Adnan Menderes Üniversitesi'nde '28 Şubat ve Medya' konulu panel düzenlendi

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi ve Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) iş birliği ile düzenlenen ’28 Şubat ve Medya’ konulu panel, Atatürk Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi

ABONE OL
GİRİŞ 24.02.2022 12:33 GÜNCELLEME 24.02.2022 14:05 MEDYA
Adnan Menderes Üniversitesi'nde '28 Şubat ve Medya' konulu panel düzenlendi
Adnan Menderes Üniversitesi'nde '28 Şubat ve Medya' konulu panel düzenlendi

Panele ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Akyol ve Prof. Dr. Cumali Öksüz, Genel Sekreter V. Doç. Dr. İbrahim Gökdaş, İl Kültür Turizm Müdürü Doç. Dr. Umut Tuncer, fakülte dekanları, öğretim üyeleri, öğrenciler ve davetliler katıldı.

ANTİDEMOKRATİK KARANLIK ZİHNİYETİ BERTARAF ETTİK 

Panelin moderatörü ve ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, 28 Şubat sürecinin Türkiye’de büyük yıkımlar gerçekleştirdiğini ifade ederek, darbenin her türlüsünü lanetlediğini söyledi. Prof. Dr. Aldemir, “28 Şubat darbesi, İslam’ın bin yıl bayraktarlığını yapan bu topraklardan İslam’ın izlerini silme projesiydi. O yüzden ‘bin yıl sürecek’ dendi. Cumhurbaşkanımızın ve yol arkadaşlarının iradesi ve kararlı duruşuyla nasıl ki paradan altı sıfır attıysak, bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat zihniyetinden de iki sıfır attık. On yıla varmadan o antidemokratik karanlık zihniyeti bertaraf ettik. Bin yıl sürmedi ama bizleri zihnen dönüştürdü. Artık o günler geride kaldı diye düşünenler olabilir; oysa 28 Şubat zihniyeti, mukaddesatçı, muhafazakâr ve demokrat bir iktidara rağmen fırsat kolluyor. Bugün ekonomik alanda sosyo-kültürel alanda yaşadığımız saldırılar bize gösteriyor ki 28 Şubat zihniyeti hala canlı” dedi.

MEDYA TARAFINDAN DESTEKLENDİ

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu, 28 Şubat’ın aktörlerinin medya tarafından desteklendiğini belirterek, “Medya, 28 Şubat post-modern darbesinin gerçekleşmesinde en önemli aktör oldu.” dedi.  
RTÜK Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu, 28 Şubat darbesi nedeniyle Türkiye’nin çok ağır bedeller ödediğini ifade eden Uslu, “Dönemin dışarıdan kumanda edilen kalemşörleri, toplumda bir algı operasyonu düzenleyerek muhafazakâr kesimi bir düşman gibi gösterdiler. Şimdi kendisini ulusalcı olarak sosyal demokrat olarak tanımlayan birçok gazetecinin o günden bugüne nasıl evrildiğini, o gün neler yaptıklarını unutmadık.  Bugün kendilerine demokrasi meydanları kuranların o günlerini yakın dönem hafızamız halen akılda tutuyor. Geçmiş darbelerde yaşananlar 15 Temmuz sürecinde hem basında hem de toplumsal hafızada muazzam bir refleks oluşturarak kitlesel bir tepkiye dönmüş ve milletimiz milli iradesine sahip çıkmıştır. Türkiye’de artık darbe süreci bitmiştir; bir daha bunun yaşanmasına ne milletimiz ne de ortak aklımız izin dönemsel olaylar ile geçmişten vermeyecektir.” dedi.

2022 TÜRKİYE’SİNDE KAVGA DEVAM EDİYOR

Tarihsel olayları batılı toplumlardaki olaylarla ele alan Gazeteci Yazar Erem Şentürk, 28 Şubat sürecinin medyada yansımalarını dinleyicilerle paylaştı. Toplumda gençlerin ayrıştırıldığına vurgu yapan Gazeteci Yazar Erem Şentürk, “28 Şubat öncesinde biz Müslümanlar; başörtüsü ile okula giden gençler, sakallı gençler, namaz kılan liseli gençler, yemek yemeden önce besmele çekenler, terörist olarak yaftalanıyorduk. Böyle bir süreçte medya topluma farklı eğlence temalı yayınlar sundu. Toplum magazin ile boğuluyordu. Bu süreci tasarlayanların en büyük vaadi bu sürecin 1000 yıl süreceğiydi. Bu 1000 yıl vaadini verirken şunu demek istiyorlar; buldukları ilk fırsatta yaptıklarının çok daha fazlasını yaparlar. Bu kavga hiç bitmedi fırsat kolluyorlar. 2022 yılının Türkiye’sinde kendi olmak için mücadele eden tarafın kavgası devam ediyor.” dedi.

