BM En Az Gelişmiş Ülkeler İçin Teknoloji Bankası Açılış Töreni
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Teknoloji Bankası'nın kurulması ile 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nden 17.8 nolu alt hedefin gerçekleştirildiğine dikkati çekerek, "Bu proje, ülkemizin sürdürdüğü girişimci ve insani dış politika yaklaşımının en güzel tezahürlerinden birini oluşturmaktadır." dedi.
ABONE OLGebze'deki TÜBİTAK Marmara Teknokent'te (MARTEK) düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) En Az Gelişmiş Ülkeler İçin Teknoloji Bankası Açılış Töreni'nde konuşan Özlü, Teknoloji Bankası'nın, sayıları 47'yi bulan en az gelişmiş ülkelerin bilim, teknoloji ve inovasyon alanlarındaki kapasitelerini güçlendirme yönündeki küresel çabalar açısından önemli ve tarihi bir dönüm noktasını oluşturduğunu söyledi.
İlk kez Mayıs 2011'de Türkiye'nin İstanbul'da ev sahipliğini yaptığı 4. En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) Konferansı'nda gündeme gelen bu fikrin, konferans sonunda kabul edilen İstanbul Eylem Planı'nda EAGÜ'lere yönelik bir Teknoloji Bankası kurulması çağrısı ile yer bulduğunu hatırlatan Özlü, Teknoloji Bankası'nın operasyonel hale getirilmesinin, Temmuz 2015'te Addis Ababa'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası BM Kalkınmanın Finansmanı Konferansı sonunda kabul edilen Eylem Planı ile Eylül 2015'de kabul edilen 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi'nde yer aldığını kaydetti.
Özlü, BM Genel Kurulu tarafından 23 Aralık 2016'da alınan kararla, Türkiye'nin ev sahipliğinde kurulması kararlaştırılan Teknoloji Bankası için geçen yıl 72. BM Genel Kurulu'nda Ev Sahibi Ülke ve Mali ve Ayni Katkı Anlaşmaları'nın imzalandığını, böylece büyük önem atfettikleri bu projeyi hayata geçirmek için Türkiye tarafından BM ile iş birliği halinde gerekli adımların hızla atılarak bugüne gelindiğini anlattı.
- "Bu programları halen 120 ülkede yürütüyoruz"
"Teknoloji Bankası'nın kurulması ile 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nden 17.8 nolu alt hedefin gerçekleştirilmiş olduğuna dikkati çekmek istiyorum. Bu proje, ülkemizin sürdürdüğü girişimci ve insani dış politika yaklaşımının en güzel tezahürlerinden birini oluşturmaktadır. İnsani dış politikamız çerçevesinde, mazlumların yardımına koşup; yoksulluk, çatışma, doğal afet yaşayan halklara yardım eli uzatıyoruz." diye konuştu.
Bakan Özlü, 1980'li yıllarda Sahraaltı Afrika ülkelerine yönelik ilk teknik iş birliği programını başlattıklarını dile getirerek, "Soğuk savaşın ardından ise özellikle Orta Asya, Güney Kafkasya ve Balkanlar'da kalkınma programlarını hayata geçirdik. Yakın bir geçmişte, bu programları Orta Doğu, Afrika, Asya, Pasifik ve Latin Amerika'yı kapsayacak şekilde geliştirdik. Bu programları halen 120 ülkede yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin 2017 yılında gerçekleştirdiği 8,2 milyar dolar tutarındaki resmi kalkınma yardımıyla dünyanın milli gelirine oranla en fazla yardım yapan ülkelerinden birisi haline geldiğine dikkati çeke Özlü, "Söz konusu yardımlarımızı yaparken, yerel makamlarla yakın iş birliği içinde hareket etmeye büyük özen gösteriyoruz. Kısa süreli insani yardımlara ilaveten uzun vadeli, kapasite gelişimine odaklı kalkınma yardımlarına öncelik veriyoruz. Kalkınma yardımlarımızda, En Az Gelişmiş Ülkeler özel bir yere sahiptir. Bu anlayışla EAGÜ'lere yönelik BM Teknoloji Bankası'nın ev sahipliğine talip olduk." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkiye 5 yıl için yıllık 2 milyon dolar mali katkı sağlayacak"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, BM Teknoloji Bankası'nı, birçok fırsat sağlayacağına inanarak TÜBİTAK MARTEK tesislerinde kurulmasına karar verdiklerine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Banka, özellikle hem Gebze'de oluşturmakta olduğumuz Bilişim Vadisi'ne hem de TÜBİTAK enstitülerimize yakın olabilecek ve MARTEK, Bilişim Vadisi ve enstitülerimizin oluşturduğu ekosistemden faydalanabilecektir. Banka ayrıca ileri teknolojilere sahip ürün geliştirmeyi, uluslararası platformlarda faaliyet göstermeyi ve yabancı ortaklıklar kurarak, Ar-Ge çalışmalarını uluslararası pazarlara taşımayı amaçlayan girişimcilere yakın konumlanacaktır. Aynı zamanda, TÜBİTAK ve enstitülerinin sahip olduğu kabiliyetler ve Bilişim Vadisi'nin sunacağı imkanların, bir araya gelmesi ile oluşacak sinerji, Teknoloji Bankası'nın gücüne güç katacaktır. Teknoloji Bankası'nın ana faaliyet alanlarından biri olan Bilim Teknoloji ve Yenilik Destek Mekanizması kapsamında, hedeflenen ortak iş birliği projeleri için enstitülerimiz, Teknoloji Bankası’na hem insan kaynağı hem de yeni proje ve iş birliği olanakları anlamında da katkıda bulunacaktır."
Özlü, Türkiye'nin finansmanı gönüllü katkılarla sağlanacak bankaya, 2017'den başlamak üzere 5 yıl için yıllık 2 milyon dolar mali katkı sağlamayı taahhüt ettiğini ve ev sahibi ülke olarak idari masraflarını da üstlendiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu çerçevede bankaya 1 milyon dolar gönüllü katkıda bulunan Norveç hükümetine, katkı sözü veren Sudan, Bangladeş ile Filipinler'e takdirlerimi ifade etmek ve diğer BM ülkelere de katkı yapmaları konusunda çağrıda bulunmak istiyorum. Tabiatıyla özel sektörün angajmanı Teknoloji Bankası'nın başarısında önemli bir unsur oluşturacaktır. Bugün aramızda, gerek ülkemizden gerek yabancı özel sektör ve vakıf temsilcilerinin de bulunması, Teknoloji Bankası'nın yarattığı ilginin bir göstergesidir. Bu bağlamda, Global Goods Intellectual Ventures, Bill ve Melinda Gates Vakfı ile İngiliz Milletler Topluluğu temsilcilerinin de burada olduklarını zikretmek istiyorum."
Bakan Özlü ayrıca açılış töreninin ardından gerçekleştirilecek panelin de Teknoloji Bankası'nın, En Az Gelişmiş Ülkeler'in kalkınmasında oynayacağı önemli rolün farklı boyutlarıyla anlatılabilmesi için bir fırsat teşkil edeceğine inandığını sözlerine ekledi.