5. Ulusal Kalıpçılık Zirvesi
Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği (UKUB) Başkanı Şamil Özoğul, "Hem teknolojiye hem de onu kullanacak nitelikli insana ihtiyacımız var. Her ikisinin eksikliği de sanayi sektörlerimiz için en büyük tehdit olarak değerlendirilmeli, bir an önce önlem alınmalıdır" dedi.
ABONE OLÇayırova ilçesinde bulunan Otomotiv Yan Sanayicileri Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (TOSB) bir otelde düzenlenen 5. Ulusal Kalıpçılık Zirvesi'nde konuşan Özoğul, düzenledikleri zirveyle Türk kalıpçılık sektörünün SWOT analizini yapmayı amaçladıklarını belirterek, ana sanayiden en küçük tedarikçiye kadar, her kesimin farklı bakış açılarıyla yapacakları katkıların Türk kalıpçılığının gelişimi için oldukça önemli olduğunu söyledi.
Türk kalıpçılığının yaşadığı tüm sorunların ana nedeninin tasarımdan teslimata, birçok süreçte teknolojik yeniliklerden yeterince faydalanmıyor olmaları ve nitelikli eleman eksikliği olduğunu dile getiren Özoğul, bunun sonucunda fiyatlandırma, kalite, verimlilik ve karlılıkla sürdürülebilir bir standart yakalamalarının mümkün olmadığını, yüksek maliyetler ve uzun teslim sürelerinin rekabet güçlerini düşürdüğünü kaydetti.
Özoğul, Amerikan İş Kurumunun resmi verilerine göre kalıpçılık sektörü, en yüksek saat ücretlerinin ödendiği iş kollarının başında gelmesine rağmen son 10 yılda istihdamın yüzde 45, sektörde faaliyet gösteren firma sayısının ise yüzde 36 azaldığına dikkat çekerek, "Aynı kurumun verilerine göre kalıp üreticilerinin yüzde 80'i nitelikli personel aramakta ancak bulamamaktadır. Yeni nesil, fiziksel emeğin de yoğun olduğu bu sektörde çalışmayı tercih etmemekte, yüksek ücret alsalar dahi meslek öğrenmek için gerekli sabrı göstermeyi göze almamakta, katma değeri daha yüksek olan, uzay ve havacılık, savunma sanayi, bilişim, finans ve eğlence sektörlerini tercih etmektedirler" diye konuştu.
Türk kalıpçılık sektörünün diğer birçok gelişmiş ülkenin aksine son 10 yılda yüzde 250 büyüdüğünü, istihdam ihtiyacıyla beraber problemlerinin de arttığını anlatan Özoğul, "Hem teknolojiye hem de onu kullanacak nitelikli insana ihtiyacımız var. Her ikisinin eksikliği de sanayi sektörlerimiz için en büyük tehdit olarak değerlendirilmeli, bir an önce önlem alınmalıdır" ifadelerini kullandı.
Özoğul, Türkiye'de kalıpçıların birçoğunun halen CNC tezgahlarda otomatik takım değiştirme, takım ön hazırlama, hızlı bağlama gibi sistemleri dahi kullanmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sistemler, doğru seçilmiş bir tezgahta, doğru takımlarla doğru yapılmış CAM programları ile birlikte kullanıldığında tezgah veriminin yüzde 50'ye varan oranlarda yükselmesi söz konusudur. Gelişmiş ülkelerde kalıpçılık sektöründe kullanılan bir CNC tezgahın yıllık çalışma süresi ortalama 6 bin saatken Türkiye'de ortalama 3 bin saat civarındadır. En iyi firmalarımızda dahi 4 bin 500-5 bin saati ancak bulmaktadır. Daha da üzücü olan, çoğu firmamızın bunun farkında dahi olmaması, işler yetişmedikçe yeni tezgah yatırımına yönelmeleridir. Bu aşamada MDC, yani imalat bilgisi toplama sistemlerini kullanarak, önce mevcut ekipman verimliliklerini ölçülebilir hale getirmeli ve sonrasında iyileştirme çalışmalarını yapmalıyız."
- "Kalıpların yüzde 70'ini otomotiv sektörü kullanmaktadır"
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı ise kalıpçılık sektörünün sanayileşmenin temel taşlarından biri olduğunu vurgulayarak, kalıbın standart ve düşük maliyetli üretimin en temel ekipmanı olduğunu ifade etti.
Türkiye'de özellikle son 15 yıl içinde büyük bir gelişim gösteren kalıpçılık sektörünün başta otomotiv olmak üzere pek çok sektör için önem taşıdığını dile getiren Baybalı, dünyada üretilen kalıpların yaklaşık yüzde 70'inin otomotiv sektöründe kullanıldığını kaydetti.
Baybalı, otomotiv sanayisinde yapılan yeni yatırımların kalıp ihtiyacını da arttırdığına işaret ederek, "Özellikle otomotiv sektörünün geleceğinde hafif malzemelerin varlığı gittikçe artıyor, kalıp sektörünün de buna uyum sağlaması önemlidir. Yeni malzemeler konusundaki yetkinliğin arttırılması ve buna bağlı olarak yazılım konusundaki eksikliklerin ve bu nedenle oluşan hataların giderilmesi, süreçlerin çok kısaldığı otomotiv sanayisinde, kalıp üretiminde de üretim sürelerinin düşürülmesi, verimli üretim yöntemlerinin kullanılması ve sonuç olarak maliyetlerin müşterilerin hedeflerini yakalayacak şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.
- "Türkiye'deki makinelerde planlı bakım oranı yüzde 5'in altında"
"Takım Tezgahlarının Kalıpçılıktaki Önemi" başlıklı sunum gerçekleştiren Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) Başkanı Hakan Aydoğdu ise takım tezgahları ve kalıpçılık sektörünün üretimin olmazsa olmazı olduğunu vurguladı.
Türkiye'de 2014'te satılan takım tezgahlarının yüzde 12,5'inin kalıp üretiminde kullanıldığı bilgisini veren Aydoğdu, "2015 yılı içerisinde bu payın yüzde 18 olarak gerçekleştiğini ancak alınan siparişlere bakıldığında bunun yüzde 26'ya çıktığını söyleyebiliriz" dedi.
Aydoğdu, Türkiye'de planlı bakım yapılan makine oranının düşük olduğunu ve bunun ciddi kayıplara neden olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Türkiye'deki planlı bakım yapılan makine oranı yüzde 5'in altında, zamanında yapılmayan bakımlar nedeniyle arızalanan makine oranı ise yüzde 70. Bakımsız makineler, iş gücü kaybı, hatalı parça üretimi, ayar sürelerinde artış, iş kazalarında artış, enerji sarfiyatında artış gibi neticeler doğurmaktadır. Planlı ve periyodik bakımın getireceği faydalar neticesinde bakım sürelerinde yüzde 25-35 aralığında azalma, arızalarda yüzde 35-45 azalma, üretim kapasitesinde yüzde 100-125 artış kaydedilir."
- "Artık hiçbir büyük kalıbı ithal etmemekteyiz"
TOFAŞ Yan Sanayi Geliştirme ve Kalite Müdürü Can Okatan ise 5 yıl önce gerçekleştirilen ilk Ulusal Kalıpçılık Zirvesi'nin ardından sektörün büyük bir gelişme yaşadığını söyledi.
Türkiye'de binek bir otomobil için ilk defa plastik enjeksiyon tampon ürün tasarımı ve imalatının gerçekleştirildiğini vurgulayan Okatan, "Çift malzemeli kalıpların tedariki sadece yurt dışından mümkünken artık yerli kalıpçılık portföyünde birçok alternatifimiz bulunmakta. Fiat dünyasında Fiat markası ile İtalya dışında ilk defa torpido ürün tasarımı TOFAŞ'ta gerçekleştirildi ve kalıpları Türkiye'de tasarlanıp imal edildi" diye konuştu.
Okatan, artık kapı panel gurupları, konsol grupları, eşik kaplamalar, bagaj kaplamaları gibi yüksek görsel ve fonksiyonel performans beklenen hiçbir büyük kalıbı ithal etmediklerini dile getirerek, "Bu süreçte beraber çalıştığımız kalıpçılık firmaları kapasite ve kabiliyetlerini arttırıcı yatırımlar yapmaktadır. Birlikte gerçekleştirdiğimiz projelere karşılık vererek yerli pazarla sınırlı kalmayarak ihracatlarını arttırmaktadırlar" ifadelerini kullandı.