Mehmet Gürdoğan'ın ifadesi üzerine yeniden söz alan Mustafa Boydak da Hes Kablo'da sadece Mehmet Gürdoğan ve ailesinden hisse devralmadıklarını, aynı gün 42 milyon lira değerinde hisse devri yapıldığını anlattı.
Devirden sonra Mehmet Gürdoğan ve ailesinin hissesinin yüzde 3,80'e düştüğünü belirten Boydak, "Mehmet Gürdoğan ve ailesinden zaten daha önce de yüzde 0,35 hisse devralmıştık. O gün 42 milyon liralık hisse devri için 35 işlem yapmışız. Bülent Gürdoğan ile aramızdaki para transferi hisse devrine ve onların Şükrü Boydak'a olan borçlarına ilişkindir. Ancak basında 'Boydaklar darbeci subaya 6 milyon lira yardım yaptı' diye haberler çıktı. Bu çok zoruma gitti." dedi.
Mahkeme başkanının, "Mehmet Gürdoğan'a borç verdiğinize dair belge var mı?" diye sorması üzerine Boydak, şunları kaydetti:
"2003-2004'ten gelen ilişkiler bunlar. Zaten hisseleri borçlarına karşılık bende rehindi. Rehin sözleşmemiz var. Gürdoğan ailesinin başlangıçta yüzde 30 hissesi vardı ama ortak olurken tek kuruş koymadılar. Hasan Hüseyin Gürdoğan, Şükrü Boydak'ın kayınpederi olur. Bunları yanımıza alalım, ortada kalmasınlar dedik. Ancak darbeye kalkışan bu albaya sanki biz destek veriyormuşuz gibi yansıdı. Şirketimiz de bu yüzden elimizden gitti. Bizim toplantılarımızın hepsi kayıt altındadır. Şüpheniz varsa şu an şirketimiz zaten devletin kontrolündedir. Kayıtları oradan isteyip, inceleyebilirsiniz."
Bugünkü celsede 27 tanığın dinlendiği davaya yarın devam edilecek.