'Paytak' İmparator Darwin'e karşı

Milyarlarca yıl her kış, Antarktika’nın acımasız buz çöllerinde, dünyanın barınılması en imkansız bölgesinde gerçekten olağanüstü bir yolculuk gerçekleşiyor... Bu görkemli yürüyüş şimdi beyazperdede:

ABONE OL
GİRİŞ 01.04.2005 13:31 GÜNCELLEME 09.12.2019 11:54 KÜLTÜR
'Paytak' İmparator Darwin'e karşı
'Paytak' İmparator Darwin'e karşı

Vahşi yaşam belgeselleri ile ün yapan Ödüllü belgeselci, fotoğrafçı ve kameraman Luc Jacquet, Antarktika’nın acımasız buz çöllerinde, dünyanın barınılması en imkansız bölgesinde İmparator Penguen'lerinin peşine düşüyor…

 

 

 

Bir çok Fransız kanalı ve uluslararası yayıncılar için belgeseller çeken Fransa’nın en büyük belgesel yapım firmalarından biri olan Bonne Pioche, şimdi de İmparator Penguen’in olağanüstü mücadelesini ve zaferini, geniş kapsamlı, uzun metrajlı bir filmle beyazperdeye aktarıyor…

Vahşi yaşam belgeselleri ile ün yapan ödüllü belgeselci, fotoğrafçı ve kameraman Luc Jacquet, Antarktika’nın acımasız buz çöllerinde, dünyanın barınılması en imkansız bölgesinde İmparator Penguen'lerinin peşine düşüyor…

İmparatorun Yolculuğu, 1 Nisan 2005'ten itibaren sinemalarımızda gösterime giriyor...

İmparator kolonisi...
Dünya çapında günümüze kadar yaşamaya devam eden 40’a yakın İmparator kolonisinden ancak 4 koloni üzerinde araştırma yapılabildi. Bağımsız bir keşif seferi yapılmadan sadece bir tanesi ulaşılabilir durumdaydı. Bu, Adelie’deki Fransız bilim merkezi Dumont d’Urville’e birkaç yüz metre uzaklıkta yaşayan Geological Headland Archipelago kolonisiydi…

 

 

 

Super 16 mm kamera kullanıldı...
Film ekibi, güç şartlara rağmen Antarktika’da 13 ay boyunca çalıştı. Bilim merkezi, film ekibine, çekimler için mükemmel bir ortam sağladı. Çevrenin görsel olarak eksiksiz çekilebilmesi için Super 16 mm kamera kullanıldı. Ayrıca penguenlerin kışlık aktivitelerini gösterebilmek için su altı çekimleri yapıldı…

Profesyonel dalgıçlar tarafından gerçekleştirilen çekimlerde özel kameralar kullanılarak daha önce filme alınmamış nefes kesici güzellikte detaylar görüntülendi…

İmparator Penguenlerinin yolculuğu…
Milyarlarca yıl her kış, Antarktika’nın acımasız buz çöllerinde, dünyanın barınılması en imkansız bölgesinde gerçekten olağanüstü bir yolculuk gerçekleşiyor... Binlerce İmparator Penguen, güvende oldukları derin mavi okyanustaki evlerini terk ediyorlar. Donmuş karaya tırmanarak, kıtanın iç tarafındaki ıssız bölgeye doğru yola çıkıyorlar...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Saatte 250 km esen fırtına ile mücadele ediyorlar...
Antarktika’nın o bölgesi; çok soğuk, çok uzak ve bir canlının yaşaması için imkansız bir yer… Tek sıra halinde bu bölgeye ulaşmak için yürümeye başlarlar. Şiddetli tipiden önlerini görmekte zorlanarak, saatte 250 km esen fırtına ile mücadele ediyorlar... İmparator Penguen, üremenin, soyunun hayatta kalmasının o müthiş içgüdüsü ile cesareti ve kararlığı ile yılmadan yoluna devam eder…

Geleneksel yavrulama alanlarına her zaman yanılmadan ulaşırlar. Coşkulandırıcı kendilerine özgü seslerinin eşliğinde anlaşılması güç, karmaşık dansları ve zarif hareketleri ile ritüel kurlarını yaparlar. Sonunda, tek eşli olan İmparator penguen, eşini bulur ve birleşir… Günler kısalır ve hava şartları giderek sertleşir.

