4 asırdan 553 resimle "Dolmabahçe'de Osmanlı geçidi"
Padişah portreleri, savaşlardan sahneler, Osmanlı günlük hayatından tasvirler, maziden manzara resimleri... Kapılarını yeniden ziyarete açan Millî Saraylar Resim Müzesi, dört asırlık zaman diliminden 553 resimle, Osmanlının ihtişamını yansıtan bir zaman tüneli gibi...
ABONE OLKarantina günlerinde eğer bir yolunu bulup İstanbul’un tarihî mekânlarına ulaşırsanız, turist hissiyatıyla gezebileceğiniz ve içinden çıkmakta zorlanacağınız müzeler var... Uzun bir restorasyon safhasından sonra geçtiğimiz haftalarda kapılarını açan Millî Saraylar Resim Müzesi de onlardan biri... Üstelik müze, bu sömestr günlerinde ailesiyle birlikte giden öğrencilere ücretsiz... Ben de herkesin evde olduğu bir hafta sonu sabahı müzenin yolunu tutuyorum. Pandemiye rağmen büyük kalabalıkların olduğu Dolmabahçe’de, turistlerin arasına karışarak müzeye giriyorum ve Millî Saraylar Resim Müzesi sorumlusu Gülsen Sevinç Kaya ile tarihî mekânı dolaşıyorum...
Dört asırdan 553 tablo
Görüyorum ki, Osmanlıda Batılı manada ilk tablo koleksiyonunun meydana getirildiği Dolmabahçe Sarayı’ndaki Veliaht Dairesinde bulunan müze, bazı eksiklerine rağmen sadece mimari manada değil, koleksiyon ve müzecilik olarak zenginleşmiş.
Yıldız ve Topkapı Saraylarının Millî Saraylara dâhil olması bunun sebeplerinden biri olmuş. Modern teknolojilerle donatılan müzede, tematik kısım sayısı 11’den 34’e çıkarılarak, saatlerce içinden çıkamayacağınız bir atmosfer meydana getirilmiş; en eskisi 16. asra uzanan 553 eser, müzede teşhir edilmeye başlamış. Mesela Félix Auguste Clément’in “Çölde Av” adıyla bilinen devasa tablosu da onlardan olmuş. Yeni katılan eserler arasında sultanlara ait portreler de yer almış. Koleksiyonunun benzeri bulunmayan müze, âdeta Osmanlı tarihinin bir resm-i geçidi mahiyetinde olmuş. Millî Saraylara bağlı olması hasebiyle bu da gayet normal!
Padişah portreleri, saraylardan sahneler, Osmanlı günlük hayatından tasvirler, inanılmaz manzara resimleri... İki kattan meydana gelen müzede farklı kısımlara ilerledikçe Osmanlının ayrı bir dünyası sizi karşılıyor. “Fetih ve Fatih” kısmında Büyük Hükümdar’la baş başa kalıyorsunuz, “Enderunlu Ressamlar” kısmında ise enfes tabiat peyzajlarını seyre dalıyorsunuz, sonra Tasvir-i Hümayun Salonunda tek tek Sultanlarla göz göze geliyorsunuz. Müzedeki “Savaşlar ve Zaferler” bölümlerinde büyük ressamların fırçasından çıkan ihtişamlı günlerin içine dâhil oluyorsunuz.
Beşiktaş’taki Resim Müzesi, pazartesi günleri hariç 09.00-16.00 saatleri arasında görülebiliyor..
Türkiye'nin en büyük oryantalist resmi
Said Halim Paşa Yalısı’ndan getirilip restore edilen Fransız ressam Félix Auguste Clément’in “Çölde Av” adıyla bilinen tablosu ise müzenin en çarpıcı eserlerinden. Aynalı Salon’da sergilenen eser, 390x700 cm ebadıyla Türkiye’nin en büyük oryantalist tablosu. Ressam Clément, 1865 tarihli tabloyu Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın oğlu Abdülhalim Paşa’nın Mısır’daki sarayı için yapmış. Ama kader, tabloyu İstanbul’a sürüklemiş.
Osmanlı hanımları
Müzede “Osmanlı Hanımları” adlı altında bir bölüm de buluyor. Zonaro gibi ressamların resimlerinin dışında hayalî olarak üretildiği düşünülen tasvirler de burada yer alıyor.
Büyük ressamlarla büyük buluşma
Millî Saraylar Resim Müzesinde Osmanlıda resim sanatını icra etmiş büyük ressamlara dair ayrı kısımlar var. Deniz ressamı Ayvazovski, “Ressam-ı Hazret-i Şehriyari” diye anılan Sultan Abdülhamid’in Saray Resamı Zonaro, Şeker Ahmed Paşa, Osman Hamdi Bey ve Hoca Ali Rıza o isimlerden bazıları... Aslında usta bir ressam olan Halife Abdülmecid Efendi’nin resim atölyesi de hâlâ kullanılıyormuşçasına tefriş edilmiş olarak müzede gezilebiliyor.