Turhan: Borsa İstinye'de kalacak
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı İbrahim Turhan, planlarının İstinye'de kalmak üzerine olduğunu belirtti.
ABONE OLİMKB'nin taşınması ile ilgili soruları yanıtlayan Turhan, İstinye'deki mevcut borsa binasının Borsa İstanbul'a tahsisli olarak Hazine'ye devredileceğini, dolayısıyla Borsa İstanbul yönetiminin burada kalmak istediği taktirde binanın kullanım haklarının kendilerinde olacağını ifade etti.
Turhan, İstinye'deki binanın değil, İMKB'nin gelir-gider farkıyla daha sonra ilave olarak alınan arazisinin TOKİ'ye devredileceğini söyledi.
İstanbul'un finans merkezi olma projesinin, ''Ataşehir finans merkezi'' olarak algılandığını dile getiren Turhan, ''Bu yanlış. Tüm finans kuruluşlarının Ataşehir'de toplanması söz konusu değil. Eğer Borsa İstanbul İstinye'den taşınmak isterse bina Hazine'ye geçecek, ama bizim planlarımız İstinye'deki kampüste kalmak üzerine'' dedi.
TOKİ Milli Eğitim Bakanlığı'yla birlikte hareket edecek
İstinye'deki bina dışında sahip olunan arazinin sonradan İMKB'nin gelirleriyle alındığını hatırlatan Turhan, İMKB'nin şimdiye kadar eğitime yaptığı katkıların herkes tarafından bilindiğini söyledi. Turhan, şunları kaydetti:
''Sermaye Piyasası Kanunu tasarısı hazırlanırken de görüşümüzü bu yönde bildirdik. Biz gayrimenkul araştırma-geliştirme ve değerlendirmeden anlamayız, bunu yapacak olan kurum TOKİ olmalıdır. Yasa tasarısında açıkça ifade edildiği gibi bu araziyle ilgili yapılacak tüm proje gelirleri eğitim konusunda harcanacak. Dolayısıyla aslında biz şimdiye kadar yaptığımızdan farklı bir şey yapmıyoruz. Burada yapılacak projelerle ilgili olarak da TOKİ ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında protokol yapılarak detaylar belirlenecek.''
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Demirtaş:''İzmir artık İMKB'ye daha sıcak''
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı İbrahim Turhan, küresel krizle birlikte bankaların gelişmekte olan piyasalara sermaye akımı sağlama konusunda eskisi kadar etkin olmayabileceklerini belirterek, işletmelerin bu süreçte halka arz seçeneğini değerlendirmeye hazır olması gerektiğini belirtti. Turhan, ''Gelişmiş ülkelerde 2007'den beri devam eden ve bir süre daha devam edeceği anlaşılan krizin finans sektörü üzerindeki etkilerine dikkat etmeliyiz'' dedi.
Ege Bölgesi'ndeki şirketlerin halka arz süreciyle ilgili bilgilendirilmesi amacıyla Kaya Termal Oteli'nde ''Halka Arz Seferberliği İzmir Zirvesi'' düzenlendi.
Zirvenin açılışında konuşan Turhan, 2011 yılında dünyanın tarihi bir dönüm noktası yaşadığını, modern kapitalizmin yükseldiği 19. Yüzyılın başından bu yana ilk kez gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisine yaptığı katkının gelişmiş ülkeleri geçtiğini belirtti.
G-7'nin içinde bulunan dört ülkenin artık en büyük 7 ülke arasında yer almadığını, Kuzey Atlantik Bölgesi'ni etkileyen finansal ve ekonomik krizin bu süreci hızlandırdığını belirten Turhan, ''Ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırabilecek, milli gelirini dünyada ilk 10 arasına sokabilecek bir fırsatla karşı karşıyayız'' dedi.
Türkiye'nin koyduğu hedeflere ulaşabilmek için yatırım ve üretim yapması gerektiğini, bunun için de sermayeye ihtiyaç duyduğunu ifade eden Turhan, 2023 yılında kişi başı 25 bin dolar gelir hedefini yakalamak için dünyanın sunduğu tasarruflardan da istifade edilmesi gerektiğini kaydetti.
Neden halka arz?
İşletmelerin büyümeleri için halka arz faaliyetlerini artırmasının ülkenin makro ekonomik hedefleri açısından da önemli olduğuna işaret eden Turhan, halka arzın işletmede sağladığı avantajlar hakkında bilgi verdi.
