Sosyal Medya Uzmanı Abdi Baktur: Günlerini dijital dilenciliğe harcayan bir kitle var

2000’lerin başından itibaren daha yaygın kullanılmaya başlanan internet, getirdiği kolaylıkların yanında yeni kavramların da hayatımıza girmesini sağladı.

Özellikle ‘Z kuşağı’ olarak adlandırılan gençler sosyal medya uygulamalarıyla sosyalleşirken, birbirlerinden yaptıkları maddi manevi istekler ‘dijital dilencilik’ tabirini ortaya çıkardı.

İnsanların vicdanlarının sömürülmesinin dijital ortama taşınmasıyla ilgili konuşan Sosyal Medya Uzmanı Abdi Baktur “Artık bu durum öyle bir yere geldi ki, yayıncılar resmen takipçilerini hediye göndermeleri için taciz ediyor.” dedi.

“Çok para kazanıyorlar”

Özellikle TikTok gibi platformlar üzerinden açılan canlı yayınlarda, kullanıcılardan sürekli para karşılığı ile satın alınan hediyeler istendiğini dile getiren Baktur, “Bu hediyelerin gelirlerinin bir kısmı yayıncıya ödeniyor. Yayıncılar ne kadar çok hediye alırsa o kadar çok para kazanıyorlar. Artık bu durum öyle bir yere geldi ki, yayıncılar resmen takipçilerini hediye göndermeleri için taciz ediyor. “Hadi bana hediye gönderin” diyerek yalvaran çok sayıda yayıncı var” ifadelerini kullandı.

“Gerçek İhtiyaç Sahiplerine Ulaşamıyoruz”

Sadece TikTok değil benzeri sosyal medya platformlarında da sahte profiller ile dilencilik mesajları gönderildiğini belirten Baktur, “Şahsi sosyal medya hesaplarıma bunun gibi günde 5-10 mesaj geliyor. ‘Küçük bebeğim var. Mama ve bez ihtiyacımız var’ ya da ‘Elektrik faturamı ödeyemiyorum, 100 TL’ye ihtiyacım var’ gibi çok sayıda istek ulaşıyor. Bu korkunç insanlar, maalesef gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmamızı engelliyor” sözleriyle durumun tehlikesine dikkat çekti.

“Bu yolla binlerce kişi dolandırıldı”

Koronavirüs salgını sonrası uzaktan eğitim dönemi ile birlikte özellikle elektronik ürün ihtiyaçlarının arttığını ifade eden Baktur, “Bu konuyla alakalı çok sayıda kurum tarafından tablet yardımına başlandı. Lakin bazı kötü niyetli dijital dilenciler, bunu bir fırsata çevirerek sosyal medya kullanıcılarından tablet bilgisayar istemeye başladı. Başarılı da oldular, bu yolla binlerce kişi dolandırıldı. Artık vatandaşlarımız bu insanlar yüzünden gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşamaz oldu. Özellikle bu eylemi gerçekleştirenlerin çoğunluğunun; genç, herhangi bir işte çalışmayan, bütün günlerini dijital dilenciliğe harcayan bir kitle görüyoruz” diye konuştu.

“Giderlerini çevrimiçi bağışlarla ödemeye başlamış”

Bu duruma çok fazla örnek bulunduğunu aktaran Baktur, bir gençle arasında geçen sözleri ise şöyle anlattı:

 “Bu işi yapan bir kişiyle tanıştım, kendisi bir pizzacıda vardiyalı çalışırken, geceleri açtığı canlı yayınlar üzerinden para kazanabileceğini fark edip, tamamen günlük işinden ayrılmış ve giderlerini çevrimiçi bağışlarla ödemeye başlamış. Neden böyle bir para kazanma yolunu seçtiğini sorduğumda, ‘Canlı yayına giriyorum, sadece günüm hakkında konuşuyorum ve çoğu zaman hiçbir şeyden bahsetmiyorum. Onları eğlendirebilmem için bana para ödüyorlar, ben de onlardan ücretli hediyeler istiyorum. Onlarla etkileşim kuruyorum, onlarla konuşuyorum. Benim hakkımda arkadaşlarımın çoğundan daha çok şey biliyorlar’ dedi.”

“İnsanlar her geçen gün yalnızlaşıyor”

Baktur, pizzacı gibi dijital dilencilik yapanların, sokakta mendille para isteyen bir adama göre başarılı olma sebebini, “Özellikle modern toplumlarda, insanlar her geçen gün yalnızlaşıyor, her zamankinden daha fazla sayıda insana yakınlık hissetmek istiyorlar. Bu yakınlık ve bağın devam etmesi için para vermeye devam ediyorlar. Artık yaşamanın kolay bir yolu var, yalvarmak ve hiçbir şey yapmamak” ifadeleriyle açıkladı.