CUNTACI MEDYA OLMASAYDI, POST-MODERN DARBE BAŞARILI OLAMAZDI

Seçilmiş hükümeti ortadan kaldırmaya ve işlevsiz kılmaya yönelik haberlere imza atmanın, ifade ve düşünce özgürlüğü olmadığını, ifade ve düşünce özgürlüğü altında kardeşliğin hedef alındığını belirten Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) Başkanı Aslan Değirmenci, “28 Şubat sürecinde darbe karargâhında psikolojik harekat merkezi kurulmuştu. Söz konusu merkezde hedef alınacak isimler, siyasiler, iş adamları, aktivistler belirleniyordu. Daha sonra söz konusu isimler hakkında dezenformasyona uğratılmış bilgiler ışığında notlar hazırlanıyordu. Hazırlanan söz konusu bilgi notları daha sonra vesayetçiler eliyle medyaya sızdırılıyordu. Başta Rahmetli Erbakan Hoca ve Sayın Tansu Çiller olmak üzere siyasiler hedef alınıyordu, hemen ardından bu siyasilere destek veren ve vesayete karşı çıkan kişiler hedefe oturtuluyordu. Malum medya haftalarca karargâhtan aldığı emirler doğrultusunda karakter suikastı yapıyor, sağduyulu insanları sürekli karalıyorlardı. Sık sık ise milletin sinir uçlarına dokunacak yalan haberlere imza atarak, kutuplaşmayı derinleştirmeye çalışıyorlardı. O kadar ki sözünü ettiğim karargâhlarda bu şekilde yaptırılan haber sayısı, kimlere haber yaptırıldığı, kimlerin ne şekilde hedef alındığı kayıt altına alınmıştı. Bunlar vesayetçi kadroların işleriydi. Ve darbenin mimarlarına aylık olarak raporlanıyordu. Özetle yayın çizgisi darbeciler tarafından belirlenen medya kayıt dışı siyasete hizmet ediyor, darbeye zemin hazırlamak için psikolojik harekât yürütüyordu.” dedi.

MEDYA İYİ BİR SINAV VEREMEDİ

15 Temmuz darbe ve işgal girişiminde medyanın darbecilere, vesayetçilere, kayıt dışı siyaset peşinde olanlara karşı yüreklerini birleştirdiğini vurgulayan UMED Başkanı Değirmenci, “Küresel terör şebekesi FETÖ’nün bütün imkân ve kabiliyetlerini kullanarak denediği kanlı darbe girişimine milletimizle beraber en önde yer alarak direnen ve püskürtülmesine yol açan bu ülkenin ilke sahibi, onurlu basın emekçileridir. Ancak 28 Şubat sürecinde medya iyi bir sınav veremedi. Vesayetçilerle omuz omuza yürüyen bazı medya patronları ve sözde gazeteciler, darbenin başarılı olmasına büyük katkı sunmuşlardır. O dönemde cunta, malum basın yayın organlarını her türlü manipülasyon için kullanırken karşı duruş gösteren medyayı linç etti. İşte o gün medyamızda birlik sağlanabilseydi; darbeciler tanklarla milli iradenin üzerinden geçemezdi.” dedi.
28 Şubatçılar ile FETÖ ortaklığının net olduğunu ve birlikte hareket ettiklerini  vurgulayan  Değirmenci , “FETÖ’nün kapatılan yayın organı Zaman gazetesi, darbeyi 5 Şubat 1997 tarihli ‘Tank heyecanı’ başlıklı haberinde, darbeyi heyecanla karşıladı. Zaman 9 Temmuz 1997 tarihli ‘Hayırlı olsun’ başlıklı haberinde darbeyle düşürülen Refahyol hükûmeti yerine yeni hükûmet kurulmasından memnun oldu. FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen 28 Şubat sürecinde, hükûmet aleyhine, darbeciler lehine açıklamalarda bulundu. 28 Şubat’ın mimarlarından Org. İsmail Hakkı Karadayı, FETÖ’nün imamlarını makamında ağırladı. Fethullah Gülen, 28 Şubat darbe sürecinde Çevik Bir’e de mektup yazarak, saygılarını sundu, üzerine düşeni yapma sözü verdi. Gülen daha önce Kenan Evren’e de mektup yazarak, 12 Eylül darbe sürecine desteğini açıklamıştı. Bu arada 28 Şubatçıların medya operasyonları; Gezi olayları, 6/7/8 Ekim olayları, MİT krizi, MİT tırlarına kurulan kumpas, 17/25 Aralık darbe girişimleriyle devam etti. Vazgeçmediler. Gezi de ve 6/8 Ekim olaylarında sahada, MİT kumpaslarında tırların içinde, darbe girişiminde karargahta ihanetin içindeydiler.”
dedi.

