Kritik ve Analitik Düşünme sempozyumu
Türkiye'nin ilk kritik ve analitik düşünme sempozyumu uluslararası düzeyde yapıldı.
ABONE OLAkademik Platform, Sakarya Üniversitesi ile Kritik ve Analitik Düşünme Platformu tarafından birlikte organize edilen 1. Uluslararası Kritik ve Analitik Düşünme Sempozyumu, Sakarya Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde yoğun bir iştirakle gerçekleştirildi.
KAD Platformu Koordinatörü Av. Taner Ürkmez: Sempozyumla kritik ve analitik düşünme çerçevesinde çalışma yapan paydaşların bir araya gelmesini, birlikteliklerin pekişmesini, kritik ve analitik düşünme literatürünü zenginleştirici çalışmaların hız kazanmasını hedefledik.
Akademik Platform Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Aslan: Kritik ve analitik düşünmenin anlaşılmasına ve sistematik olarak farklı alanlarda uygulanmasına, akademisyen ve diğer ilgililerin katkı sağlayabilecekleri bilimsel bir zemin oluşturmayı amaçladık.
SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas: Günümüz dünyasında gelişime, dönüşüme, bilgi çağının getirdiği farklılaşmaya, bilgi bombardımanına ve algı yönetimine hazırlıklı olmaları için tüm öğrencilere kritik ve analitik düşünme yetkinliğini kazandırmak zorundayız.
Cenevre İslam Merkezi Başkanı ve Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Ramazan: İlahî olan ile insanî olanı ayrıştırmalıyız. İnsanların ürettiği düşünceleri tartışabilmeliyiz. Çoğunluğun ortak fikri her zaman doğru olmayabilir. Bir kişi, bir milyon kişiye karşı doğruları söylüyor olabilir. Kritik ve analitik düşünme işte burada, kimin doğruyu söylediğini bilmekle, fark etmekle başlıyor. Kritik düşünce, hayatın anlamını keşfetmek, soru sorabilmek, doğruya ulaşabilmek için vardır. Kritik düşünme sistemi, her zaman Allah’a iyi hizmet edebilmenin ve samimi bir kul olabilmenin aracı olmalıdır.
Uluslararası Malezya İslam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammed Mümtaz Ali: Hakkı ve gerçeği kavrayabilmek için düşünme kapasitemizi artırmalıyız. Hakka dayanan ve gerçeğe odaklanan kritik düşünme, günümüzde artış eğilimi gösteren yüksek eğitimlilerin karıştığı suçlar, etik dışı ve gayri ahlaki tavır, davranış ve tutumların; modern çağın ideolojik hastalık ve saplantılarının ortadan kaldırılması kadar, insanın kendi kendini mahvetmesine karşı da yapıcı bir role sahiptir.
Kritik ve analitik düşünme (KAD) sisteminin bilimsel bir ortamda irdelendiği sempozyuma yerli ve yabancı çok sayıda akademisyen ve bürokrat ile iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
"Kritik ve Analitik Düşünmenin Boyutları" temasıyla düzenlenen sempozyum, Türkiye'de KAD konusunda yapılan ilk sempozyum olarak kayıtlarda yerini alırken, bunun bir uluslararası sempozyum olarak gerçekleştirilmesi ayrıca önemli bulundu.
Farklı konularda 57 bildirinin sunulduğu sempozyum dört salonda eş zamanlı oturumlar şeklinde gerçekleştirildi.
“Sempozyum literatüre katkı sağlayacak”
KAD Platformu Koordinatörü Av. Taner Ürkmez, sempozyumu, kritik ve analitik düşünmenin anlaşılması, yaygınlaştırılması ve sistematiğinin oluşturulmasına katkıda bulunmak için düzenlediklerini belirterek, “Sempozyumla ayrıca kritik ve analitik düşünme çerçevesinde çalışma yapan paydaşların bir araya gelmesini, birlikteliklerin pekişmesini böylece analitik ve kritik düşünme literatürünü zenginleştirici çalışmaların hız kazanmasını hedefledik” diye konuştu. Ürkmez, sempozyumun sonuçlarının KAD literatürüne katkı sağlayacak şekilde bilim çevreleri ve tüm ilgililerle paylaşılacağını açıkladı. KAD'ın kişisel ve toplumsal boyutta sağlayacağı başlıca kazanımlardan bahseden KAD Platformu Başkanı Ürkmez, kritik ve analitik düşünme becerisinin 21. yüzyılın başarılı insanının 4 özelliği arasında sayıldığını ve gelişmiş ülkelerde KAD'a büyük önem verildiğini vurguladı. Türkiye üniversitelerinde ders olarak okutulmasını arzu ettiklerini söyledi. KAD çalışmalarına 2003 yılında başladıklarını hazırlatan Av. Ürkmez, bu çalışmalarının bir ürünü olarak kurulan KAD Platformu’ndan ve platformun çalışmalarından bahsetti. KAD Platformu’nun kritik - analitik.com sitesi üzerinden özgün kaynakları, çeviri ve alıntı eserleri yayınladığını ve Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde KAD etkinlikleri düzenlenmesinde yönlendirici rol üstlendiğini ifade eden Taner Ürkmez, bugüne kadar yapılan ve yapılması planlanan çalışmaları genel hatlarıyla anlattı.
