Sabah’tan Akşam’a çift koldan

Sabah gazetesi Akşam’a iki koldan yüklendi. Sabah Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan bugünkü yazısında Akşam’ı sert ifadelerle eleştirirken, Sabah’ın sivri kalemli yazarı Engin Ardıç da ‘Açık ederim ha’ diyerek aba altından sopayı gösterdi.

Ergun Babahan ‘Ergenekon medyası Sabah’a karşı’ başlıklı yazısında, Akşam’ı küçük bir gazete olarak tanımlayıp, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan Güler Kömürcü’yü hatırlattı. Babahan Akşam için şu ifadeleri kullandı; “Durmadan zikzak yapan, dün dediğini sonraki gün unutan yayın yönetmeniyle durmadan çizgi değiştiren, iktidarla işi varsa AKP yandaşı, işi limoniyse iktidar karşıtı olan, yıllardır yerinde sayan renkli ama silik bir gazete.”

Sabah’ın Ergenekon’u manşet yaptığı için Akşam’ın hedefi olduğunu belirten Ergun Babahan, Akşam’ı sert bir dille eleştirdi.

Sabah Genel Yayın Yönetmeni Akşam’ı eleştirirken, Akşam’da Sabah’a transfer olan Engin Ardıç da bugünkü köşesinde, ‘Açık ederim haa!’ başlığıyla bir yazı yayınladı.

Engin Ardıç, Akşam’dan Sabah’a transfer olurken, ‘bizim için de konuş’, ‘biz de geçelim’ diyenlerin şimdi düşmanlık yaptığını belirterek “Sayıyla kendilerine gelsinler. Bu işi bana bırakmasınlar. Ben yaparsam acıtırım. “ dedi.

Engin Ardıç'ın yazısı, 'Kim bu yazarlar?' sorunusu da gündeme taşıdı.

Engin Ardıç'ın yazısından ilgili bölüm:
Açık ederim haa!
Kemal Tahir'in romanlarından birinde şöyle bir laf geçer: 'Boklukları açık ederim haa!'...
Bundan daha altı ay öncesine kadar 'bizim için de konuş', 'bizi de aldır', 'biz bir ekibiz, hep birlikte geçelim' lafını edenleri, el altından görüşmeler yürütüp 'pazarlıkta uyuşamayınca' birdenbire düşman kesilenleri şimdi gülerek ve ibretle izlerken, o cümle aklıma geldi...
Sayıyla kendilerine gelsinler. Bu işi bana bırakmasınlar. Ben yaparsam acıtırım.

Ergun Babahan'ın yazısı:
Ergenekon medyası SABAH'a karşı

SABAH küçük bir gazetenin sürekli hedefi haline geldi. Yazarları, yönetmeni sürekli hedef alan, belirli bir alana sıkıştırmaya zorlayan yazılar kaleme alıyor.
Bu gazetenin adı Akşam.
Hani bir yazarı Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınıp sorgulanan gazete.
Durmadan zikzak yapan, dün dediğini sonraki gün unutan yayın yönetmeniyle durmadan çizgi değiştiren, iktidarla işi varsa AKP yandaşı, işi limoniyse iktidar karşıtı olan, yıllardır yerinde sayan renkli ama silik bir gazete.
Peki, SABAH neden Akşam'ın hedefi?
Tiraj yarışı desek, mümkün değil çünkü tiraj olarak bizi yakalamaları ancak rüyalarında mümkün olabilir.
Reklam pastası desek o da mümkün değil, çünkü reklam piyasasının oyuncusu da değil.
Peki ne?
Cevap basit.
SABAH, Ergenekon'u manşet yapan, darbeci çetenin üzerine giden büyük bir kitle gazetesi.
Akşam'ın ne olduğu ise şüpheli.
Normalde Akşam çapında bir gazeteyi kaale alıp cevap yazmam.
Ancak Türkiye'de kimin ne olduğunu, neye hizmet ettiğini açıkça belirtmek gerekiyor ki, aklı başında insanlar olup biteni anlasın.
Dikkatli gazete okurları bazı güç odaklarının 'Ergenekon Soruşturması'ndan rahatsız olduğunun farkındadır.
Bazı gazetelerin köşelerinden SABAH'ı hedef alanlar da aslında aynı çetenin uzantıları.
Biz bunu biliyoruz.
SABAH'tan rahatsızlar.
Bu rahatsızlıklarını çeşitli vesilelerle, aracılarla dile getiriyorlar.
SABAH yeni sahipliği, türban konusundaki tutumu nedeniyle eleştirilmiyor.
Ergenekon'un üzerine gittiği, iddianamesinden ilişkiler ağına kadar eline geçen her türlü güvenilir bilgiyi yayınladığı için rahatsızlık veriyor.
SABAH'ı taciz etmekle görevli kalemşorlar, yalçın kayalıklardan aldıkları ilhamlar, yönlendirmeler doğrultusunda hareket ediyor.
SABAH, liberal, demokrat, birey hakkına saygılı olduğu için değil, çetelere karşı olduğu için bazı kesimlerin hedefi haline geliyor.
Bu bizim için rahatsızlık verici bir durum mu, kesinlikle değil.
Bizim için rahatsızlık verici olan, Ergenekon soruşturmasının yeterince derinleştirilmemesi.
Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalarının menşeinin açığa çıkarılamaması, 1 Numara'nın deşifre edilememesi, soruşturmanın küçük çaplı bir hücreyle sınırlı kalması.
SABAH'a yönelik saldırıların ardında laiklik falan yok, çeteleşmenin üzerine gitmesinden dolayı bir hesap sorma durumu var.
Akşam'da birileri belli ki, bu çetelerin birtakım uzantılarıyla bağlantı içinde hareket ediyor ve düzenli olarak SABAH'ı hedef alıyor.
O kadar ki, daha düne kadar gazetelerinde yazanları dahi demokrat tutumları nedeniyle şimdi hedef alıyorlar.
Onları gazetecilik açısından kaale almama tutumumuzu sürdürmekte kararlıyız elbette, yazdıklarına cevap verme durumunda olamayız.
Ama gazete okurunun kimin ne mal olduğunu öğrenmesi gerekiyor.
Bu yazıyı o nedenle kaleme aldım.
Kim Ergenekoncu, kim darbeci, kim cumhuriyetçilikten de demokratlıktan da insanlıktan da nasipsiz, bilsinler, bilenler de hatırlasın diye.