Fatih'teki tarihi çeşme ve caminin üzerine acil kliniği inşa ediliyor

İstanbul'un Fatih ilçesinde Vatan caddesinde bulunan Halil Attar Namazgahı, camii ve çeşmesi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Tarihi yapı, imar planında cami alanı olmasına ve tescilli tarihi eser olmasına rağmen Bezmialem Vakıf Üniversitesi bölgeyi kendi alanına katmak istiyor.

Cumhuriyet öncesi bu bölgede bulunan at arabacıları için namazgah yapılmış, vatandaş içinse yanına mescit yapılmıştı. 

Bugün o bölge inşaat alanı ve içerisinde bulunan endemik ağaçlar da kesilmiş durumda. Bu alana Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi tarafından acil kliniği inşa edilmek isteniyor.

İstanbul Çevre Kültür ve Tarihi Eserleri Koruma Derneği (İSTED) Başkanı Dr. Erhan Sarışın, tarihi cami ve çeşme için plan çizdiklerini, ancak arazinin Bezmialem Üniversitesi Hastanesi'ne devredilmek istendiğini söyledi.

HALİL ATTAR ÇEŞMESİ VE CAMİİ

İstanbul'un en eski 'çatal çeşme'lerinden biri olma özelliğine sahip çeşme, ilk olarak Tahtakale'de bugünkü Rüstem Paşa Camii'nin bulunduğu alan üzerine inşa edilmişti. Burada kiliseden çevrilme Attar Halil Mescidi bulunmaktaydı ve çeşme de bu mescidin bir parçası olarak yapılmıştı. 

Fatih Sultan Mehmet devrine ait olan çeşme, Sadrazam Rüstem Paşa'nın bu alana kendi adına bir cami yaptırma isteği nedeniyle, mescid ile beraber yerinden sökülerek Karagümrük Mahallesi'nde Vatan Caddesi'nin surlara yakın bir yerinde bulunan Arpa Emini Köprü Sokak civarına Halil Attar Mescidi'nin bir parçası olarak yeniden yapıldı.

Fotoğrafından da görüleceği üzere zarif bir mimariye sahip olan çeşme, Yeni bahçe Deresi üzerindeki köprünün hemen yanında, mescidle beraber ayakta durmaktadır. Çeşme, Mimar Sinan'ın yanında çalışan Hristiyan bir kalfanın eseri. İki cepheli kitabesiz çeşmenin üzerine mescidin yalnızca şerefeden ibaret olan, dışarıdan 13 basamaklı bir merdivenle çıkılan minaresi oturtulmuştur.

Rüstem Paşa'nın kendi adına cami inşa ettirme gayesiyle söktürüp başka bir yere naklettirdiği, ilgi çekici bir mimariye sahip bu çeşme, 1957'de Vatan Caddesi'ni genişletme çalışmaları sırasında, mescid ile birlikte yıkılmak suretiyle yok edildi.