Yiyecek bulmak için tekrar Okyanusa döner...
Başarı ile tamamlanan çiftleşmenin sonrasında, yumurta üretmek dişi penguenin vücudundaki besin deposunun tamamına yakınını tüketmiştir. Bu kaybını telafi etmek için hemen yiyecek bulmaya okyanusa geri dönmelidir. Dişiler balık dolu denizlere doğru 200 km'lik bir yolculuk yaparlar. Bu yüzden kuluçkaya erkek İmparator Penguen yatar...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kuluçkaya erkek İmparator Penguen yatar...
Yolculuk tehlikeli ve yırtıcı deniz aslanlarının tehdidi altındadır. Erkek İmparatorlar, dişilerinin gidişinden sonra bebek penguen çıkana kadar değerli yumurtaları pençelerinin arasında saklayarak korurlar. Kış ilerledikçe çok şiddetli tipiler başlar, rüzgar saatte 120-160 km hızla eser. -40°C’lik soğuklara ve kutupların korkunç kışına dayanarak, erkekler yumurtalarla beraber ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalırlar.

Erkek İmparator beslenmeden, itina ile yumurtaları korurlar ve 4 ayın sonunda yumurtlar çatlar. Bebek İmparator yumurtasından yeni beyaz dünyasına çıktıktan sonra, en fazla 48 saat kendisindeki yiyecek rezervinden beslenerek dayanır. Eğer anne İmparator okyanustan yemekle dönmekte geç kalırsa, yeni doğan ölür.

Dişiler geri dönünce...
İşte tam bu kritik günlerde dişiler görünür. Dişiler döndüklerinde seslenmeye başlarlar ve erkekler de onlara karşılık verir. Eşler birbirlerini çiftleşme sırasında öğrendikleri seslerinden tanırlar.

Aileler tekrar biraraya geldiklerinde, görevler tersine işler. Anneler yeni doğanlarla beraber kalırken, eşleri beslenmeleri gerektiğinden hemen okyanusa dönerler. Yetişkinler balık avlarken, bebek penguenler her zaman var olan yırtıcı dev denizkuşlarının tehdidi altındadır.

Havalar ısınırken, kalın buz tabakası sonunda kırılmaya ve erimeye başlar. Bebek İmparator Antarktika’nın derin mavi sularına tereddütle gerçekleştirdikleri ilk dalışlarından sonra yetişkinler zorlu yolculuklarına devam ederler...

 

 

 

 

Filmin künyesi :

İmparatorluğun Yolculuğu / The Emperor’s Journey - La Marche De L’empereur

Yönetmen : Luc Jacquet
Senaryo : Michael Fessler, Luc Jacquet
Görüntü yönetmeni : Laurent Chalet, Jérôme Maison
Denizaltı görüntü yönetmeni : Patrick Marchand
Müzik : Emilie Simon
Türü : Belgesel
Yapım : 2004 Fransa yapımı, 85 dk.
Gösterim Tarihi : 1 Nisan 2005, (
Chantier Film)
Web Sitesi :
http://www.luc-jacquet.com/index_flash.htm


Fragman

 

 

www.sinemam.net

 

 

VAROLUŞ'UN DELİLİ OLARAK GÖRÜLÜYORLAR

 

 

Buzun sınırında gururla ayakta duran İMPARATOR, varoluşun en güçlü anlarının temsilcisidir.