“Kritik ve analitik düşünmede aktif olunmalı”
Akademik Platform Yönetim Kurulu Üyesi ve Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Aslan ise sempozyumu düzenlemekteki amaçlarının, kritik ve analitik düşünmenin anlaşılmasına ve sistematik olarak farklı alanlarda uygulanmasına, akademisyen ve diğer ilgililerin katkı sağlayabilecekleri bilimsel bir zemin hazırlamak olduğunu vurguladı. Kritik ve analitik düşünmenin dikkatli, uyanık ve başka görüşlere açık olmanın yanı sıra, zekice ve eleştirel düşünebilen kişilerin de kabul edeceği argümanlar sunmak olduğunun altını çizen Aslan, “Kritik ve analitik düşünmenin kullanımında pasif olmamalı, aksine aktif olmalıyız” dedi. Konuşmasında Akademik Platform’un faaliyetlerinden örnekler de veren Hakan Aslan, dünyanın dört bir yanındaki -özellikle mühendislik ve sosyal bilimlerde çalışan- akademisyenlere özgür bir tartışma ve paylaşma ortamı sunduklarını ve biri mühendislik, diğeri sosyal bilimlerde olmak üzere iki uluslararası hakemli dergiyle bilimsel yayınlara katkı sağladıklarını söyledi.
“Üniversitelerde ders olarak okutulmalı”
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, yükseköğretimde yaşanan dönüşüm ve gelişmeleri çok yakından takip eden, bu konuda hızlı adımlar atan bir üniversite olduklarını söyledi. Öğrencilere kendi alanları dışında yetkinlik kazandırmayı oldukça önemsediklerini dile getiren Prof. Dr. Muzaffer Elmas, bu kapsamda, akademisyenler, üniversitenin alt yapısı, üniversitede yapılan faaliyetler ve ders planları gibi alanları, öğrencilerin kendi meslekleri dışında yetkinlik kazandırma ekseninde yeniden oluşturduklarını ifade etti.
Bilişim, yabancı dil, iletişim yetkinliğinin yanı sıra kritik ve analitik düşünme yetkinliğinin de son zamanlarda öne çıktığını belirten Prof. Dr. Elmas, “Günümüz dünyasında gelişime, dönüşüme, bilgi çağının getirdiği farklılaşmaya, bilgi bombardımanına ve algı yönetimine hazırlıklı olmaları için tüm öğrencilere kritik ve analitik düşünme yetkinliğini kazandırmak zorundayız” diye konuştu. Öğrencilere bu yetkinliği seçmeli veya zorunlu KAD dersleri ve ders anlatma yöntemlerinin geliştirilmesi sayesinde kazandırmaya çalıştıklarını anlatan Elmas, dersleri bilgi aktarma aracı olmaktan çıkardıklarını ve daha çok tartışma, eleştirme, yorumlama, raporlama, karar verme gibi yetkinliklerde öğrencileri geliştirmeye yönlendirdiklerini kaydetti. Rektör Elmas, kritik ve analitik düşünme sempozyumun bir model olarak Türkiye’ye örnek olabileceğini söyledi.
“İnsanî olan her düşünce eleştirilebilmeli”
Açılış konuşmasının ardından davetli konuşmacılar katılımcılara hitap etti. İlk olarak Cenevre İslam Merkezi Başkanı ve Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Ramazan, "Batı ve Doğudaki Müslüman Toplumlarda Kritik Düşünmenin Önemi" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Ramazan, kritik ve analitik düşünmenin sadece beşeri bilimler için değil tüm insanlar için önemli olduğunu ifade ederek, İslâmî gelenek ile rasyonalist düşüncenin ayrı ayrı değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi. İlahî olan ile insanî olanın ayrılması gerektiğini, insan fikirlerinin kutsallaştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tarık Ramazan, dini düşünceler dâhil, insanların ürettiği düşüncelerin tartışmaya açık olduğunun kabul edilmesi gerektiğini kaydetti. İnsanî olan her düşüncenin sorgulanmasının kişiyi daha inançlı hale getirebileceğini söyleyen Ramazan, “İlahî olana itaat edilir ancak İslami fetvalar da insani olan dâhil her türlü kararı rasyonel bir şekilde sorgulayabilmeliyiz. Aklımız, bu noktada bağlı kalacağımız bir kaynaktır. Bu konuda İslâmî geleneklerimizle rasyonel düşünceyle bir çelişki yok. İlahi düşünceler dışında insani düşünceleri tartışabilmeli, sorgulayabilmeli, bunlara aklımızla cevap arayabilmeliyiz” diye konuştu.
Soru sorma özgürlüğünün ve iradesinin Müslüman toplumlarda artması gerektiğini vurgulayan Prof. Ramazan, “Müslümanlar adına bugün kimin konuştuğunu, kimin hareket ettiğini iyi düşünmemiz, analiz etmemiz gerekiyor. İslam adına konuşanların kaynakları nedir? Hangi metodolojiyi kullanıyorlar? Hangi eleştirileri getirebiliyorlar? Çoğunluğa uymak, güvenmek her zaman en iyi yöntem değildir. Çoğunluğun ortak fikri doğru olmayabilir. Bir kişi, bir milyon kişiye karşı doğruları söylüyor da olabilir. Kritik ve analitik düşünme işte burada başlıyor. Kimin doğruyu söylediğini bilmekle, fark etmekle başlıyor. Hayatın anlamını keşfetmek, soru sorabilmek, doğruya ulaşabilmek için kritik düşünce vardır. Kritik ve analitik düşünme, Allah’a iyi hizmet edebilmenin aracı olmalıdır” diye konuştu.
“Hakkı kavramak için düşünce kapasitemiz artmalı”
Davetli konuşmacıların bir diğeri olan Uluslararası Malezya İslam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammed Mümtaz Ali, “Hakka Dayanan ve Gerçeğe Odaklanan Derin ve Geniş Bir Bakış Açısı Olarak Kritik Düşünmenin Temeli ve Özellikleri" konusunda dinleyicilere hitap etti. Hangi düşünme sistematiği içinde olursa olsun, hayat ve dünya hakkında hak ve gerçeği bilme ihtiyacının altını çizen Prof. Dr. Mümtaz Ali, hakkın ve gerçeğin yanlış veya eksik olarak tanımlanması problematiğine dikkat çekti. Hakkı ve gerçeği anlayabilmek için önce insanın düşünme kapasitesinin geliştirilmesi ve genişletilmesi gerektiği üzerinde duran Mümtaz Ali, mevcut paradigmaları sorgulayan ve sınayan köktenci bakış ve kapsamlı ve evrensel boyutlarıyla köktenci kavrayış kavramlarını tanıtarak, hakka dayanan ve gerçeği arayan bir idrakin kritik düşünmenin ön şartı olduğunu vurguladı. Kur’an-ı Kerim’in muhataplarından mesaj ve öğretisini dogmatik bir yolla takip etmelerini istemediğini ayetlerden örnekler vererek izleyicilerle paylaşan Prof. Dr. Mümtaz Ali, konuşmasının sonunda, hakka dayanan ve gerçeğe odaklanan kritik düşünmenin insanlığı mevcut bilgi, bilim ve eğitsel sistemlerin yıkıcı boyutları hakkında aydınlatmakla kalmayıp, suçlu üreten eğitim sistemlerine eleştirel bir bakış geliştireceğini ifade etti. Hakka dayanan ve gerçeğe odaklanan kritik düşünmenin, günümüzde artış eğilimi gösteren yüksek eğitimlilerin karıştığı suçlar, etik dışı ve gayri ahlaki tavır, davranış ve tutumların; modern çağın ideolojik hastalık ve saplantılarının ortadan kaldırılması kadar, insanın kendi kendini mahvetmesine karşı da yapıcı bir role sahip olduğunun altını çizdi.
57 bildiri sunuldu
Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen Uluslararası Kritik ve Analitik Düşünme Sempozyumu, eş zamanlı 4 farklı oturum şeklinde yapıldı ve gün boyunca sürdü. Sempozyumda 57 bildiri katılımcıların istifadesine sunuldu. Bu bildirilerde kritik ve analitik düşünme perspektifinden ekonomi, finans, mühendislik uygulamaları, teknoloji, mimari, sanat, edebiyat, eğitim, siyaset ve uluslararası ilişkiler, yazılı, görsel ve işitsel medya ile yeni medya gibi birçok konu tartışıldı. Sempozyum konu başlıkları ile kritik ve analitik düşünme perspektifinden hayata ayna tutmak, kritik ve analitik düşünmenin hayatın içindeki izdüşümlerini göstermek amaçlandı.
Kritik ve analitik düşünmenin anlaşılmasına, yaygınlaştırılmasına ve sistematiğinin oluşturulmasına katkıda bulunması amaçlan sempozyumla, sonuçların bilimsel veriler ışığında, bilim çevreleri ve tüm ilgililerle paylaşılması hedeflendiği açıklandı.