Uğur Işılak 'linç timine' tokat gibi cevap verdi!

Uğur Işılak, Yavuz Bingöl ile beraber Beştepe'de gerçekleştirilen etkinlikte sahne alması nedeniyle ağır hakaretlere maruz kalmıştı. Vatan sevgisini dile getiren ve bunun için çabalayan sanatçılara sosyal medyan saldıran linç timine bazı televizyonda görülen kişilerde dahil oldu. 

İsmail Küçükkaya sunduğu haber programında bilgisi olmamasına rağmen ahlaksız bir şekilde "Belediyeden 1 milyon 200 bin lira bütçe aldı" şeklinde Uğur Işılak'a iftira atmıştı. Bu bilinçsiz açıklamalara Işıldak GÜNAYDIN gazetesine verdiği röportajla işte şu yanıtı verdi:

"Küçükkaya'nın iddiasıyla ilgili şunu söylemek isterim. Benim bağlı bulunduğum şirketin, bir belediyeye kestiği faturayı, ilkesi yalan dolan olan birkaç gazeteci dolaşıma sokmuş. Utanmaz adamlar bunu, benim aldığım paraymış gibi lanse ediyorlar. Nasıl ki, bir topçunun, popçunun, oyuncunun, yazarın, gazetecinin kazancını denetlemek benim haddim değilse, benim standardımı belirlemek de üç-beş gazeteci müsveddesinin haddi değil. Bu fatura; program için frekans sağlayan televizyon kanallarına, benim dışımda konser yapmış olan sekiz sanatçı arkadaşa, yapım şirketine, orkestranın 30 günlük sahne, konaklama, ulaşım ve benzeri masraflarına, teknik ekibe ve bütün prodüksiyon çalışanlarına tek kalemde kesilmiştir. Aslında böylesi yayın organizasyonlarında bütçenin nasıl yönetildiğini bilmemeleri işten bile değil. Fakat maksat itibar suikastı yapmak olunca, meseleyi bulandırıp sulandırmaktan başka yol kalmıyor bunlara. Yalan ve iftira, şahsiyetsizlere bir haysiyet kazandırmadığı gibi; doğru olan adamın şerefinden de bir şey eksiltmez. Bu güruhun iltifatına mazhar olmaktansa, bunların iftirasıyla anılmayı tercih ederim."

Işılak, sözlerine sanal iktidar diye tabir edilen kişilerin oynadıkları oyunlarla devam etti:

"Sosyal medya savaşlarında kimin daha fazla siber askeri varsa onun sesi daha çok çıkıyor. Bağıran, böğüren, hakaret eden, küfreden çabuk dikkat çeker. Ancak bütün bunlar anlık bir etkiye sahip olmakla beraber bir kalıcılığı yoktur. Kalplerde de bir tesiri olmadığını görüyoruz. Böğüren böğürdüğüyle kalır, atı alan Üsküdar'ı geçer. Bütün bunlar hakikaten halkın teveccüh ettiği eylemler olsaydı, ne Erdoğan kalırdı, ne AK Parti, ne de milletin iradesi. Sanal iktidarların süresi iki gün, milletin iktidarı ilelebet devam edecektir."