Halka arzın kalıcı ve makul maliyette finansman imkanı sağlama kapısını açtığını, banka kredisi ve diğer borçlanma araçlarının aksine halka arzın bir vadesinin bulunmadığını ifade eden Turhan, şöyle konuştu:
''Gelişmiş ülkelerde 2007'den beri devam eden ve bir süre daha devam edeceği anlaşılan krizin finans sektörü üzerindeki etkilerine dikkat etmeliyiz. Uluslararası düzenleyici ve denetleyici otoriteler, bankacılık sektörünün kontrolsüz kredi genişlemesine ve finansman kaldıracını çok yükseltmesine tepki olarak sermaye yeterliliği ve likidite ile ilgili düzenlemeler yaptılar. Bu durum, bankacılık sektörünün kredi vermesini zorlaştıran, maliyeti yükselten bir etki yarattı. 'Halka arz etmeyelim, işlerimizi banka finansmanıyla devam ettirelim' düşüncesini değerlendirirsek, bankaların gelişmekte olan ülkelere sermaye akımı için bugüne kadar üstlendikleri rolü gelecekte oynayamayabilecekleri dikkate alınmalıdır.''
Halka arzın kurumsallaşmayı kolaylaştırdığını, işletmelerin şeffaf ve hesap verebilir bir ortama kavuştuğunu, halka arz edilen firmaların önemli bir tanıtım yapma imkanına kavuştuğunu belirten Turhan, TBMM'de görüşmeleri devam eden yeni sermaye piyasası kanunuyla kurulması öngörülen Borsa İstanbul'un bölgesel finans ağının düğüm noktası olacağını ifade etti.
Yılbaşından bu yana Makedonya, Bosna Hersek, Arnavutluk, Kazakistan, Singapur, Güney Kore, Japonya, Özbekistan, BAE, Umman, Suudi Arabistan, Filistin, Mısır ve Fas ile işbirliği noktasında anlaşmalar yaptıklarını, Viyana Borsası'yla yapılan anlaşmanın da uygulamaya geçtiğini anlatan Turhan, halka arzı kullanan işletmelerin Türkiye'nin yakın çevresindeki tüm bölgelerin piyasasında önemli bir yere sahip olacağını, bunun uluslararası alanda iş yapma imkanını artıracağını kaydetti.
''İMKB kendini yeniledi''
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ise geçmişte bir Ege Menkul Kıymetler Borsası açma çalışmasının olduğunu, 12 yıl süren mücadeleyi İMKB'nin engellediğini savundu. Gelinen noktada artık ülkelerin borsalarını birleştirdiğini, artık böyle bir niyetlerinin olmadığını kaydeden Demirtaş, ''Verdiğimiz mücadele nedeniyle İMKB ve SPK ile soğukluğumuz uzun süreler devam etti. Soğukluk bitti şimdi bir sıcaklık var. Hem devir değişti hem görüşler değişti hem de İMKB'nin başkanı değişti. Şimdi İMKB'nin başında değerli hemşehrimiz var, artık İzmir İMKB'ye daha sıcak. İMKB de kendini yeniledi. Derinliği olmayan bir yapıdan esnek bir yapıya ulaştı'' dedi.
Demirtaş, SPK ve yeri kurulacak Borsa İstanbul'un İzmir'de şubelerinin açılacak olmasının kenti sermaye piyasalarına yaklaştıracağını da ifade etti.
2023 yılı halka arz hedefi
SPK 2. Başkanı Emin Özer de İMKB'de 27 İzmirli şirketin işlem gördüğünü, üretimden satışlar kriterine göre 25 milyon lira barajını aşan 150 şirketin bulunduğunu, bu rakamların kentin sermaye piyasalarından yeteri kadar faydalanamadığını gösterdiğini söyledi.
Özer, İzmir'de KOBİ aile işletmelerinin yoğunlukta olduğuna dikkati çekerek, şirketlerin halka açılmaya sadece finansman yönetimi olarak bakmaması, kurumsallaşma için atılmış uzun vadeli bir adım olarak da görmesi gerektiğini ifade etti.
2012 yılında 24 şirketin halka açılmasıyla talep kısmında da hareketlilik yaşandığını, hisse senedi yatırımcısı sayısının yüzde 3,3 artarak 1 milyon 94 binin üzerine çıktığını anlatan Özer, halka açık şirket sayısının 2023 yılına kadar binin üzerine çıkarılmasının hedeflendiğini kaydetti.