YORUMLAR 10 TÜMÜ
  • SİZDEN BİRİ 2 yıl önce Şikayet Et
    ABD, İSRAİL, İNGİLİZ VE AVRUPA ESTEKLİ APOLETLİ MEDYA, APOLETLİ YARGI, APOLETLİ SİYASİLER ve FETÖ DESTEKLİ NATOCU ASKERLERLE RAHMETLİ ERBAKAN ‘IN ŞAHSINDA, TÜRKİYE’ YE KURULAN BİR TUZAKTI 28 ŞUBAT DARBESİ… DARBE HER ZAMAN SİLAHLA YAPILMAZ… ŞU AN BİLE ABD TARAFINDAN FONLANAN (HER YIL 500 MİLYON DOLAR) BAZI MEDYA GRUPLARI HALE DARBE YAPMANIN PEŞİNDE… DÜNYANIN DÖRT BÜYÜK RADYOSU, TÜRKİYE ‘de “DW RADYO” ADIYLA YAYIN YAPMIYOR MU?... İÇ VE DIŞ MEDYA DARBECİLERİ KOL KOLA DEĞİL Mİ? BEYAZI “SİYAH”, SİYAHI “BEYAZ” GÖSTERME TAKLALARI ATILMIYOR MU KAĞITTAN KAPLAN, ÖDÜL ÜSTÜNE ÖDÜL ALAN MEDYA CAMBAZLARIYLA… ALLAH, DEVLET VE MİLLETİMİZE ZEVAL VERMESİN… AMİN…
    Cevapla
  • HAKİKAT 2 yıl önce Şikayet Et
    ONLARIN YAPTIĞI SUÇTU CEZASINI ÇEKERLER.SUÇ BİR ÇEŞİT DEĞİLDİRKİ.HEP ONLARIN SUÇLARINI BELİRTMEK DEMEK İLERDE SON YİRMİ YILIN HESABI SORULMAZ ANLAMINA GELEMEZ.DEVLETİN HASRCAMALARI,ADALET,DEVLET YÖNETİMİ,OLAN BİTEN İÇ MESELELER,DEVLETİ PARTİ VEYA KİŞİSEL ÇIKAR VEYA BAŞKA AMAÇLI KULLANIP KULLANMAMA.HERŞEY DİDİK DİDİK ,NCELENİR GEREĞİ YAPILIR.DEVLETİN BEKASI İÇİN BÖYLE OLMALI.MEDYANIN SÜSLEDİKLERİ GİBİ MELEK GİBİ EVLİYA GİBİ TERTEMİZ GÖRÜNTÜLER DELİL DEĞİLDİR.DELİLLER DOSYALAR İNCELENİR İLERDE.DÜNKÜ SUÇ AYRI SON YİRMİ SENE AYRI,CHP HDP PKK AYRI SON YİRMİ SENE OLAN BİTEN AYRI.gereği her suçluya gerektiği kadar adil şekilde devlet tarafından herkese tepeden dibe yapılır.
    Cevapla
  • memet 2 yıl önce Şikayet Et
    Baksanıza 28 Şubatı yaşatmak için, altı muhalefet partisi 28 Şubat'ta toplanma kararı verdi. 28 Şubatı geri getirmek için var güçleriyle çalışmaktadırlar. Kininizle ölün kullanımlık mahluklar.
    Cevapla
  • Şevket 2 yıl önce Şikayet Et
    28 Şubatın aktörlerinin ya kökü dışarıda, ya boynundaki ipi dışarıda idi. Bizden değillerdi kısaca.
    Cevapla
  • Araphan 2 yıl önce Şikayet Et
    Paradan altı sıfır atıldı fakat şu anda dokuz sıfırla yaşıyoruz görene görmeyen gözü neyleyim, emekli maaşı ile geçinen milyonlarca insan var kağıt üzerinde sıfır atıldı fakat market de dokuz sıfırla yaşıyoruz
    Cevapla
  • Vatandas 2 yıl önce Şikayet Et
    Onu da sıvı yağları meyveleri sebzeleri çöplere atıp vatandaşa vermeyenlere söyle yani batıla destek olup vatandaşı zerre kadar umursamayan pkk ile kol kola olanlara söyle
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR