Tartışan karı kocalara tavsiye

Doç. Dr. Esra İşmen Gazioğlu, karı-koca arasındaki tartışmaların bir tarafın kazanmasına yönelik olmaması gerektiği uyarısında bulundu.

ABONE OL
GİRİŞ 13.07.2014 16:49 GÜNCELLEME 13.07.2014 16:49 Kişisel gelişim
Tartışan karı kocalara tavsiye
Tartışan karı kocalara tavsiye

Gazioğlu,, “Kaybeden kişi tartışmayı kazanmak için daha incitici sözler sarf edecektir. Yapılması gereken uzlaşmak yani orta yolu bulma arayışına girmektir. Yani çözüm bulmaktır.” diye konuştu.

Eşlerin birbirini yargılamaması gerektiğini de belirten Gazioğlu, çiftlerin birbirlerini anlamaya çaba göstermesi gerektiğini ifade etti.

Bağcılar Belediyesi Ramazan etkinlik alanındaki konferans programına konuk olan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra İşmen Gazioğlu, aile birliğinin korunması ve boşanmaların önüne geçilmesi için neler yapılması gerektiği konusunda önemli uyarılarda bulundu.

“Evlilik Hukuku ve Boşanmalardaki Artış” konulu konuşma yapan Gazioğlu, çift ilişkisinde birçok boyutların önem kazandığını söyledi. Anne ve babalığın dünyanın en zor işlerinden birisi olduğunu ifade eden Gazioğlu, “Anne ve babalık çok keyifli bir duygu. Ancak, sabrı ve eleştiriyi sonuna kadar tüketiyor.” dedi.  Karı-kocanın birbirine değer vermesi gerektiğine vurgu yapan Gazioğlu, şöyle konuştu:

“Önce karı-koca olarak karşılaşılan bir sorunla ilgili iyi değerlendirme yapılmalı ardından anne baba duygusu değerlendirilmelidir.” dedi. Mutlu ailelerde roller daha belirgindir. Bu tür ailelerde aşırıya kaçmadan kontrollü davranılmaktadır.”

Aile üyelerinin birbirleriyle ilgili olması gerektiğini vurgulayan Gazioğlu, aile üyeleri arasında sağlıklı ve açık iletişim olması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

“Eşimizle ilişkimiz bozuk olduğunda yeterince kendimizi anlatamadığımızı düşünürüz. İletişimde kendimizi anlatabilmeliyiz. İletişim, iletişim ortamında gerçekleşir. Eğer eşinle ilişkin düşmanca ise eşin sana ne söylerse söylesin bunu yargılayan, olumsuz bir mesaj olarak alma eğiliminde olursunuz. Eğer dostane ve sıcak bir ilişki var ise, mesajlar daha olumlu algılanabilir. İnsan ilişkilerinde kendini doğrulayan kehanetler vardır. Partnerimizle ilişkimiz bozuk olursa ilişkimizi kötüye götürme eğilimi gösteririz.” diye konuştu. İlişkiyi tanımlayış biçiminin tavırları doğrudan belirleyen bir unsur olduğunu da kaydeden Gazioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İki insan bir arada olursa ilişki daha sağlıklı olur. Biz iletişime girmemek için sustuğumuzda dahi eşimize mesaj veririz. İki insanın bulunduğu yerde iletişimin olmaması imkansızdır. Niyetlerden çok sonuçlar önemlidir. Eşinizle, insanlarla ilişkinizde, ‘senden nefret ettiğimi nereden çıkarıyorsun’ gibi savunmalarda bulunuyorsanız, bunlar ilişkide kendinizi yeterince anlatamadığınız anlamına geliyor. Sizin söylemek istemediğiniz şeyle itham edilmesi zor durumdur. Bu durumda eşinize niçin kendisini bu şekilde anladığının sorulması gerekiyor. Yani sebebi öğrenilmelidir.”

KENDİMİZİ İYİ SORGULAMALIYIZ

Yapılan her şeyin neden ve sonuç olduğunu da kaydeden Gazioğlu, karşıdaki kişi yüksek sesle konuşurken muhatabının da sesini yükselttiğini belirtti. Gazioğlu, “Karşı taraf sesini yükseltse bile siz sakin kalarak iletişimi doğru şekilde yürütebilirsiniz. Her zaman kurban rolünde değiliz. İlişkiler istenilen şekilde gitmiyorsa kendimizi iyi sorgulamamız gerekiyor.” diye konuştu.  

Hiçbir ilişkinin rastgele olmadığını anlatan Gazioğlu, karı veya koca her ne kadar biat etmiş görünse de o ilişkiyi yönetme gücüne sahip olunabileceğini kaydetti. İletişimin basit bilgi alma yöntemi olduğunu da anlatan Gazioğlu, şu uyarılarda bulundu:

“Gündelik ilişkilerimize bu gözle bakabiliriz. Evlilik gibi uzun süreli rollerin, sorumlulukların fazla yaşandığı bir ilişkide çatışmaların olması kaçınılmazdır. Eşiniz ya da çocuklarınızla ilişkilerinizde çatışma yaşandığında ilk olarak o anlaşmazlığı çözmek için girdiğiniz yolları gözden geçirin. Çoğu zaman problem olan işlemeyen çözümleri ortaya koymak yanlıştır. Daha önce bu çözümler zaten işe yaramamıştır. Sıkça ısrarla eleştirmekle de insanlar düzelmiyor. Sadece karşı tarafın saldırganlaşmasına yol açar. Eleştirmenin bizatihi kendisi ilişkide problem olur. Çocuklarla ilişkilerde de bu böyledir.”  

TARTIŞMALAR KAZANMA AMAÇLI OLMAMALIDIR

Anne ve babalar arasındaki tartışmaların bir tarafın kazanmasına yönelik olmaması gerektiği uyarısında bulunan Gazioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kaybeden kişinin kazanmak için daha incitici sözler sarf edecektir. Tartışmayı kazanmak için incitici sözler söyleyebilir. Çünkü kaybettiği için kazanmak isteyecektir. Yapılması gereken uzlaşmak yani orta yolu bulma arayışına girmektir. Yani çözüm bulmaktır.” 

YORUMLAR 1
  • eda 8 yıl önce Şikayet Et
    Esimle neredeyse surekli tartışıyoruz Ailesi sorun yaşatıyor ne yapmalıyım
    Cevapla

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR