"Filistinlilerin yaşadığı sorunları bugün Arakanlılar yaşıyor"

Yılmaz, İzmit'teki bir restoranda Kocaeli İnsani Yardım Derneği ile İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsanı Yardım Vakfı iş birliğinde düzenlenen "Arakan Yardım Bekliyor" programında, Arakanlılar için kamplarda çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Bu sorunun son dönemde gündeme girdiğini ancak 100 yıldır bunun yaşandığını ifade eden Yılmaz, Myanmar hükümetinin 1982'den beri bölgedeki bu insanları vatandaşlıktan attığını, bütün haklarını ellerinden aldığını kaydetti.

Yılmaz, "50 yıldan fazladır, 60 yıl geçmiş Filistinli kardeşlerimizin yaşadığı sorunların aynısını bugün Rohingyalı kardeşlerimiz yaşıyor, Arakanlı kardeşlerimiz yaşıyor." diyerek, şöyle konuştu:

"Myanmar hükümeti vatandaşlıktan atmış, Bangladeş hükümeti de 'Ülkeye kaçak girmiş kişiler' olarak tanımlıyor. Mülteci bile demiyor. Bunun nedeni, mülteci derse bazı sorumlulukları olacak ve bunları yerine getirmesi gerekecek. 'İlk fırsatta ben bunları geri göndereceğim.' diyor. Nereye? Myanmar'a. Myanmar zaten vatandaşlıktan atmış."

- "Kendi topraklarında 500-600 bin civarında kaldı"

Arakanlı Müslümanların yarınlarının olmadığını anlatan Yılmaz, Arakanlıların vatandaşlıkları bulunmadığı için ülkelerinde mülteci olduğunu bildirdi.

Yılmaz, bu konunun uluslararası alanda çözülmesi gerektiğini aktararak, "Allah razı olsun Türkiye, Cumhurbaşkanımız konuyla ilgili gayretlerde bulundu ve bu insanlara Bangladeş kapılarını açtı. Emin olun ilk gelen insanlar kabul edilmedikleri için günlerce denizlerde, sularda kaldı. Şu anda en azından Bangladeş'e geçebiliyorlar. Türkiye olarak bu krizle ilgili masada konuşulacak şeylerin başında bu insanların insan olarak haklarının elde edilmesidir. Bölge bugün itibarıyla çok büyük bir kriz yaşıyor. Yaklaşık 4 milyona yakın olan Rohingyalılar, bugün itibarıyla kendi topraklarında 500-600 bin civarında kaldılar." ifadesini kullandı.

Son krizde Bangladeş'e geçen insan sayısının 700 bine ulaştığını söylendiğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:

"Bu 700 binin 350 bini çocuk, bu 350 çocuk içerisinde 30 bine yakını yetim, bu 30 binin içinde 15 bine yakını hiç kimsesiz. Bu yetimlerle ilgilenmemiz gerekiyor. Bu tip krizlerde en hızlı çalışan teşkilatlar, maalesef organ kaçakçıları ve fuhuş çeteleri. Şu anda bu bölgede çalışma yapan misyoner kuruluşları biliyoruz. Bu yetimleri almak için uğraşan, onlar için özel kamplar oluşturan ve bunun için resmi kılıflarla bunları yapan çeteler var. Maalesef yerel ülkelerdeki yetkililerden bazılarını ayartarak bunları başarıyorlar. Yetimlere, bu insanlara sahip çıkmalıyız. Bizim buna gücümüz var. Yetkililerden rica ediyorum, eğer mümkün olursa masaya oturduklarında Arakanlı kardeşlerimizin kriz maddelerinden bir tanesini bu yetim çocuklar olduğunu, bunlara sahip çıkma adına Türkiye'nin sivil toplum örgütleriyle beraber bütün yetimlere bakmak üzere sahip çıkmak istediklerini söylesinler. Bu çocuklarımıza biz kamp oluşturalım ve bizim kamplarımıza alalım."

Bu arada, programda oluşturulan stantlarda satılan ürünlerden elde edilen gelir, Arakanlılara yardım olarak bağışlandı.