Osmanlı Şenlik Kültürüne Işık Tutan Kitap
İBB Kültür A.Ş., Sultan III. Ahmed’in 1720 yılında dört şehzadesi için yaptırdığı sünnet düğününü anlatan “Sûrnâme”yi yayımladı.
ABONE OLİBB Kültür A.Ş., Sultan III. Ahmed’in 1720 yılında dört şehzadesi için yaptırdığı sünnet düğününü anlatan “Sûrnâme”yi 1720: Şehzâdelerin Sünnet Düğünü: Sûr-ı Hümâyûn adıyla yeniden yayımladı.
Kitapta Osmanlı’da beraber yaşama kültürünün gelişmesi, geleneklerin devam etmesi, yabancı konuklara devletin gücünün gösterilmesi amacıyla düzenlenen şenliklerin en görkemlisi kabul edilen III. Ahmed’in düzenlediği sünnet düğünü tüm detayları ile anlatılıyor. 23 gün süren ve şehzadeler hariç 3.902 çocuğun sünnet edildiği düğündeki tören görevlilerinden hazırlanan malzemelere, hizmetlilerden katılan yabancı misafirlere, hediyelerden ikramlara ve gerçekleştirilen etkinliklere kadar her ayrıntıyı bulabilmek mümkün.
Hâfız Mehmed Efendi’nin kaleme aldığı ve Osmanlı saray ressamı Nakkaş Levnî’nin Sûrnâme-i Vehbî’deki minyatürleriyle zenginleştirilmiş olan eser, Seyit Ali Kahraman tarafından yayıma hazırlandı. Lâle Devri’ne ve Osmanlı’nın şenlik kültürüne dair zengin bir malzeme içeren Sûr-ı Hümâyûn’da Osmanlıca orijinal metnin transkripsiyonu ve günümüz Türkçesi beraber sunuluyor.
Şehzâdelerin Sünnet Düğünü: Sûr-ı Hümâyûn Hâfız Mehmed Efendi’nin sade ve sıcak üslubu, Levnî’nin büyüleyici tasvirleri ile okuyucuya 18. yüzyıl kültür ve medeniyeti hakkında önemli bilgiler veriyor
Levnî Bu Düğünü 137 Minyatür ile Ölümsüzleştirdi
Minyatür sanatının son büyük temsilcisi Levnî, 1720 yılında düzenlenen sünnet düğününü anlatan 37×26 boyutlarında 137 minyatür yapmış. Şenlik boyunca gerçekleşen resmigeçit, müzikli temsiller, cambazlık, havai fişek gösterileri, esnaf localarının geçiş törenleri, gece gündüz eğlenceleri bu minyatürlerde gerçekçi bir biçimde yansıtılmış. Minyatür ile Avrupa resmi arasında geçiş kabul edilen Levni’nin bu şenlikleri anlattığı minyatürler en önemli eserleri arasında kabul edilir.
Binbir Gece Masallarını Aratmayan Şenlik
Sultan III. Ahmed’in oğulları 10,5 yaşındaki Şehzade Süleyman, 3 yaş 11 aylık Şehzade Mehmed, 3 yaş 10 aylık Şehzade Mustafa (sonradan III. Mustafa olarak tahta çıkmıştır) ve tam 2 yaşında olan Şehzade Bayezid’in sünnet edilmeleri için ferman çıkarılıp Okmeydanı’nda hazırlıklar yapılır ve çadırlar kurulur. Düğünü halka duyurmak, taşrada olan yöneticileri düğüne davet etmek için mektuplar hazırlanıp gönderilir.
23 Günde 3.902 çocuk Sünnet Edildi
Düğün günü imparatorluğun ileri gelenleri, yabancı konuklar ve halk sünnet şöleni için Okmeydanı’nda günler öncesinden kurulan çadırlarda toplanmaya başlar. 18 Eylül 1720 başlayan, binbir gece masallarını aratmayan bu görkemli şenlikler 23 gün sürer ve 10 Ekim 1720’de son bulur.
Sünnet Şenliği Sırasında Evlendirilen Sultanlar
III. Ahmed’in şehzadelerinin sünnet şenliklerinde şehzadelerin yanı sıra saray gılmanları, ölmüş paşaların ve aralarında Sadrazam İbrahim Paşa’nın oğlu Mehmed Bey’in de bulunduğu bazı devlet erkânının çocukları, yoksul şehirlilerin ve taşralıların evlatları olmak üzere toplam 3.902 çocuk sünnet edilir ve bunların bütün masrafları padişah tarafından karşılanır. Düğünde ayrıca, Sultan II. Mustafa Han’ın kızı Ayşe Sultan, Ağrıboz Muhafızı İbrahim Paşa ile ve diğer kızı Emetullah Sultan, Silahdar Osman Paşa ile evlendirilir.
