Bursa İznik'teki Roma Tiyatrosu'nda çini atölyesi bulundu

Bursa'nın İznik ilçesindeki 2 bin yıllık antik Roma Tiyatrosu kazısında, Osmanlı Dönemi'ne tarihlenen, fırın ateşhanesi, sır fırını, kuvars ezme taşlarıyla üretimin tüm aşamalarının ilk kez bir arada olduğu çini atölyesine ulaşıldı.

ABONE OL
GİRİŞ 04.10.2021 19:08 GÜNCELLEME 04.10.2021 19:27 KÜLTÜR
Bursa İznik'teki Roma Tiyatrosu'nda çini atölyesi bulundu
Bursa İznik'teki Roma Tiyatrosu'nda çini atölyesi bulundu

Roma Tiyatrosu arkeolojik kazı ve araştırma çalışmaları, yaklaşık 15 dönümlük alanda Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle, İznik Müze Müdürlüğü'nün başkanlığında, Bursa Büyükşehir Belediyesinin desteği ve Dokuz Eylül Üniversitesi'nin bilimsel danışmanlığında sürüyor.

Kazı Başkanı Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aygün Ekin Meriç İznik'teki yapının, Roma döneminde düz bir alana inşa edilmiş ve tonozlarla yükseltilmiş ender tiyatrolardan olduğunu söyledi.

Tiyatronun yaklaşık 10 bin kişilik ve 3 katlı olarak, 2. yüzyılda İmparator Trajan döneminde inşa edildiğini, çok gösterişli bir tonozlu altyapısı bulunduğunu belirten Meriç, "Burada özellikle 2. ve 3. yüzyılda, gladyatör oyunları, dönemin ünlü oyunları oynanmış. Daha sonra tiyatro, özellikle Ekümenik Konsil'in toplandığı 325'ten sonra işlevini değiştirmiş ve daha çok dini amaçlarla kullanılmış" diye konuştu.

Meriç, İznik'in Osmanlı Devleti'nin başkenti olduğu dönemde bu alana çini fırınları inşa edilmeye başlandığına dikkati çekerek, çini konusunda çok ünlü olan İznik'teki ustaların bu bölgede 14. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar çalıştığını anlattı.

Kazı alanındaki çalışmalar boyunca alanda 10 çini fırını bulduklarını dile getiren Meriç, şu bilgileri paylaştı: 

"Oturma basamaklarını taşıyan en iyi durumdaki tonozun içinde, 14-15. yüzyıla tarihlenen bir çini atölyesine ulaştık. Bu atölye, çok önemli. İyi korunmuş, çok güzel bir fırınımız var. İçinde kullanım sonucu oluşmuş yanıklardan bu fırının uzun süre kullanıldığını anlayabiliyoruz" 

Bunlara örnekler veren Meriç, "Mesela 258'deki Got İstilası var. Tiyatronun birinci oturma basamaklarının kazısı sırasında çok sayıda mezar bulduk. Bu mezarlar savaş sırasında ölmüş şekilde bulundu. Kolu yok, yarası var, yaralar da iskeletlerde görülüyor. Zaten mezarlık kullanımı hep devam etmiş. Bu sene kazdığımız bir alanda, amfora içinde bir bebek iskeleti bulduk" dedi.

Tiyatronun dışında, güney alanındaki toprak bir kesitte geç döneme tarihlenen başka bir iskelet bulduklarını anlatan Meriç, 160 santimetre boylarında yetişkin bir erkeğe ait olduğu tahmin edilen iskeletin topraktan çıkarılmadan sergileneceği bilgisini verdi.

Meriç, bundan sonra senelik kazı olarak çalışacaklarını, Türk Tarih Kurumu'nun (TTK) destekleriyle, 4 arkeolog, bir sanat tarihçi ve bir restoratörün görev aldığı çalışmalara ilerleyen süreçte işçilerin de dahil edileceğini sözlerine ekledi.

KAYNAK : AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR