İyilik Yolcusu'nın altıncı kitabı çıktı

Seyyah/yazar Hacı İbrahim MUTLU, 1965 yılında Bolu Gerede’de dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Gerede’de tamamladı.

Mesleki alandaki çalışmalarına öğrencilik yıllarında, yöre evleri yapımında ustalığı ile tanınan babası Recep Usta’nın yanında başladı. Çok sayıda ahşap ve taş binanın yapımında babası ile birlikte çalıştı. 1986 yılında Ankara’da Yapı Sanat Okulu İnşaat Bölümü’nü bitirdi. 1990 yılından bugüne yurdumuzun çeşitli bölgelerinde çeşitli şirketlerde çok sayıda futbol sahası, spor salonu, yüzme havuzu, konut ve işyeri inşaatı projelerinde görev aldı ve başarıyla tamamladı.

Son yıllarda Hacı Bayram Camii ve çevresini yenileme projesi kapsamında çok sayıda tarihi yapıyı yenileme işini başarıyla bitirdi. Son eserlerinde Endülüs tarzı ahşap boyama işlerini tarihi evlerimizin restorasyonuna dâhil ederek büyük bir yeniliğe imza attı. Bu çerçevede yeniden yapılan tarihi camilerde de ahşap boyama sanatını uyguladı. Bu yapılarda Türk motiflerini de kullanarak turkuaz rengimizi ve lale motifini yeniden öz mimarimize kazandırdı. Ayrıca tarihi ev mimarimizin ahşap oyma güzelliklerini yeni eserlerde kullandı. Hacı İbrahim Mutlu’nun çok sayıda dergi ve gazetede tarihi evler, ahşap yapı ve boyama sanatı ile ilgili yazı ve röportajları yayımlandı. Bu işlerinin yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşunda gönüllü olarak hizmet eden Hacı İbrahim Mutlu halen yurt içi ve yurt dışı tüm iyilik projelerine katkı sunmaya devam etmektedir. Gerede’nin bir köyünde, sadece okulda gördüğü bir atlasta dünya ülkelerine gitmeyi hayal eden bir çocuğun, bu hayallerini nasıl gerçekleştirdiğini, mazlum coğrafyalarda yardımlaşma ruhunun oluşmasına ve gelişmesine öncü olma isteğini bulacağınız “İyilik Yolunda Uzaklar Yakın” isimli kitabıyla Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 2017 yılında Gezi Dalında Yılın Kitabı ödülü aldı. 

İkinci kitabı “İyilik Yürek İster -İyilik Yolunda Etiyopya-” isimli eserinde; yoksulların sadece karnını değil, aklını ve gönlünü de doyurmaya, yardımsever insanları, dünya meselelerine sadece cüzdanlarıyla değil, gönüllüleriyle de bakmaya çağırdı.

Sorumluluk sahibi olmayı; yaşadığı topraklardan başlamak üzere, mazlum coğrafyaların yürek çırpıntılarını duymak olarak tanımlayan; ekmek, su ve sağlık götürülen mazlum coğrafyalara, ilim, fikir, doğru düşünce ve sağlam bakış açısı da taşımanın gerekliliğini dile getirdi.

Afrika genelinde, yeraltı ve yerüstü kaynaklarının misyonerlik adıyla talan edilmesine karşı, gelecek nesillere “yerli ve millî” olmanın, bağımsız ve sömürüye karşı durmanın şart olduğunu hatırlattı.

“Turkana -İyilik Yolunda Kenya-” isimli üçüncü kitabında ise yaşadıkları yerden binlerce kilometre uzaktaki insan kardeşlerine, rengini, dilini, inancını gözetmeksizin yardımcı olmaya çabalayan, farklı meslek ve statüdeki iyilik gönüllülerinin yaşanmış gerçek hikâyesini bulacaksınız.

Beyaz Adam, Kara Afrika’ya hep acı ve gözyaşı taşımıştı şimdiye kadar.

