Yatsı namazının vakti ne zaman girer?
Prof. Dr. Hayrettin Karaman, akşam ve yatsı namazları arasındaki süre ile ilgili ihtilaf konusundaki soruya cevap verdi. İki vakit arasındaki süre 1 saat 20 dakika mı 2 saat mi?
ABONE OLYeni Şafak Gazetesi yazarı Prof. Dr. Hayrettin Karaman, okuyucusundan gelen akşam ve yatsı namazları arasındaki süre ile ilgili ihtilaf konusundaki soruya cevap verdi.
Karaman soruyu şöyle cevapladı:
Yatsı namazının vakti
"Rahman ve Rahim Olan ALLAH'ın Adıyla "Avrupada Süleymancılar diye tanımlanan cemaat namaz vakitleriyle alakalı hep farklı bir takvim kullanırdı da eleştiriler çok olurdu. 2007 senesinde T.C. Diyanet Başkanlığı da akşam yatsı arasını bir saat yirmi dakika iken, takriben iki saatın üzerine çıkartmıştı, Avrupa'da yaşayan Türklerin tepkisiyle tekrar bir saat yirmi dakikaya indirdi. Yanlış hatırlamıyorsam 1980 senesine kadar iki saat civarında oluyordu. Sonra sessizce bir saat yirmi dakkaya indirmişlerdi ve pek fazla ses çıkmamıştı. Avrupa'da namaz vakitleriyle bu kadar oynanabilir mi?
"Şimdi ortada çok tuhaf bir durum var. Aynı binada oturan iki komşudan biri Diyanet takvimi kullanıyor diğeri başka bir takvim. Biri yatsı namazına cemaat olurken diğeri evinde biraz geç kalmış olarak akşam namazına niyet ediyor. Bu durumu nasıl açıklarsınız. Bir grup 1.20 dakika , bir grup 1.30 dakika, bir grup 1.40 dakika, bir grup 2.00 saat sonra yatsının olduğunu takvimlerinde belirtmişler. Vakit namazın şartları içinde olduğundan takip edilmesi gereken yol ne olmalı?" (A. Çolak).
Cevap:
Bazı namaz vakitlerinin giriş ve çıkışları tek tanımla belirlenmiştir. İkindi ve yatsı namazları gibi bazıları ise -ictihad farkına dayalı olarak- iki tanımla belirlenmiştir.
Hanefî mezhebine göre güneş battıktan sonra Batı ufkunda önce kırmızı, sonra beyaz olmak üzere iki şafak oluşur. Ebu Hanîfe'ye göre yatsı namazının vakti beyaz şafak kaybolunca, Ebû Yusuf, Muhammed ve diğer müctehidlerin çoğuna (cumhura) göre ise kırmızı şafak kaybulunca başlar. Bu farklı ictihadların delil ve dayanakları bu konuda rivayet edilen farklı hadisler ve bazı metinlerin farklı yorumlarıdır. Bir de bu iki şafaktan biri veya diğerinin oluşup oluşmaması, kaybolup kaybolmaması bazı coğrafyalarda ve mevsimlerde farklı olmakta ve buna göre çözümler üretilmektedir.
Avrupa'da veya başka yerlerde yaşayan Müslümanlar, itimad ettikleri şahıs, kurum ve kuruluşların alimlerinin fetvaları ile uzmanlarının –iki şafakın süresi konusundaki- tespitlerine göre hazırlanmış takvimlere uyuyorlar.
Kendileri alim ve uzman olmayan müminlerin yapacakları şey, güvendikleri takvime uymaktan ibarettir. Bu takvimlere uyarak kıldıkları namazlar vaktinde kılınmış namazlardır. Onların başkaca bir sorumlulukları yoktur.
Namaz vakitleriyle ilgilenen, takvim yapan, bilgi ve iddia sahibi olan şahıslar, kurum ve kuruluşlar iki şeyden sorumludurlar (bir gün sorguya çekilirler): 1. Doğru bilgiyi elde etmek için olanca gücün ve imkanın kullanılması. 2. Müminlerin kafalarının karışmaması, aynı yerde farklı vakitlerde ve farklı cemaatlerle namaz kılınmasının önlenmesi (büyük cemaatin gerçekleşmesi, tefrikaya meydan verilmemesi) için ilgililerin iyi niyetle bir araya gelmeleri, müzakere ve tartışmalar sonunda aynı tespit ve uygulamalarda birleşmeye çalışmaları. Bu iki sorumluk yerine geldiği halde hâlâ ictihad farkı devam ederse "ictihadda yanılan bir sevap, isabet eden iki sevap alır", "farklı ictihadlara dayalı ibadet ve davranışların tamamı meşrudur, muteberdir, geçerlidir" kurallarına göre mesele çözüme bağlanmış, dedikodu, çekişme, tefrika sona ermiş olur (inşallah).
-
Mehmet Ali Atlıhan 6 yıl önce Şikayet EtTürkiye'de (zaman zaman saçmalasa da), dini konular üzerinde düşünen, araştıran Diyanet İşleri Başkanlığı diye bir kurum var. Bünyesinde bir çok din konusunda uzman kişi çalışıyor. Benimsemesek de, namaz vakitleri konusundaki kararına uymalıyız. Tıpkı, beğenmesek de TBMM tarafından çıkarılan yasalara uymak zorunda olduğumuz gibi. Ayrıca, çok teknik bir konu olan namaz vakitlerinin tespitinde dini sorumluluk bize ait değil, Diyanet İşleri Başkanlığına aittir.Beğen Toplam 1 beğeni
-
çok bilmiş müberra 13 yıl önce Şikayet Etsaatler geri alınmasın. saatler geri alındığından beri namazlara yetişemez oldum hepsi sıkıştı sanki..saatler geri alınmasın ..Beğen Toplam 2 beğeni
-
Mustafa 13 yıl önce Şikayet EtLA İLAHE İLLALLAH. Sabah namazında bir grubun takvimi ile diyanetin takvimindeki imsak vakitleri arasında 15 dk zaman farkı var. Benzer durum yatsı vakti içinde geçerlidir. Ramazan ayında oruç imsak vaktine göre başladığına göre birileri 15 dk önce yeme içmeyi bırakırken birileri 15 dk daha yeme içmeye devam etmektedir. Birileri neden ortalığı karıştırıyorsunuz diyor. Doğru olanı mümin bilmelidir.Beğen
-
musa baysal 13 yıl önce Şikayet EtFAZİLET. bu konuda fazilet takviminde yazan saatlere uyuyorum,temkinli vakitlere dikkat ettiği için güvenilirdir,tavsiye ederim.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Birol ÇAKIR 13 yıl önce Şikayet EtNE ALAKA. Ya sabah ve ikindi harici diğelerini istediğimiz şekilde ve zamanda kılabilmeliyiz diye düşünüyorum zira Türkiyede yüzbinlerce müslüman sırf 5 vakit kılamıyorum diye hiç bir namazı eda etmiyor , lütfen YÜCE ALLAHA ibadeti şekillere kişilere ve acaip durumlara sokmayalımBeğen