Okuru da yazarı da isyan etti

Doğan Grubu internet sitelerindeki kadın teşhiri ve abartılı taciz, tecavüz haberleri hem okuru hem yazarı isyan ettirdi. İşte ilkeli ilkesizliğin itirafı.

ABONE OL
GİRİŞ 02.12.2008 11:00 GÜNCELLEME 02.12.2008 11:00 MEDYA
Okuru da yazarı da isyan etti
Okuru da yazarı da isyan etti

Gazeteler geçmişten günümüze belli bir haber kültürü oluşturmuşken ve gazeteler giren haberler ortak akılla yapılırken, son dönemin yükselen gücü internet medyasında denetim yok denecek kadar az.

Doğan Grubu’na bağlı gazetelerin internet sitelerinin neredeyse yarısı cinsel içerikli fotoğraf ve haberlerle dolu. Vatan, Milliyet ve Hürriyet’in internet siteleri daha fazla tıklanma uğruna gerekli gereksiz kadın bedenini teşhir eden fotoğrafları kullanıyor. Yine taciz, tecavüz, cinayet haberleri de süzgeçten geçirilmeden neredeyse özendirici bir şekilde okurun gözüne sokuluyor.

Milliyet Ombudsmanı Derya Sazak, bu tür haberlere gelen eleştirileri yayınlayıp şu notu düştü: “Okur Temsilcisi sayfasında defalarca uyardığımız gibi, Milliyet ve Doğan Yayın Grubu ilkeleri, kadına şiddet ve “çocukları cinsel konularda olumsuz yönde etkileyecek” yayınlardan kaçınmak konusunda bağlayıcıdır. Gazetenin internet servisi de bu ilkelerden “bağımsız” değildir!
Daha özenli ve korucuyu bir haber-fotoğraf seçimi ve üslup bekliyor okurlar. Şikâyetler artıyor. Genel Yayın Yönetmeni’nin dikkatine.”


Milliyet’e gönderilen bir okur mektubunda bir dizi oyuncusuna tecavüz haberinde, mağdurun haberlerle daha çok mağdur edildiği, kız yurdundaki ‘bekaret kontrolü’ iddiasının özendirici bir şekilde verildiği ve kadın teşhir edilerek kullanıldığı yapılan eleştirilerde önceliği oluşturuyor.

Derya Sazak her ne kadar ‘Milliyet ve Doğan Yayın Grubu ilkelerinde kadına şiddet ve ‘çocukları cinsel istismardan koruma’ya yönelik maddeler olduğunu hatırlatsa da bu maddeleri en çok çiğneyen yine aynı gruba bağlı internet siteleri oluyor.

İşte Milliyet’e gönderilen okur eleştirileri ve Derya Sazak’ın görüşü:

Kız yurdu haberine ‘cinsel sömürü’ eleştirisi
“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü” olan 25 Kasım’da Türkiye’deki istatistikler her üç kadından birinin fiziksel şiddet gördüğünü sergiliyor. Cinsel taciz ve tecavüz olayları artarken medyanın bu olayları yansıtma biçimi “sorun” olmaya devam ediyor.
Bağımsız İletişim Ağı Bianet’in taramasına göre, 10 Nisan-7 Kasım 2008 tarihleri arasında (7 ay) Türk medyasında toplam 167 adet kadına yönelik şiddet haber yer almış.
Ancak okurlar kadınların eş, sevgili, patron, akraba olan erkekler tarafından uğradığı cinsel tacizi ya da kadınlara yönelik fiziksel şiddeti medyanın sunuş biçiminden oldukça rahatsız.

‘Asıl mağduriyet şimdi’
Son olarak bir kadın sanatçı Büyükada’da yaşadığı travmanın bir televizyon kanalı ve gazete tarafından yayımlanma biçimini şu duygularla eleştirdi:
“Asıl mağduriyetim şimdi başladı. Medya haber değeri ile insan değeri arasında bir seçim yapmalı.”
Haber değeri ile insan değeri arasında seçim yapmamak haberin diline de yansıyor. Bu tür haberlerde ayrıntılı bilgi, kimlik sunumunda ve fotoğraf kullanımındaki özensizlik hâlâ sürüyor. Gazetelerin internet siteleri de bu tür haberlerde olumsuz bir sınav veriyorlar.

‘Düşünsel tecavüz’
Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Yrd. Doç. Aslıhan Aykaç, Milliyet internette ana sayfada 10’dan fazla çıplak kadın resmi gördüğünü belirterek, son dönemde “hareketli son dakika penceresi”nde mutlaka bir tecavüz haberinin yer aldığına dikkat çekiyor. Eleştirisi şöyle:
“Öncelikle bu haberler ‘ibreti âlem’ değil, tam tersine akla gelmeyeni getirerek dolaylı da olsa teşvik edici bir rol oynuyor. Bu haberleri ergenlik çağındaki çocukların, gençlerin de okuduğunu düşündüğünüzde korku dolu, paranoyak bireylerin gelişimine yol açacağı endişesi taşıyorum. Son olarak gündemi bu şekilde kuran ulusal medyanın bizi daha önemli sorunlardan uzak tuttuğunu, hatta bunu kasıtlı yaptığını düşünüyorum.
Her gün gözümüze sokulan tecavüz haberlerinin bize ekonomik krizi yada siyaseti düşündürmesini beklemiyorsunuz sanırım. Açıkçası ben bu haberlerle kendimi düşünsel anlamda tecavüze uğramış hissediyorum.”

‘Özendirecek ifadeler’
İstanbul’da bir kız yurdunda “bekâret testi” uygulaması da benzer tepkilere yol açtı:
“Okullarda bile bekâret testi uygulaması kalktı ama 18 yaşındaki birine yapılan insanlık dışı muamelenin yanlışlığına ilişkin bir gönderme görmüyoruz haberde, tam tersine bu uygulamayı neredeyse özendirecek ifadeler var.
Yok boynu orası burası kızarıkmış, yok saçı başı bilmem neymiş... Ayrıca yurdun adının verilmesi de çok yanlış. Hele ki bizim memlekette, yurdun önünde oluşacak kuyruklardan, tacizci adamlardan korkarım ki Milliyet İnternet sayfası sorumludur. Biraz özen, biraz dikkat lütfen...”

Ombudsman’ın görüşü...
Okur Temsilcisi sayfasında defalarca uyardığımız gibi, Milliyet ve Doğan Yayın Grubu ilkeleri, kadına şiddet ve “çocukları cinsel konularda olumsuz yönde etkileyecek” yayınlardan kaçınmak konusunda bağlayıcıdır. Gazetenin internet internet servisi de bu ilkelerden “bağımsız” değildir!
Daha özenli ve korucuyu bir haber-fotoğraf seçimi ve üslup bekliyor okurlar. Şikâyetler artıyor. Genel Yayın Yönetmeni’nin dikkatine.

YORUMLAR 16 TÜMÜ
  • zek gir 15 yıl önce Şikayet Et
    doğan grubu. ben anlamıyorum bu gazetelerde niçin içki,alkol,rakı reklamı veriyor sigara içki reklamı yasak değil mi..? yoksa bu doğan grubu yasakları mı deliyor......................eyyyyyy millet duyun sesimiiiiii niçin içki reklamını veriyorlar bunlar içki reklamını yayınlarsa sigara reklamı FARDIR wallaha.
    Cevapla
  • kerem yıldız 15 yıl önce Şikayet Et
    kimse almasın bu gazeteleri. arkadaşlar kimse almasın bu gazeteleri rahatlıyalım. Kanallarını izlemeyin olsun bitsin. Ben bıktım izlemiyorum. Msn açtıgım zaman direk karşıma çıkıyor bune ya türkiyeyi kötülemekten başka birşey yapmıyorlar. bıktırdılar herkes yapsın bunu................
    Cevapla
  • MERVE GÜNDÜZALP 15 yıl önce Şikayet Et
    KAÇ KERE. Bern okur temsilcisini defalarca bu konuda e-maille uyardım.Yabancı gazetelere bakın bir tanesinde kadın teşhirciliği yokken vatan,hürriyet,milliyet işi başka boyutlara taşıdı.Yazık gazetecilik ayaklar altında kaldı.
    Cevapla
  • heval amedi 15 yıl önce Şikayet Et
    SİZDE OKUMAYIN O GAZETELERİ. mesela ben o gazeteleri artık okumuyorum adam tamamen gazetelerini ekonomik çıkarları için kullanıyor haber verme gibi bir dertleri yok.
    Cevapla
  • ahmet arımlı 15 yıl önce Şikayet Et
    Şimdi çanağı pisletiyorlar.. Şimdi çanağı pisletiyorlar.Yarın bu yayınları paralı parasız evlerine sokan bizlerden hesap soracaklar.Kim pisletti bu çanağı?Bize neler oldu? falan.Ha birde benim nenemde müslümandı falan gibi laflar edecekler.Bunu bizler yapıyoruz,bunların çilingir sofrası örtüsü bile olmayacak yayınlarını evlerimize taşıyarak.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR