Kayseri'deki FETÖ/PDY davası
Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin davada, aralarında iş adamları Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş, Halit Gazezoğlu ve eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ile örgütün sözde "il imamı" Sıtkı Baş'ın da yer aldığı 68 sanığın yargılanmasına tanık ifadeleriyle devam edildi.
ABONE OLKayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki 4. duruşmanın 3. celsesine, aralarında eski Boydak Holding yöneticileri Memduh ve Şükrü Boydak'ın da yer aldığı, 5'i başka suçlardan olmak üzere 11'i tutuklu 57 sanık ile avukatları ve müştekiler katıldı.
Önceki gün duruşmada, karar duruşmasına kadar mahkemeden vareste tutulmalarını isteyen tutuklu sanıklar Hacı ve Bekir Boydak ile Abdurrahman Haskaraman katılmadı.
Tanıklardan iş adamı Saffet Arslan, Melikşah Üniversitesi'nde bir fakülte yaptırılması konusunda Hacı ve Memduh Boydak'ın kendisinden talebi olduğunu, bu isteğin daha sonra konferans salonuna çevrildiğini söyledi.
Kendisinin de salonun dış kısmının yapılmasını üstlendiğini ifade eden Arslan, "Hacı Boydak bana 'Hayır defteri kapanmaz, sevap olur' dedi. Ben de yaptım. Bana hiçbir şekilde himmet denilmedi. Böyle bir şeyi de asla kabul etmem." diye konuştu.
Boydak ailesini 45 yıldır tanıdığını ve Hacı Boydak'ın da 37 yıllık arkadaşı olduğunu belirten Arslan, Hacı Boydak'ın kendisine cezaevinden hakaret dolu mektup gönderdiğini ve bu hakaretleri hak etmediğini kaydetti.
Tanıklardan inşaat firması CEO'su Sedat Kılınç, örgütün toplantılarına 2012 yılında 7-8 defa katıldığını söyledi. Ahmet isimli birinin sohbetlerde hocalık yaptığını kaydeden Kılınç, Afrika'da ihtiyaç sahipleri için kurban parası istendiğini, kendisinin de Ahmet isimli hocaya üç kurban parası verdiğini, 17-25 Aralık sürecinden sonra yanlış davranışlarını gördüğü için toplantılara katılmadığını belirtti.
Tanık Duran Güven, 2008 yılından 17-25 Aralık sürecine kadar sohbet toplantılarına katıldığını, toplantılarda dini sohbet yapıldığını, Kur'an-ı Kerim okunduğunu, Fetullah Gülen'in kitaplarının okunduğunu ve videolarının izlendiğini anlattı.
Sohbet toplantılarında son dönemde siyaset yapıldığını ifade eden Güven, "Servet Demir isimli hoca ile en son toplantıda bir tartışmamız oldu. 'Partilerden hangisi AK Parti'den sonra güçlü ise ona oy verin' dendi. Ben de 'Diyarbakır'da HDP var. Onları mı oy vereyim' dedim. Servet hoca bunu onaylayınca aramızda tartışma oldu. 17-25 Aralık sürecinden sonra ayrıldım." dedi.
Sanıklardan Sıtkı Baş'ın örgütün "Kayseri il imamı" olduğunu bildiğini anlatan Güven, sohbetlerde himmeti Yasin İpek isimli kişinin topladığını kaydetti.
Melikşah Üniversitesinde Ramazan ayında düzenlenen bir konferansa katıldığını anımsatan Güven, "Konferansta Hamdi Kınaş, Memduh Boydak ve Halit Gazezoğlu yönetim kısmında oturuyordu. Burada cemaate bir yıl yapılacak yardımlar belirleniyordu. Miktarı sohbet hocaları belirlerlerdi, Kınaş, Boydak ve Gazezoğlu da tebliğ ederlerdi. O düşüncedeyim. En son bana 200 bin lira kesildi. Ben 100 bin lira vereceğimi söyledim. Muhasebecim, bir kısmını Yasin İpek'e verdi. 17-25 Aralık'tan sonra kalanı vermedim." diye konuştu.
Tanıklardan Hüseyin Budak, şirketlerinin Boydak Holding'in küçük ortaklarından olduğunu anımsattı. Budak, "Bize verilen ekstralardan 2012, 2013 ve 2014 yıllarında Boydaklar tarafından zekat ve sosyal yardım adı altında 400 ile 700 bin lira arasında kesinti yapıldı. Mustafa ve Hacı Boydak'a, 'Bilgimiz dışında neden böyle bir kesinti oluyor? diye sordum. Onlar da 'biz gerekli yerlere verdik. Daha sonra size tamamını vereceğiz'. dediler." diye konuştu.
Tanıklardan eski Boydak Holding yöneticisi Ekrem Baktır, holdingde başka kitapların yanında cemaate ait kitapların da personele dağıtıldığını söyledi.
Kimse Yok mu Derneği'ne yardımları olduğunu dile getiren Baktır, Memduh Boydak'ın "Bank Asya'ya para yatırmaya gidiyorum" diye Twitterde paylaşımda bulunduğunu anlattı.
Bunun üzerine söz alan sanık Memduh Boydak, "Ülkemde bir banka zarara girmesin veya batmasın diye yardımda bulunacağım dedim. Kişisel paramdan cüzi bir miktar yatırdım." dedi.
Baktır'ın Fetullah Gülen'in ağabeyinin Erzurum'da vefat etmesi üzerine Hacı ve Memduh Boydak'ın grup olarak özel uçaklarıyla Erzurum'a gittiğini bildiğini anlatması üzerine, söz alan Memduh Boydak, kolon kanseri olan bir çalışanlarını ziyaret amaçlı Erzurum'a gittiğini, orada bir cenaze törenine katıldıklarını ancak cenazenin kime ait olduğunu daha sonra öğrendiklerini belirtti.
Tanıklardan Ömer Bozok da 2006 yılında örgütle tanıştığını ve 2012 yılında koptuğunu ifade etti.
Oturumlarda parayı zekat ve fitre adı altında Raşit isimli birinin topladığını kaydeden Bozok, "Bir iki kurban parası verdim. Sohbetlerde bize ilk önce 'siyaset olmayacak, diğer cemaatler siyasete girdi biz girmeyeceğiz' denildi. Ama zamanla siyasete girildi. Bu durumdan hoşnutsuz oldum ve ayrıldım." şeklinde konuştu.
Melikşah Üniversitesinde yapılan toplantılarda en son sözü Sıtkı Baş'ın söylediğini dile getiren Bozok, o nedenle il imamının Sıtkı Baş olduğunu bildiğini aktardı.
Bugünkü celsede 17 tanığın dinlendiği duruşmaya yarın devam edilecek.