Farkındalık yaşamak isteyen herkesi bekliyor
Erkan Sarıyıldız, deneyimlerini paylaştığı "Kendine Doğuş Atölyesi''nde insanların kendilerine yüklediği yükleri ortaya dökerek bu gereksiz yüklerden, önlerini tıkayan safralardan arındırma işlemini gerçekleştiriyor.
ABONE OLErkan Sarıyıldız, deneyimlerini paylaştığı "Kendine Doğuş Atölyesi" nde çalışma grubuna katılan insanların önce "Ben" tanımlarını masaya yatırıp, kendilerini bugüne kadar nelerle tanımladıklarını analiz ettikten sonra bu tanım içindeki tüm ögelerin oluşumunda kişinin gerçeğinin ne kadar kendini yansıttığına bakarak, kendine ait olmayan, toplumun, çevresinin üstlerine yüklediği yükleri ortaya dökerek bu gereksiz yüklerden, önlerini tıkayan safralardan arındırma işlemini gerçekleştiriyor.
Kitapları:
GEÇİT:
Evrenin herhangi bir yerinde kaybolmuş, o güne değin kendilerine öğretilmişlerin sınırlarında yaşayan bir toplum.
Var olan bütün bu koşulları derin bir razı oluş biçiminde kabullenen diğerlerinin aksine Zino, zincirleri kırıp başka yerler keşfetmeye, bölgenin dışında nasıl bir dünya olduğunu anlamaya karar verir. Z Ülkesinin bu aykırı sakini yasak geçitten dışarı çıkar ve gerçeğe ulaşır. Geçitten çıkınca onu karşılayan ise daha bir şaşkındır. İşte romandaki heyecan tam da bu noktadan başlıyor. Kitabın sayfalarını çevirmek, belki de dar gelen sınırları aralaması ve aradığı geçidi bulması için okura katkı sağlayacak. Kim bilir?
'Kendime Doğuşumun Güncesi' fazla kişisel bir serüven...
"kendini tanımladığın şeyleri kaybettiğinde " sen kimsin ? " diye sorduklarında "ben hiçbirşeyim" mi diyeceksin... o' nun çağrısını senelerdir içinde bir yerlerden duyuyordu ama fark etmemişti. veya fark etmek istememişti. Sonunda "o"na ulaşmanın zorlu mücadelesini vermek üzere dönüşü olmayan bir yolculuğa çıktı.
Başarılı bir finanscıydı. Bir gün içinden gelen sesi dinlemeye ve rüyalarının rehberliğinde "kim" olduğunu aramaya başladı.
"ben kimim" ile başlayan bu arayışla birlikte 7 kat yukarı çıktı. Her katta kendi gerçeğiyle yüzleşti... ve deneyimledikleriyle, kendine doğuşunun güncesini yazdı...
O, başarılı bir finanscı, çok sevdiği bir eşi ve iki de çocuğu var. Ailesiyle mutlu, büyük güzel bir evi var, hayatta sahip olmak istediği görünen kısmıyla her şeye sahip... İçinde onu huzursuz eden ve kim olduğunu sorgulayan bir ses vardı. Ve bir gece bu sese kendini kaptırıp, rüyalarının da öncülüğünde bir serüvene çıktı...Sonunu bilmediği bir serüven hem de...
Rüya ile gerçek arasında yaşadığı gelgitler, kendini öğrenmeye başlama sancısı, her katta karşısına çıkan bambaşka ve unuttuğu gerçekler...
Bazen suratına tokat gibi vuran , bazen onun unuttuğu ve reddettiği kendiyle yüzleşme savaşı...
DOĞDU, BÜYÜDÜ, SEVGİ OLDUĞUNU ANLADI VE KENDİ OLARAK YENİ DENEYİMLERE ÖLDÜ...
"KENDİME DOĞUŞUMUN GÜNCESİ" , aslında hepimizin kendisinden kesitler bulacağı, okumaya başladığında nasıl bittiğini anlayamadığı bir arayışın serüveni...
Kendimize de paylar çıkartacağımız ve "hala geç değil bizde bir yerden başlayalım" diyeceğimiz her şey, bu kitapta...
İçinizdeki "Ben"i bulmak için kendinize rehberlik etmeye HAZIR MISINIZ? Cevabınız evetse ve kendini bulmanın yolculuğuna gerçekten çıkmaya niyetliyseniz , hiç zaman kaybetmeden bu kitabı okumaya başlayın...
Erkan Sarıyıldız'ın "KENDİME DOĞUŞUMUN GÜNCESİ" adlı kitabı Cinius Yayınları tarafından basıldı.
Farkındalıklı Yaşamın ve Affetmenin Önemi Doktor Erkan Sarıyıldız'ın Yeni Romanı 'Simurg'un Gözyaşları'nda...
İç hastalıkları Uzmanı Doktor Erkan Sarıyıldız, üretmeye, ulaşabildiği insanlara ışık tutmaya ve en önemlisi farkındalıklı yaşamı aşılamanın önemine inanarak başladığı yazarlık serüveninde ikinci kitabını yayınladı...
Sarıyıldız'ın 2011'in Aralık ayında okuyucularla buluşan kitabı 'Simurg'un Gözyaşları' inanç, niyet ve kararlılıkla insanların yaşamlarında değiştiremeyeceği hiç bir şey olmadığı teması üzerine kurulu.
20 yıla yakın tıp hayatının yanı sıra insan varlığının gücü ve yaşam farkındalığı üzerine kendini geliştiren Sarıyıldız'ın 'yeniden doğuş öyküsü' olan romanı, dört ana bölümden oluşuyor; Efsaneler Zamanı, Bilgelik Zamanı, Aşkın Zamanı ve Gerçeğin Zamanı.
'Simurg'un Gözyaşları', Efsaneler Zamanı'nda Persler döneminde Bahman adlı bir delikanlı, Bilgelik Zamanı'nda Orta Anadolu'da Galip adındaki bilge, Aşkın Zamanı'nda Bursa'da yaşayan Ermeni Markarit adında bir genç kız, Gerçeğin Zamanı'nda ise İstanbul'da Suna adlı bir mimarın kesişen hayatlarını konu alıyor.
Romanındaki dört ayrı zaman dilimini dünyasal yaşamdaki zaman boyutunun ruhsal seviyede dikey zaman algısında olduğunu belirtmek için kullanan yazar, lineer zaman olarak bilinen dün-bugün-yarın çizgisi üzerinde ilerlediği düşünülen zamanın ruhsal planda farklılığına dikkat çekiyor.
Kişilerin kendi güçlerinin farkına varması, güçlerini eline almaları gerektiği, niyet ve kararlılıkla her şeyi başarabilecekleri, korkularının aslında kendi yarattıkları tutsaklıklar olduğu, farkındalığa geçildiğinde hayatın tüm devinimlerinde kurban rolünden efendi haline geçilebileceği düşüncelerinden yola çıkarak yazdığı 'Simurg'un Gözyaşları'nda yazarın altını çizdiği nokta ise affetmenin, kişisel özgürlüğü ve gücü kazanmakta en büyük etken olduğu.
'Simurg'un Gözyaşları'nda yaşamlarımızın tüm süreçlerinin tasarlayıcısı, kontrolörü ve oynayanının insanın kendisi olduğunu anlatan Sarıyıldız 'kurban' rolünden 'efendi' rolüne geçmeyi öğrenmemiz gerektiğini vurguluyor ve kin duymanın insanların yaşamlarında kendilerine yapacakları en büyük kötülük olduğuna inanıyor.
Hayatınızın Efendisi Olun" Eğitim İçeriği:
Hayat İlişkilerdir....
Bugüne kadar "BEN" dediğiniz, aynada gördüğünüz, gerçekten siz misiniz?
Eğer cevabınız evet ise harika, şanslı azınlığın bir üyesiniz.
Hayır ise.....
İşte o zaman size kendinizi bulmanın ipuçlarını bulabileceğiniz bir alan sunuyorum-
İLİŞKİLERİNİZ.
Anne-baba, kardeş, arkadaş ,eş, dost, herkes ama herkes size kendinize ait ipuçlarını göstermek için yarışırken, bunları görmeden geçirdiğiniz boşa geçmiş zamanlarınıza artık son vermelisiniz.
Bu eğitimde, bugüne kadar aradığınız kişileri hayatınıza çekemediyseniz, ilişkilerinizde sürekli sorunlar yaşıyorsanız, kimsenin sizi anlamadığını düşünüyorsanız, hayatınızın içinde sürekli tekrarlayan olay örgülerinin içinde çıkış yolunu bulamıyorsanız cevaplarını bulacağınız bir süreç yaşayacaksınız.
Artık kendini bulmanın, hakkettiğiniz yüksek değerli ilişkiler kurmanızın ve hayatı yüceltmenin, hayatınızın kurbanı değil efendisi olmanın tam zamanı.
Başarılı olmak ya da olmamak
Erişkinlerdeki her türlü sosyal, ruhsal tıkanıklıkların izini sürdüğünüzde bir çoğunun çok masum, basit olaylara bağlı olarak geliştiğini bulabilirsiniz. O yüzden herhalde en önemli konu yüzeydeki sonucu çözmek değil sebep olan tohumlanma anını bulup bu düzeyde temizlenmeyi sağlamak.
Etrafınızdaki herşeyi, yani yaşamınızı düşünceleriniz yaratıyor. Bizler ne düşündüğümüzün farkında değiliz. Egomuz çeşitli manevralarla gerçeği tam olarak görmemizi engellemeye çalışıyor. Duyguları gerçeğin üstüne bir sis perdesi olarak örtüyor; hem de ulvi bir amaç uğruna: Bizi korumak.
Başarılı olmanın bize doğduğumuzdan itibaren şart koşuluyor ve bunun sonucunda yaşamımızın sadece başarılardan övünmek haline geliyor ancak doğru olan bu değil, bu hayatı deneyimlemek için buradayız ve mutlu olmak için başarı şart değil.......
16 Şubat'ta Kendi Hayatınızın Efendisi Olmaya Ne Dersiniz?
Kendi kişisel yolculuğunda bir adım atmak isteyen herkes için 16 şubat 2013 tarihinde İstanbul Dragos Elit Hotel'de 10.00-16.00 saatleri arasında "Simurg'un Gözyaşları" , "Kendime Doğuşumun Güncesi" ve "GEÇİT" adlı kitapların yazarı, Kişisel Dönüşüm eğitmeni, Kendine Doğuş Atölyesinin kurucusu ve Tıp Doktoru Erkan Sarıyıldız tarafından "Hayatınızın Efendisi Olun" başlıklı bir eğitim semineri düzenlenecek.
İnsanoğlunun doğru bakış açısına geçişinde kendi sentezlerini bulan ve onları deneyimleyen Erkan Sarıyıldız; kendi hayatının efendisi olma farkındalığını yaşamak isteyen herkesi "Hayatınızın Efendisi Olun" eğitimine bekliyor.
Eğitime katılmak için; PR Atölyesi ile bağlantıya geçmek yeterli.