Kendilerini Hz. İbrahim’e nispet eden Turkana kabilesine sadece iyilik amacıyla Türkiye’den giden bu fedakâr Anadolu insanlarına da ilk anda tedirginlik ve korkudan doğan bir tepki gösterilir. Fakat onların, almak için değil, vermek için geldiklerini anladıklarında aralarında müthiş bir dostluk ve güven oluşur.

Bu yiğit insanlar onlara sadece maddi ve sağlık yardımı yapmazlar, belki de ondan daha önemlisi özgürlüğün, milliliğin ve kardeşliğin önemini kavratırlar.

Ata yurdu Moğolistan’da iki arkadaşıyla birlikte başlarından geçen olaylar çerçevesinde kaleme aldığı “Ötüken -İyilik Yolunda Moğolistan-” isimli eserinde ise Mete Han’ın, bilge vezir Tonyukuk’un ve Bilge Kağan’ın devlet yönetimindeki teşkilatçılıklarını, komşu devletlerle ilişkilerindeki maharetlerini göreceksiniz. Bu eserden alınan ilhamla insanımız, karşılaştıkları sıkıntıları hayra yorarak moral değerlerini yükseltecektir. Her karanlığın bir şafağı olduğuna, her sıkıntının da sonunda, bolluk ve başarının geleceğine inanacak ve YARATAN’a dayanacaktır. Bu eseri okuyanlar; “Yola çıkmadan önce yola çıkmanın!” ata rızasını almak olduğunu, “Sabah ola hayrola!” sözünden hayata ümitle bakmayı öğrenecektir.

Masailer -İyilik Yolunda Tanzanya - Toprakların Sonsuza Kadar Sürdüğü Yer. Bitki ve hayvan çeşitliliği açısından, dünyanın en zengin topraklarından birine sahip Tanzanya’nın Zanzibar adasına özellikle değinmek gerekmektedir. Bu ada; dünyanın en kaliteli baharat tarlalarına sahiptir, lakin nüfus çoğunluğu Müslüman olan adanın tarlalarını işleten ve ticaretini gerçekleştirenlerin Gayrimüslim olması düşündürücüdür, ayrıca yine dünyanın en ilgi çekici turizm bölgelerinden olan Serengeti lokasyonu aynı zamanda yüzyıllardır Masai kabilesine ev sahipliği yapmaktadır. Hayvancılıkla geçinen Masailer açısından, turizm alanı dışında kalan ancak çok bereketli toprakları içeren Serengeti’nin bazı kısımlarının tarıma açılması çok önemlidir. Yine burada yapılan hayvancılıkla beraber dericilik sektörünün geliştirilmesi bölge insanının refahına doğrudan tesir edecektir.

Yazarın son eseri İyilik Yolunda Anadolu isimli bu kitapta hikâyelerini okuyacağınız pek çok ailede olduğu gibi, “Güzel Evim” ile dünyanın en güzel iyiliklerini yaptılar.

Gözleri çakmak çakmak bakan, 14 yaşında genç bir kız, dört erkek kardeşi ve annesinin yaşadığı bir ev bu. Bir ahır-ev… Şimdiye kadar duyduklarımızdan ve gördüklerimizden biraz farklı. Çöp-ev değil, ahır-ev… Onlar evlerinin inekleriyle paylaşıyorlar. Çünkü ineklerini koyabilecekleri ayrı bir mekânları yok. Köylünün desteğiyle alınmış iki inek onların tek geçim kaynağı ve tek variyetleri. Bizi gördüğünde çaresizliğin ve utancın kıskacında çırpınan, evin genç kızı gözyaşlarını tutamıyor. Çünkü onların evlerinde halı yok, beyaz eşya yok, kap-kacak yok… Temizlik yok, düzen yok.

“Küçük bir çocuğun gözlerindeki ışıkta, yüzündeki gülümsemede, kalbindeki minnette siz varsınız, ne mutlu size, ne mutlu yoksulluğa ve çaresizliği görüp, duyup, çekip gedemeyene…”

Hacı İbrahim Mutlu’nun kalemine kuvvet diyor ve yeni eserlerini sabırsızlıkla bekliyoruz.