 

 

 

 

 

Milyarca yıldır her kış… Antarktika’nın acımasız buz çöllerinde, dünyanın barınılması en imkansız bölgesinde gerçekten olağanüstü bir yolculuk gerçekleşiyor...Binlerce İmparator Penguen, güvende oldukları derin mavi okyanustaki evlerini terk ediyorlar. Donmuş karaya tırmanarak, kıtanın iç tarafındaki ıssız bölgeye doğru yola çıkıyorlar. Antarktika’nın o bölgesi; çok soğuk, çok uzak…bir canlının yaşaması için imkansız bir yer…Tek sıra halinde bu bölgeye ulaşmak için İmparator yürümeye başlarlar. Şiddetli tipiden önlerini görmekte zorlanırlar, saatte 250 km.lik fırtına ile mücadele ederler. İmparator Penguen; üremenin, soyunun hayatta kalmasının o müthiş içgüdüsü ile cesareti ve kararlığı ile yılmadan yoluna devam ediyor.

 

 

 

 

 

İçgüdüleri, tehlikeli buzun altındaki gölgeler ve Güney kesiminin hayali ışıltısı rehberleridir. Geleneksel yavrulama alanlarına her zaman yanılmadan ulaşırlar. Coşkulandırıcı kendilerine özgü seslerinin eşliğinde anlaşılması güç, karmaşık dansları ve zarif hareketleri ile ritüel kurlarını yaparlar. Sonunda, tek eşli olan İmparator penguen, eşini bulur ve birleşir.

 

 

 

 

 

Başarı ile tamamlanan çiftleşmenin sonrasında, yumurta üretmek dişi penguenin vücudundaki besin deposunun tamamına yakınını tüketmiştir. Bu kaybını telafi etmek için hemen yiyecek bulmaya okyanusa geri döner ve kuluçkaya erkek İmparator Penguen yatar. Bu öldürücü kış şartlarında erkek penguenler aylarca hiçbir şey yemeden ve neredeyse hiç kıpırdamadan yavruları için benzersiz bir fedakarlıkta bulunurlar. Bu zor koşullarda donmaktan kurtulmak için önemli bir dayanışma örneği göstererek birbirlerine daha da yaklaşırlar. Binlerce penguenin aralarında hiçbir çatışma çıkmadan, aylarca, olabilecek en zor koşullarda bile birlikte yaşamaları ve dayanışma içinde olmaları son derece ilginçtir. Bilinç ve akıl sahibi insanların bile menfaatleriyle çatışabilecek böyle bir ortamda penguenlerin bu kadar uyumlu, ince düşünceli ve fedakar tavırlar göstermeleri çok ender karşılaşılabilecek bir durumdur.

 

 

 

 

 

4 ayın sonunda yumurtlar çatlar. Bebek İmparator yumurtasından yeni beyaz dünyasına çıktıktan sonra, en fazla 48 saat kendisindeki yiyecek rezervinden beslenerek dayanır. Eğer anne İmparator okyanustan yemekle dönmekte geç kalırsa, yeni doğan ölür. İşte tam bu kritik günlerde dişiler görünür. Dişiler döndüklerinde seslenmeye başlarlar ve erkekler de onlara karşılık verir. Eşler birbirlerini çiftleşme sırasında öğrendikleri seslerinden tanırlar.

 

 

 

 

 

Aileler tekrar biraraya geldiklerinde, görevler tersine işler. Anneler yeni doğanlarla beraber kalırken, eşleri beslenmeleri gerektiğinden hemen okyanusa dönerler. Havalar ısınırken, kalın buz tabakası sonunda kırılmaya ve erimeye başlar. Bebek İmparator Antarktika’nın derin mavi sularına tereddütle gerçekleştirdikleri ilk dalışlarından sonra yetişkinler zorlu yolculuklarına devam ederler.

 

 

 

 

 

Dişi ve erkek penguenlerin büyük bir dayanışma ve işbölümü içinde yumurtalarını ve yavrularını, ölümü ve en zor koşulları göze alarak korumaları, her ne pahasına olursa olsun yavrularını bir an bile yalnız bırakmamaları evrimle veya tesadüflerle açıklanabilecek şeyler değildir. Bilinci ve aklı olmayan bir hayvandan beklenen, bu şartlara dayanamayarak yumurtayı birkaç saat içinde terk etmesi ve kendi başının çaresine bakmasıdır. Ancak penguenler Allah'ın onlara verdiği şefkat ve fedakarlık duygusu sayesinde, saatlerce veya günlerce değil, açlığı ve ölümü göze alarak aylarca yumurtalarını korurlar.

