Muratreis Denizaltısı ilk kaynak töreni

Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında "Reis" sınıfı denizaltılardan Muratreis Denizaltısı'nın Gölcük Tersanesi Komutanlığındaki, Başbakan Binali Yıldırım'ın da katıldığı ilk kaynak töreninde konuşan Canikli, milli denizaltının ülke, millet, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri için hayırlara vesile olmasını diledi.

Türkiye'nin, denizaltı üretiminde oldukça önemli teknolojik bir eşiği aşma noktasında olduğunu vurgulayan Canikli, "Bu proje ile kritik teknolojileri bünyemize katma noktasında dev bir adım attık. Gölcük Tersane Komutanlığı da 90 yılı aşkın birikimi ve tecrübesiyle bu projenin odak noktasındadır. Bu Komutanlığın denizaltı inşa kabiliyeti itibarı ile Türkiye'de tek, dünyada ise denizaltı inşa edebilen 16 ülke tersanesi arasındadır." diye konuştu.

Milli Gemi MİLGEM projesi kapsamında ilk gemiyi 2010'da denize indirdiklerini, arkasından Milli Savaş Gemisi projesi kapsamında üretilen Heybeliada Gemisi'nin 2011'de donanmaya teslim edildiğini anımsatan Canikli, "Büyükada Gemisi de 2013'te tamamlanarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza teslim edildi. Bu projedeki üçüncü gemi Burgazada'yı geçen sene denize indirdik. Bu gemimizi inşallah 2108 yılında Türk Silahlı Kuvvetler bünyesinde hizmete hazır hale gelecektir. Ada sınıfı korvetlerimizin dördüncüsü olan Kınalıadayı da inşallah 2020 yılında milletimizin hizmetine sunacağız. MİLGEM'in beşinci projesi olan İstanbul Fırkateyni'nin de ilk kaynağını gerçekleştirdik." şeklinde konuştu.

- 2 milyar 60 milyon avroluk proje

MİLGEM çalışmalarının son hızla devam ettiğini, bu projede tasarımın tamamen yerli ve milli olarak gerçekleştirildiğini anlatan Canikli, şöyle devam etti:

"Bu konuda şimdi sıra Milli Denizaltı Projesi'ndedir. İnşallah en kısa zamanda milli denizaltı tasarım işini de milli olarak, yerli imkanlarla bu teknolojiyi inşallah Gölcük Tersanemize kazandıracağız. Bu projede 6 denizaltı inşa edilmektedir. Bu denizaltılar reis sınıfı denizaltılardır. Projenin ilk denizaltısı olan Pirireis'in inşaatına 8 Ekim 2015'te başlandı. Diğer denizaltıların inşaatları da on ikişer ay arayla devam etmektedir. Bu serinin üçüncü denizaltısı olan Muratreis'in kaynağını da inşallah bugün gerçekleştiriyoruz."

Torpido karşı tedbirlerinden bilgi dağıtım sistemine, data link sisteminden entegre muhabere sistemine, su altı telefon sisteminden su altı solunum havası izleme sistemine kadar birçok sistemin milli imkan ve milli girişimlerle üretildiğini aktaran Canikli, bu çerçevede TÜBİTAK, ASELSAN ve HAVELSAN'ın birikim ve tecrübelerinin de bu projede en üst seviyede kullanıldığını söyledi.

Canikli, 2 milyar 60 milyon avroluk bu proje ile özellikle savaş sistemleri kapsamında önemli milli katkının planlandığını dile getirerek, Sadece Deniz Kuvvetlerinde değil diğer bütün alanlarda savunma sanayisi yatırımlarının hız kesmeden devam ettiğini kaydetti.

- "520 kilometrekarelik alan terörden temizlendi"

Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumak, sınırları güvence altına almak ve Suriyelilerin haklarını korumak için başlatılan Zeytin Dalı Harekatının 37. gününde olunduğunu aktaran Canikli, "Mehmetçiğimiz ve Özgür Suriye Ordusu adım adım Afrin'e doğru, bu bölgeyi terörden arındırmak için kararlılıkla ilerlemektedir. Bir kez daha burada ifade etmek gerekir ki Suriye'nin kuzeyinde ve genel olarak bölgede terör koridorunun oluşmasına kesinlikle müsaade edilmeyecektir. Bölgede huzur ve istikrar yeniden sağlanacaktır. Harekat kapsamında şu ana kadar 520 kilometrekarelik bir alan terörden temizlenmiştir ki, bu Zeytin Dalı Harekatı ile temizlenmesi planlanan alanın yaklaşık yüzde 25'ine tekabül etmektedir, bu son derece önemli bir aşamadır." ifadelerini kullandı.

Canikli, harekat kapsamında 33 asker ve 100 Özgür Suriye Ordusu mensubunun şehit olduğunu belirterek, harekatın başladığı günden bu yana kadar 2 bin 18 teröristin etkisiz hale getirildiğini aktardı.

Zeytin Dalı Harekatı'nın gerek askeri gerekse de diplomatik açıdan planlandığı gibi her yönüyle yürütüldüğünü kaydeden Canikli, harekatın uluslararası hukuk açısından meşru ve haklı olduğunu söyledi.

Nurettin Canikli, özellikle terör örgütü yandaşları tarafından dezenformasyon faaliyetlerinin yürütüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Sivil kayıplara ilişkin asılsız haberler, ordumuza ait olamayan eskiden icra edilmiş farklı askeri operasyonlara ilişkin fotoğraf ve resimler sosyal medyada paylaşılmaktadır. Bu yalanlar hemen deşifre edilmekte ve dünya doğrusuyla bilgilendirilmektedir. Herkes bilmelidir ki, Türk Silahlı Kuvvetlerinin sivil zayiat hassasiyeti hiçbir orduda olmayacak kadar yüksektir. Ordumuzun sivil kayıp yaşanmaması için samimi yaklaşım ve uygulaması Fırat Kalkanı operasyonunda görülmüştür. Bu harekatta sivil zayiat yok denecek kadar azdır."

Savunma sanayi projeleri ile artık çoğu harp ve savunma sistemi, araç ve gereçlerinin milli olarak üretildiğini, vurgulayan Canikli, konuşmasını "Bunun en son örneği Zeytin Dalı Harekatı'nda kara unsurlarımızın kullandığı mühimmatın yüzde 91 civarında yerli olarak üretilmektedir. Bunun yüzde 96'sını da yerli ve milli imkanlarla üretme kapasitesine sahibiz. Benzer rakam hava kuvvetleri unsurlarımızın kullandığı mühimmat için de geçerlidir ve her geçen gün bu oran artmaya devam edecektir, bunu geliştirmeye, yerli ve milli imkanlarımızla ürettiğimiz silah sistemleri ve mühimmatlarımızın her gün yenilemeye, bunlara yenileri ilave etmeye ülke güvenliği açısından mecburuz, onu yapıyoruz." diye tamamladı.