Takiyüddin'in Gözlem Araçları
Takiyüddin’in kullandığı aletler, aynı dönemde Avrupalı astronom Tycho Brahe’nin kullandığı aletlerden onlardan daha üstündü.
ABONE OL
Osmanlı astronomu Takiyüddin’in (1526-1585) Alat-ı Rasadiyye li Zic-i Şehinşahiyye (Saltanat Yıldız Çizelgelerinin Hazırlanmasında Kullanılan Gözlem Araçları) adlı eseri, onun 1579’da kurduğu İstanbul Rasathanesi’ndeki gözlem araçlarını konu edinmektedir.
Eserin günümüze kadar, biri Fransa’da, biri Mısır’da ve diğerleri de ülkemizde olmak üzere altı nüshası ulaşabilmiştir. Mustafa Kaçar, M. Şinasi Acar ve Atilla Bir tarafından hazırlanan, XVI.Yüzyıl Osmanlı Astronomu Takiyüddin’in Gözlem Araçları adlı bu çalışma, Giriş’i izleyen üç bölümden oluşmaktadır.
Giriş bölümünde Osmanlı astronomisinin gelişimi ve Takiyüddin’in çalışmaları ele alınmaktadır. Birinci bölüm, Takiyüddin’in eserinin günümüz Türkçesiyle metnini, yorumunu ve aletlerin kullanımının açıklanışını içermektedir. İkinci bölümde eserin çeviriyazısı verilmektedir. Üçüncü bölümde ise sırasıyla Kandilli Rasathanesi, Bibliotheque Nationale de France, Topkapı Sarayı Müzesi ve İstanbul Üniversitesi kütüphanelerinde bulunan farklı nüshaların tıpkıbasımları sunulmaktadır.
Takiyüddin, kurduğu İstanbul Rasathanesi’nde dokuz çeşit gözlem aracı kullanmıştı. Bu aletlerden, ahşap duvar kadranı, ekinoksları belirlemede kullanılan Zatu’l evtar ve mekanik astronomi saati, Takiyüddin’in geliştirdiği veya icat ettiği en önemli gözlem aletleri arasındadır.
“Takiyüddin gözlemlerinde, rasathanede kurmuş olduğu ahşap duvar kadranını ve “saatleri, dakikaları ve saniyeleri gösteren kadranlı bir mekanik saat inşa ettik, her dakikayı beşer saniyeye böldük” diye tarif ettiği, kendisinin yapmış olduğu mekanik saati kullanmıştır. Bu, önceden kullanılan saatlerden daha dakik olduğu için, uygulamalı astronomi konusunda 16. yüzyılın önemli buluşlarından biri olarak kabul edilmiştir.” (s.11).
“İstanbul Rasathanesi’nde yapılan gözlemler sonucunda Takiyüddin, Güneş parametrelerinin hesaplanması için yeni bir yöntem geliştirmiştir. Sabit yıldızların enlem ve boylamlarının tespitinde ise – Ay’ın aracı olarak kullanılmasını terk ederek- Venüs gezegenini ve Aldebaran ile Spica Virginis adlı iki yıldızı kullanmıştır.” (s.13).
“Müşebbehe bi-l- menatık denilen aracı eskiler imal etmemişlerdi. Takiyüddin Efendi bunu yeni rasathanesinde Macisti’nin (Batlamyus’un ünlü eseri Almagest) 10. makalesinden yararlanarak, Venüs’ü incelemek ve yarıçapını ölçmek için geliştirmiştir.” (s.44).
Takiyüddin’in kullandığı aletler, aynı dönemde Avrupa’da astronom Tycho Brahe’nin gözlemlerinde kullanmış olduğu aletlerle hemen hemen aynı özelliklere sahipti, ancak ölçmedeki hassaslıkları bakımından onlardan daha üstündü. Nitekim Takiyüddin günümüzde 61” olarak hesaplanmış olan Güneş’in apojesini 63” olarak hesaplamıştır. Bu parametre için Kopernik’in verdiği değer 24”, Tycho Brahe’nin verdiği değer ise 45” ‘dir. (Takiyüddin’in rasathanesinin tam da Avrupa’da astronomi devriminin başlamış olduğu bir sırada -1580’de - yıktırılmış olması, bilim tarihimizin şüphesiz en hazin olaylarından biridir. Bu ilk Osmanlı rasathanesi varlığını sürdürme imkanı bulabilseydi, ülkemizde modern astronominin kurulması belki de bu kadar gecikmeyebilecekti.)
Takiyüddin’in Gözlem Araçları adlı eserde, Takiyüddin’in kendi eserinde anlattığı gözlem araçlarının teknik yorumu, eserin çeviriyazısı ve farklı nüshalarının tıpkıbasımları bir arada sunulmaktadır. Böylece okuyucu da, konunun uzmanları da eserden yararlanabilmektedirler. Örneğine pek az rastladığımız bu uygulama ile ayrıca eserin gerek Osmanlı, gerekse dünya bilim tarihindeki yeri de ortaya konulabilmektedir.
Eserde, gerek orijinal minyatürlerin, gerekse açıklayıcı yeni çizimlerin baskısı, mükemmel denilebilecek bir baskı kalitesindedir. (Bir küçük not olarak da, orijinal minyatürlerdeki Ay ve Güneş resimlerinin birer insan başı suretinde verilmiş olmasının, İslam dünyasındaki resimle ilgili anlayış çerçevesinde son derece ilginç ve yoruma muhtaç göründüğünü belirtmemiz gerekmektedir. Bu figürler, Takiyüddin’in Batı astronomi kitaplarını incelemiş ve onlardan etkilenmiş olduğunun bir yansıması olarak düşünülebilir).
Adnan Adıvar, Osmanlı Türklerinde İlim (Birinci Fransızca baskı Paris 1939, ikinci Türkçe baskı İstanbul 1943) adlı ünlü eserinde Osmanlı bilimini oluşturan bilimcileri ve eserlerini tanıtarak, kültür ve bilim tarihimizin bilançosunu çıkartmak yolunda dev bir ilk adım atmıştı. Ancak Adıvar’ın hem kitap tanıtımları sınırlıydı, hem de Osmanlı biliminin asıl büyük dönüşümünü geçirdiği 19. yüzyılın eserlerini kapsamıyordu. Bugün eleştirel veya yorumlu yayımcılık adını verdiğimiz bu görev, tamamlanmamış olarak hâlâ önümüzde durmaktadır.
Mustafa Kaçar, M. Şinasi Acar, Atilla Bir ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, bu değerli eseri ortaya çıkartmakla, bu önemli ve tarihsel görev için çok güzel bir örnek yaratmışlardır. Takiyüddin’in Gözlem Araçları, bilim tarihimize çok değerli bir katkıdır.