Sahabe Sultan Sasa, 90 yıl sonra mescidine kavuşuyor

Diyarbakır'ın, Hz. Ömer dönemindeki ilk valisi, sahabe Sultan Sasa'nın 1926 yılında yıktırılan cami ve türbesinin yapımı bitme aşamasına geldi.

ABONE OL
GİRİŞ 02.02.2014 11:55 GÜNCELLEME 02.02.2014 11:55 Mimari
Sahabe Sultan Sasa, 90 yıl sonra mescidine kavuşuyor
Sahabe Sultan Sasa, 90 yıl sonra mescidine kavuşuyor

Sahabe Hz. Sasa'nın Gazi Caddesi Hasanpaşa Hanı önündeki makamında başlayan inşaat çalışmaları, bir aya kadar tamamlanacak. Sultan Sasa'nın 1926 yılına kadar defnedildiği türbe için 3 yıl önce Diyarbakır Müze Müdürlüğü, 'Roma dönemine ait kilise kalıntısı' raporu düzenlemiş ve halkın tepkisine neden olmuştu.

Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Metin Evsen, Sultan Sasa Hazretleri'nin Diyarbakır'ın manevi büyüklerinden olduğunu belirterek, ona ait türbe ve caminin yıllarca yok edilmesine duyarsız kalmadıklarını söyledi. Tarihi kaynaklarda, vakıf belgeleri ve kayıtlarında, Sultan Sasa Camii ve türbesi olmasına rağmen bunun yıllarca yok sayıldığını dile getiren Evsen, sahabe makamına ve Diyarbakır'ın manevi yapısına uygun bir mimari tarzla proje hazırlayıp uyguladıklarını söyledi.

Gazi Caddesi'nin genişletme çalışmaları kapsamında Sultan Sasa Camii'nin yıktırıldığını anlatan Evsen, caminin yıktırılmadan önce 1860 yılında onarım gördüğünü, 1904 yılında minare eklendiğini kaydetti. Caminin yanındaki türbenin de yakın zamana kadar müstakil yapıya sahip olduğunu anlatan Evsen, "Hz. Sasa'nın türbesinin yeri Ulu Cami ile Hasan Paşa Hanı arasındaki Sasa Camii haziresinde bulunmaktaydı. Sultan Sasa Camii, türbeyle birlikte 1926 yılında yıktırılarak bahçe haline getirildi. Cami ve türbenin yıktırılmasının ardından sahabe mezarı buradan Rızvanağa Mezarlığı'na taşındı. Ancak Rızvanağa Mezarlığı da yerleşime açılmasından dolayı sahabe mezarı kayboldu." diye konuştu.

MÜZE YOK SAYMIŞTI, KURUL SAHİP ÇIKMIŞTI

Tarihi kaynaklara göre, Diyarbakır'ı fethederek, Anadolu'nun İslam'la tanışmasını sağlayan fetih ordusu, şehirden ayrılıp Garzan bölgesine doğru yol alırken geriye, şehri yönetecek sahabelerden Sultan Sasa'yı bıraktı. Sasa Hazretleri, Diyarbakır'da 6 ay valilik yaptıktan sonra vefat etti. Sahabe Sasa'nın naaşı, Sur ilçesi Gazi Caddesi üzerinde bulunan Ulucami'nin yanında, kendi adına yaptırılan mescidin bahçesine gömüldü. Yaklaşık bin 300 yıl burada kalan mezar, 1926'da yol çalışması gerekçesiyle Rızvanağa Mezarlığı'na taşındı. Yıkılan türbenin bir bölümü, İslam'ın ilk valisinin makamı olarak kaldı. Diyarbakır'da 4 yıl önce Gazi Caddesi'nde uygulanan rehabilitasyon projesi kapsamında Sultan Sasa'nın makamının olduğu yerde kazı çalışması yapıldı. Müze müdireliğini Nevin Soyukaya'nın yaptığı dönemde, kazı ile ilgili düzenlenen raporda, makam yeri için 'Roma dönemine ait bir kilisenin müştemilatının kalıntısı' denilmişti. Bu rapor üzerine Sultan Sasa makamının bir iş merkezine dönüştürülmesi gündeme geldi. Ancak tarihi belgelerde bölgenin Sultan Sasa makamı ve mescidi olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine, iş merkezi projesinden vazgeçildi ve aslına uygun şekilde yeni bir proje hazırlandı.

Tarihi kaynaklara göre, Diyarbakır'ı fethederek Anadolu'nun İslam'la tanışmasını sağlayan fetih ordusu, şehirden ayrılıp Garzan bölgesine doğru yol alırken geriye, şehri yönetecek sahabelerden Sultan Sasa'yı bıraktı. Sasa Hazretleri, Diyarbakır'da 6 ay valilik yaptıktan sonra vefat etti. Sahabe Sasa'nın naaşı Sur ilçesi Gazi Caddesi üzerinde bulunan Ulucami'nin yanında, kendi adına yaptırılan mescidin bahçesine gömüldü. Yaklaşık bin 300 yıl burada kalan mezar, 1926'da yol çalışması gerekçesiyle Rızvanağa Mezarlığı'na taşındı. Yıkılan türbenin bir bölümü, İslam'ın ilk valisinin makamı olarak kaldı.

SAHABE SASA HAZRETLERİNE İKİNCİ KEZ VEFASIZLIK YAPILDI

Peygamber Efendimizin arkadaşlarından Hz. Sultan Sasa'nın tescilli türbe ve camisi geçen yıl yayınlanan Diyarbakır Kültür Envanterine alınmadı. Diyarbakır Müze Müdürlüğü tarafından 2 cilt halinde yayınlanan 860 sayfalık envanterde, sahabe türbe ve camiinin olduğu yere 'sivil mimari eser' denildi. Müze müdürlüğü, envanterde kendisini de yalanmış oldu. Vakıflarda Sultan Sasa mescit ve türbesi olarak kayıt olan alana müze önce yıllarda düzenlediği raporda ‘ kilise kalıntısı' demişti. Son envanterde ise kendi raporunu gerçekçi bulmayan müze müdürlüğü, burayı bu sefer de ‘sivil mimari' olarak göstermişti. Müze Müdürlüğü, Vakıflar'da 'Sultan Sasa Türbe ve Camii' olarak kayıtlı bulunan yer için daha önce 'Roma dönemine ait kilise kalıntısı' raporunu vermişti. Bu rapor üzerine söz konusu yerde iş merkezi inşaatı yapılmasının yolu açılmıştı. Ancak üniversitedeki İslam tarihi araştırmacılarının tarihi belgeleri sunması üzerine Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu iş merkezi projesini iptal etmişti.

KAYNAK : CİHAN
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR