Koronavirüs yayıncılıkta da milat olacak

Kanal 7 Medya Gurubu Planlama ve Teknik Daire Başkanı Muzaffer Şafak, Koronavirüs salgının televizyonculuk ve radyo yayıncılığı üzerine etkilerini konu alan bir yazı kaleme aldı.

ABONE OL
GİRİŞ 10.06.2020 10:09 GÜNCELLEME 10.06.2020 10:10 MEDYA
Koronavirüs yayıncılıkta da milat olacak
Koronavirüs yayıncılıkta da milat olacak

Muzaffer Şafak, "Yeni süreçte Covid 19, diğer sektörlerde olduğu gibi sanıyoruz yayıncılıkta da Milat olacak" dedi.

 

 

İşte Muzaffer Şafak'ın o yazısı;

2019 Aralık ayından itibaren dünyayı etkisi altına alan amansız salgının tüm sektörleri olduğu gibi yayıncılık üzerinde de etkili olmuştur. Olumsuz sonuçlarının yanı sıra sektördeki yöneticiler ve operasyon görevlileri bu konuda olumlu ve faydalı sonuçlarda çıkarmışlardır.   

 

 

Bazen geriye yaslanıp yaptıklarımızı çoğu kere gözden geçiririz. Bazen de  yayıncılık ve yayın temposunda kimi zaman bunu ihmal ederiz. Geriye dönüp baktığımızda eksik yada faydası az olan işleri analiz edip hayıflandığımız ve bu olumsuzlukların içinden kimi zaman az da olsa faydalı birkaç şey çıkardığımız da  olmuştur.

İşte bu pandemi de yayıncıların  öteden beri yapa geldikleri tüm süreçleri tekrardan  sakin ve dingin olarak düşünme fırsatı elde etme imkanı vermiştir.

Bunun sonucu olarak zaman, personel, mekan, enerji  gibi yayın için  önemli olan  kullanım şart ve kurallarını tekrardan gözden geçirmeye başladık. Elbette her birinin yayıncılık için önemli ve olmazsa olmazlarıydı. Ancak yaklaşık üç ay süren ya da bir süre daha sürecek olan kısıtlı ya da sınırlı hayat ve işletme kuralları belki  daha devam edecek .

Bu sürede diğer faktörler gibi zaman kullanımının ne kadar önemli olduğunu  da anladık. Bunun yanı sıra stüdyoya gelmeden de pek ala yayın yapılabileceğini, dünyanın bir çok yerinden teknolojinin sağladığı  imkanlarla hayli dinamik Televizyon ve Radyo yayıncılığı   yapılabileceğini de görmüş olduk.

Yeni süreçte Covid 19, diğer sektörlerde olduğu gibi sanıyoruz yayıncılıkta da Milat olacak. Bu tecrübelerin kalıcı olması için  iş yöneticileri yeni iş modelleri talep edecek yada oluşturacaktır.

Bu durum diğer yandan klasik Televizyon ve Radyo yayıncılarının yanı sıra internet ortamından yayın yapan yada deneyen bir çok birey yada  kuruluşu ve yayıncıyı   ölçülebilen Tık’lama  verileri ve gösterilen  rağbet nedeniyle cesaretlendirmiştir.

Bu verileri doğrular nitelikli BTK 2019 4. Çeyrek geniş band ve mobil internet kullanım verileri  ile  Tuik araştırma sonuçları kısaca söyle  :

Tüik verisi  :

16- 74 yaş aralığında ; 2010 yılı hanelerde internet kullanımı % 41.6  - 2018 yılı kullanımı %88.3

Bölgelere göre dağılım Marmara %95.6  / Orta Anadolu % 88.7 /  Ege % 85.6 / G.Doğu Anadolu  %81.1

Erkeklerin internet kullanımı % 81.8 / Kadınlar  % 68.9

İş durumuna göre  Öğrenci %94.2 / Ücretli çalışan % 92.4 / işveren % 93.6 / Emekli % 51.9

Kullanım amaçları  : Sosyal medya ve video kullanımı : % 82.7  /  Alış veriş  2015 yılı  % 22  / 2019 yılı  % 34.1 olarak gerçekleşmiştir.

BTK 2019 yılı 4. Çeyrek Pazar araştırma raporu ;

2008 yılı Geniş band internet abone sayısı  6 milyon,  2019 yılı son çeyrek  abone sayısı  76.6 milyon adete ulaşmış.

Abonelerin aylık internet kullanımı 119.3 Gbyte – Ayni süredeki penetrasyon  %17.1 iken               Mobil penetrasyon % 75 olduğu görülmektedir. Ayni şekilde endüstri 4.0 ve makineler arası pentrasyon  da  % 106.5 olarak gerçekleşmiştir.

Diğer veriler ise ;  3 G abone sayısı 4.754.612 adet azalmış, 4.5 G abone sayısı 74.226.794 adete çıkmıştır. Mobil internet hizmet alan abone sayısı 62.407.717 adet olurken toplam kullanım miktarı ise 1.322.304 Tbyte olarak gerçekleşmiştir.

Tüm veriler,  kullanıcıların ister sabit geniş band  yada mobil internet kullanım artışları  yıllara göre abone sayısı, veri kullanımı , penetrasyon oranları ,sosyal medya ve video kullanımının  katlanarak arttığını göstermektedir.

Bu durum Televizyon ve Radyo izleme dinleme alışkanlıklarını değiştirdiğini, yayınların klasik iletimi  olan uydu , IPTV ve  oranı en düşük seviyeye ulaşan karasal yayınların bir süre sonra daha da  azalacağını yukarıdaki verilerden  anlamaktayız.

Her geçen gün daha da bireyselleşen genç kuşaklar , mevcut  iletim ortamları  yerine kablolu , kablosuz ve mobil mecralardan interneti  yoğun olarak kullanmaya başladığını, bu  şekilde daha kolay ve konforlu olarak  diğer kullanımların yanı sıra Televizyon ve Radyo yayınlarını izlemeye başladığını görmekteyiz. Bu süreç yakın gelecekte katlanarak  artacaktır.

Kullanımı artan diğer iletim  mecraları :

Zoom ,Periskop, Skype ve daha bir çok platform üzerinden yapılan bu yayınlar sanıyoruz bir süre sonra reklam verenlere, reklamcılara cazip ve ekonomik bir mecra olduğunu ikna edebilir.

Her geçen gün bu ve benzer mecraların izlenirlikleri , net ölçümlenebilir olmaları  ve  anında sonuçlarının görülmesiyle de hem işletenler hem de kullanıcılar  bu mecralardan kazanç elde etmek isteyenler için de değerlendirileceğini düşünüyoruz.

Bir süre sonra hangi ürünün hangi mecrada satışları arttırdığı ve fayda sağladığı da ayni anda ölçülebilir ve görünebilir olacaktır.

Klasik yayıncılar bu nedenle etkileşimli mecra olmanın bir yolunu bulmalıdır. En azından interaktifliğe müsait olamayan yayınlarının ekranlarını izleyiciyle  olabildiğince paylaşmayı sağlamalıdır. Bu durum bir süre daha klasik yayıncılığa  nefes aldırabilecektir.

Benzer platformların  ve yayıncıların çoğalmasıyla gelirinin neredeyse tamamı reklam olan klasik yayıncılara çok sayıda ortak geleceğini söyleyebiliriz.

Teknoloji artık bunu tüm girişimcilere ekonomik olarak sunabilir hale gelmiştir. Fotoğraf buysa, uzak olmayan  yakın gelecekte çok sayıda blogger  artışında olduğu gibi bu alanda da yayıncıların  çoğalacağı ve Tematik bir çok kanalın yayın yapacağını da söylemeliyiz.

Özetle izleyiciye ( müşteriye ) yayıncıların belirledikleri içerikler yerine izleyicinin  taleplerinin sunulması yeni dönemde önem kazanacaktır.

50 + izleyici bir süre daha klasik yayınları izlemeye devam edecektir. Ancak sürekli tüketen talep eden dünyanın her tarafındaki tümleri takip eden genç izleyici yada dinleyiciler süreçlerde belirleyici olmaya başladığını gözden ırak tutmamalıyız.

Bu değişimi tüm yayıncılar takip etmeli ıskalayanların  ise geride kalabileceğini şimdiden söyleyebiliriz.

Teknolojinin ivmesi her geçen gün logaritmik şekilde artmaktadır. Covid sanıyoruz bu ivmeye katkı bile sunmuş olabilir.

Pandemi süresince zorunlu olarak  ikili üçlü yada çok katılımcılı olarak ayrı ayrı mekanlardan etkili ve hatta çok çerçeveli ekran formatlarının yapıldığı başarılı TV programlarını , yayın kalitesi de kabul edilebilir seviyede olduğunu da gördük.

Bu şekilde internet üzerinden yüzlerce yayın yapıldığını da söylemeden geçmeyelim. Dünyada hızla yaygınlaşan  5G ve hatta   6G yi konuştuğumuz bu günlerde  bu mecradan yapılacak yayınlarda  kalite sorunundan bahsedilmeyecektir.

Yukarıda sözü edilenler 3-5 yıl öncesine kadar klasik TV kuruluşları tarafından yüksek uydu kapasite ücreti  yayın araçları , ışık, mekan ve personelle  zorlukla ve maliyeti yüksek olarak  ancak yapılabilirken günümüzde hızlı internet bağlantısının  olması yayın yapmak için yeterli gelmektedir.

Covid süresinde  internet üzerinden kolayca yapılan TV yayınları, Radyo yayıncılığında da daha kolay ve yayın  hızlı ve kaliteli olarak gerçekleşti .

Sanıyoruz bir çok radyo kuruluşu yapılanmalarını radikal olarak tekrar gözden geçirecektir. Karasal  Televizyon yayınlar ( analog SD ) izlenme  oranı %2 altına  düşmesine rağmen Radyo yayıncılığında karasal dinlenme oranı  %60 civarında olması  bir süre daha ulusal nitelikli  radyo yayınlarının  devam edeceğini göstermektedir.

Evet,  denildiği gibi kartlar,  teknoloji ve Covid’in zorlamasıyla tekrar karılıyor. Gerçekten her şeyin bir daha  gözden geçirilmesi gerekecek.

Tüm sektörlerde olduğu gibi  yayıncılık alanında da herkes hazırlıklı olmalı, bu süreç çok hızlanacak gibi gözüküyor. Halihazırdaki yayıncıları zor günlerin beklediğini şimdiden söyleyebiliriz.

KAYNAK : Haber7
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR