Çocuk yayınları ve dışa açılım
Batılı yerine kendi kültür penceresinden bakmayı öğrenen çocuklar ve geleceğe ekilecek dostluk tohumları. Marmara Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Kübra Güran Yiğitbaşı "Çocuk Yayınları ve Dışa Açılım" kitabında bu önemli konuyu yazıyor
ABONE OLBirbirini izleyen yeni nesiller ve aynı oranda büyüyen ama bir o kadar da dikkat, özen isteyen bir ihtiyaç; çocuk yayınları. Ve ‘batılı’ gözüyle medyada şekillenen oyunun kuralı.
Peki, oyunu tersine çevirmek, çocuklara başka ‘pencere’lerden baktırmak yerine, kendi kültür penceresini ardına kadar açmak, evrensel kıymete taşımak adına neler yapılmalı?
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, edebiyatın, sanatın ve hikayenin gücünü “Çocuk Yayınları ve Dışa Açılım”la gündeme taşıyor. Yiğitbaşı’nın kitabında verdiği mesaj açık:
“Savaşların bile medyalar üzerinden bir oyun ya da kahramanlık hikayesi gibi izlendiği çağımızda kendi sözümüzü, özgün hikayelerimizi ve kahramanlarımızı başka dünyalara açmanın ve ulaştırmanın gücü ve önemi ise tartışılmaz. Bu amaçla üretilen her türlü eser, aynı zamanda dünyadaki çocuklara bizim dünyamızı, hüzünlerimizi, mizahımızı, kahramanlıklarımızı anlatacak, gösterecek bir araç olacaklar.”
Eser, bu vizyonun dünyaya ekeceği barış tohumlarını da anlatıyor:
“Sınırlar ve mesafeler ötesine ulaşan hikayelerle çocuklar, hikayesini dinlediği ya da okuduğu insanları ötekileştirmeyecek, düşman görmeyecek; benzer hüzünler, kahkahalar ya da gerilimlerde benzer duyguları yaşayan kilometrelerce ötedeki yaşıtlarından ve onların dünyalarından haberdar olacaklar…”
Dr. Öğretim Üyesi Kübra Güran Yiğitbaşı imzasıyla Çizgi Yayınları’ndan çıkan ‘Çocuk Yayınları ve Dışa Açılım’ın arka kapak yazısı kitapla ilgili önemli ipuçlarını barındırıyor:
“Çocuklar, dünyaya ve hayata bakışlarında bir rehber olarak yararlandıkları medyadan kendilerine anlatılan küresel masalları, çoğunlukla "Batılı" ya da "gelişmiş" olarak tanımlanan ülkelerin penceresinden ve bakış açısından görüyor, izliyor ve dinliyorlar.
Savaşların bile medyalar üzerinden bir oyun ya da kahramanlık hikayesi gibi izlendiği çağımızda kendi sözümüzü, özgün hikayelerimizi ve kahramanlarımızı başka dünyalara açmanın ve ulaştırmanın gücü ve önemi ise tartışılmaz. Bu amaçla üretilen her türlü eser, aynı zamanda dünyadaki çocuklara bizim dünyamızı, hüzünlerimizi, mizahımızı, kahramanlıklarımızı anlatacak, gösterecek bir araç olacaklar.
Sınırlar ve mesafeler ötesine ulaşan hikayelerle çocuklar, hikayesini dinlediği ya da okuduğu insanları ötekileştirmeyecek, düşman görmeyecek; benzer hüzünler, kahkahalar ya da gerilimlerde benzer duyguları yaşayan kilometrelerce ötedeki yaşıtlarından ve onların dünyalarından haberdar olacaklar. Bu farkındalık ise aslında edebiyatın, sanatın ve hikayenin gücünün yansımasından başka bir şey değil.
Çocuk kitaplarımızın yabancı yayıncı ve okurlarca daha çok tercih edilmesi, bu toprakların sözü ve hikayesinin geleceği inşa ederek, şekillendirecek nesillerde yankı bulması anlamına geleceğinden; yayıncılarımız ve yazarlarımız için nitelikli çocuk yayınları üretmek en büyük motivasyon kaynağı olacaktır.”