Şenlikte Yüzlerce Kişi Görev Yaptı
Sûr Emini olarak görevlendirilen Matbah-ı Âmire Emini Hacı Halil Efendi’nin imamı Hâfız Mehmed Efendi’nin gün gün anlattığı bu görkemli şenliklerde zülüflülerden şerbet hizmeti için 50 nefer yoldaş, 50 nefer sakayân-ı sim, İstanbul dışından 60 nefer aşçı, düğün mutfağı için 100 nefer debbağ, 300 nefer meşaleci, Hasbahçe Yalıköşkü Kapısı dahilinde okumaları için 15 nefer kadar güzel sesli hanende ve sayıları büyük bir çoğunluk teşkil eden sazendeler, raks ve oyunlarda meşhur kollar, diğer çengiler, oyuncular, göstericiler, ateşbazlar, tasbazlar, cambazlar, mücellitler, nakkaşlar, nahil ustaları, marangozlar, tulumcular ve diğer kollardan sanatkârlar ve zanaatkârlar görevlendirilir.
İncili Zümrütlü Çizmelerden Balık Dişi Kabzalı Kılıçlara Eşsiz Hediyeler
Şenliklere ayrıca İstanbul esnafından somuncular, mumcular, debbağlar, haffaflar, kavukçular, bezzazlar, attarlar, kalaycılar, kürkçüler de katılır ve gümüş şamdanlardan buhurdanlara, incili zümrütlü çizmelerden zerduz yorganlara, sırmalı peşkirlerden balık dişi kabzalı kılıçlara, badem şekerlerinden miskli sabunlara hazırladıkları çeşitli hediyeleri padişaha ve şehzadelerine sunarlar.
7.900 Tavuk, 1.450 Hindi, 3.000 Piliç, 1.000 Ördek, 2.000 Güvercin
Hâfız Mehmed Efendi’nin kaydettiğine göre, tören için dört şehzadenin her birine birer büyük nahil ile birer şeker bahçesi, fakir çocuklar için al çuka takke, birer iplik kuşak ve pabuç hazır edilir. Düğün ziyafetinde ikram edilmek üzere Tekirdağı, Şarköy, İnecik ve Bursa sancağında Göynük, Gölpazarı, Yenice ve Taraklı kazalarından 7.900 adet tavuk ve 1.450 adet Mısır tavuğu (hindi) ve 3 bin adet piliç satın alınır. Bin adet ördek ve 2 bin adet güvercin de İstanbul’dan satın alınır. Aydınlatma ve mahyalar için 15 bin adet kandil ve 10 bin adet mahya kutusu hazırlanır.
Musul ve Rakka Valisi de Düğündeydi
Musul Valisi Osman Paşa, Rakka Valisi Ali Paşa, Kapudan-ı Derya Süleyman Paşa, Şeyhülislam Abdullah Efendi, Rumeli Kazaskeri Mirzazâde Mehmed Efendi, Anadolu Kazaskeri Paşmakçızâde Seyyid Abdullah Efendi sünnet düğününe katılan devlet ricali arasındadır. Sünnet düğününe katılan yabancı konuklar arasında ise Moskova elçisi, Fransa elçisi, Venedik elçisi, Engürüs (Macar) balyosu, Felemeng (Hollanda) balyosu, Dobra-Venedik elçisi yer alır.
Dahme, çarh-ı felek fişeği, âsumânî, tophaneli, humbara, kestane, hayme-i devvâr, Bataluşka fişeği, mühr-i Süleyman, çerâğ-ı mâhtâb, kırk kandilli fenâr, cebel-i çerâğ, Hind feneri, hâkânî, fânûs-ı devvâr felek ve koç akabesi Tophane, Cebehane, Tersane ve Gümrükçü tarafından getirtilen eğlence fişeklerinden bazılarıdır.
Rengârenk çadırlar, düğüne iştirak eden insanlar, türlü hünerlerini sergileyen oyuncular, halkı eğlendirmek için çalıp söyleyen hanende ve sazendeler, geceleri düzenlenen havai fişek gösterileri, maytaplar ve şehrâyinler… Hâfız Mehmed Efendi’nin sade ve sıcak üslubu ve Levnî’nin büyüleyici tasvirleri ile okuyucuya sunulan tüm bu düğün manzaraları, Osmanlı’nın Lâle devrine ve şenlik kültürüne dair zengin bir malzeme içeriyor.