TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Çelik:

Çelik, Konya'da bir otelde düzenlenen 4. Uluslararası Otomotiv Sektörünün Geleceği ve Çözümü İçin Kümelenme Konferansı'nda, güçlü bir otomotiv sektörünün sanayileşmiş ülkelerin ortak özelliklerinden biri haline geldiğini söyledi.

Otomotivin enerji, demir-çelik, cam, plastik, tekstil, elektronik ve yazılım gibi başka birçok sektörün ürettiklerinden yararlandığını ifade eden Çelik, "Bugün Türkiye otomotiv sektöründe uygulanan üretim yöntem ve teknolojileri, uluslararası düzeyde ana firmaların kullandıkları yöntem ve teknolojilerle eşdeğer durumda. Otomotiv sanayimiz, son yıllarda bir numaralı ihracat sektörü konumunda olup, 400 bin kişiye istihdam sağlamaktadır." diye konuştu.

Ar-Ge ve yenilik alanında otomotiv sektörünü, öncelikli alanlardan biri olarak belirlediklerini dile getiren Çelik, şunları kaydetti:

"Bu doğrultuda TÜBİTAK olarak Türkiye'de otomotiv dahil tüm öncelikli alanlarda hedef odaklılığının sağlanmasına yönelik çalışmalar yaptık. Bunlar arasında teknoloji yol haritaları çalışmaları, sektörel Ar-Ge problemlerinin belirlenmesi ve Ekonomi Bakanlığı-TÜBİTAK iş birliğinde dış ticaret verileri analiz çalışmaları yer aldı. TÜBİTAK olarak otomotiv sektörüne özel iki teknoloji yol haritası oluşturduk. Bunlar otomotiv sektörü özelinde hafifleştirmeye yönelik malzeme teknolojileri ve otomotiv ve makina sektörlerinde gömülü sistemlerdir. Bu alanlara odaklanan gerek üniversite gerekse özel sektöre yönelik yeni destek programları oluşturduk. Bu programlar altında elektrikli ve hibrit elektrikli araç teknolojileri, malzeme teknolojileri, elektronik kontrol üniteleri, araç bileşenlerinin üretimi gibi alanlarda çağrılara çıktık."

Otomotiv sektörünün hem ekonomik hem de sosyal alanda kritik öneme sahip olduğunu dikkati çeken Çelik, şöyle devam etti:

"Otomobil, gerek gövdesi, gerek motoru, gerek yürüyen aksamı, gerekse kullanılan iletişim teknolojileri itibarıyla pek çok teknolojinin üzerinde denendiği ve tarihçe kazandığı bir platform olma niteliğine sahiptir. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde başlatılan Türk Otomobili Geliştirme Projesi'nin en önemli kazanımı milli teknolojilerin denenmesine ve tarihçe kazanarak kendini ispatlamasına imkan verecek bir platform olacak olmasıdır. Projenin ikinci önemli kazanımı ise oluşturacağı marka yoluyla sağlayacağı katma değerdir. Otomotiv sanayimiz artık 'Devrim' otomobilinden devrin Türk otomobilini üretme aşamasına geldi. Burada amaç, geleceğin teknolojisiyle donatılmış, dünyada rekabet avantajı elde edebileceğimiz, menzili uzatılmış elektrikli araç modelini Türkiye'de yerli bir markayla dünya yollarına çıkarmaktır."

- "Otomotiv her alanı tetikleyen bir endüstri"

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız da Türkiye'nin zamanla fason üretimden, üretimin sahibi olmayı başardığını vurguladı.

Türkiye'nin bugün pek çok alanda kendi teknolojisini üretmenin yoluna girdiğine değinen Altunyaldız, "Bunların başında da otomotiv teknolojisi gelmektedir. Özellikle 2000'li yıllardan sonra ortaya konulan makro politikalar, ülkemizi çok önemli aşamalarda başarıya taşıdı. Bugün dünyanın dört bir yanında Türk markaları satılıyor. Tekstilden mobilyaya, lastikten cam ve plastik endüstrisine her alanı tetikleyen bir endüstri. Otomotiv sektörü bu nedenle çok önemli." ifadelerini kullandı.

Daha sonra, 1961 yılında yapılan Devrim otomobilinin en genç mühendisi olan merhum Kemalettin Vardar ile yapılan röportaj, katılımcılara sunuldu.

Konuşmaların ardından, Türkiye'nin ilk yerli otomobili Devrim'in prototipi ile Konya'da üretilen otomotiv yedek parçalarının bulunduğu serginin açılışı gerçekleştirildi.

Programa, Konya Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, üniversite rektörleri ile borsa ve oda başkanları katıldı.