 

 

 

 

 

T.C. Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı internet sitesinden

 

 

 

 

 

Sosyologlar arasında, 'Canlılar içinde toplumsal hayvan" deyimiyle insanları tanımlayan söz, penguenler için daha geçerlidir. İnsanlar, toplu halde yaşasalar da içlerinde yanlızlığı sevenler pek çoktur. Penguenler ise yalnız yaşamaktan hiç hoşlanmazlar; karada ya da denizde olsun, sürekli gruplar hâlinde dolaşırlar. İçlerinde tek başına buyruk bir tek penguen bile yok. Bu durum bize yapıcı bir gerçeği anlatmıyor mu?! Oysa birer insan olarak yaratılan bâzı kişiler, neden topluluk dışında kalma çabası içindeler?

 

 

 

 

 

Kur’an ve Bilim İnternet sitesinden

 

 

 

 

 

İmparator penguenler kuluçka dönemi ve sonrasında yavrularına bakabilmek için oldukça uzun süren yürüyüşlere çıkarlar. Bu yürüyüşte şaşkınlık verici bir durum vardır. Penguenler büyük gövdeli olmalarına karşın, yürüyüşlerini zorlaştıracak kadar küçük bacaklara sahiptirler. Penguenler sağa sola sallanarak yürürler. Bu sarkaç benzeri ilginç yürüyüşün nedeni son derece önemlidir. Bu yürüyüş sayesinde penguenler önemli derecede enerji tasarrufu yapmaktadırlar.

 

 

 

 

 

Ağır kış şartlarında yaşamalarını sağlayacak bu kolaylığı penguenler ilk doğdukları andan itibaren bilir ve uygularlar. Penguenlerin bu yürüyüş şekilleri Allah'ın canlılar üzerindeki şefkat ve merhametinin delillerinden biridir. Penguenleri yaratan ve nasıl hareket edeceklerini onlara ilham eden Allah'tır. Allah tüm canlıları benzersiz şekillerde suretlendirmiş ve onları en mükemmel özellikler ile birlikte yaratmıştır.

 

 

 

 

 

Popüler Bilgi internet sitesinden...

 

 

 

 

 

Darwin'in öne sürdüğü doğal seleksiyon mekanizması, bulundukları coğrafi konumun doğal şartlarına uygun yapıda ve güçlü olan canlıların hayatlarını ve nesillerini sürdürebildiklerini, uygun yapıda olmayan ve daha güçsüz olanların ise yok olduklarını öngörür. Darwinizm'in benimsediği doğal seleksiyon mekanizmasına göre doğa, canlıların birbirleriyle 'yaşam' için kıyasıya mücadele ettikleri, zayıfların güçlüler tarafından yok edildiği bir yerdir.

 

 

 

 

 

Peki gerçekten de doğa her canlının birbiriyle kıyasıya mücadele ettiği, herkesin birbirini yok etmek, saf dışı bırakmak için çaba harcadığı, son derece bencil ve vahşi bireylerden oluşan bir ortam mıdır?

 

 

 

 

 

Bu konuda şimdiye kadar yapılan tüm gözlemler evrimcileri bir kez daha yalanlamıştır. Çünkü doğa,hiç de evrimcilerin iddia ettiği gibi sadece savaşın hakim olduğu bir yer değildir. Aksine doğa, çoğu kez ölümü göze alan fedakarlıkların, kendi zararına olduğu halde sürü için gösterilen özverilerin, bunun karşılığında hiçbir kazanç sağlamayan canlıların ve akılcı işbirliklerinin sayısız örnekleri ile doludur.

 

 

 

 

 

Erkek ve dişi penguenler, yavrularını adeta 'ölümüne' korurlar. Erkek penguen yavrusunu 4 ay ayaklarının arasında hiç ara vermeden tutar. Bu süre içinde yemek de yiyemez. Dişi penguen ise bu sırada denize giderek yavrusu için yemek arar ve topladığı yiyecekleri kursağında taşır. Her ikisi de yavruları için büyük fedakarlıklar gösterirler.

 

 

www.haberx.com

 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR