"Aylan Kurdi davası" sanıkları hakim karşısına çıkıyor

Daha iyi bir hayat için ülkesindeki iç savaştan kaçan milyonlarca Suriyeli, Ege ve Akdeniz'de yasa dışı yollarla yurt dışına geçmeye çalışırken, bu yolculukta sığınmacıların bindikleri bot ve teknelerin zaman zaman batması nedeniyle büyük trajediler yaşanıyor.

Bu trajediler arasında yer alan ve 2 Eylül 2015'te içinde 14 kişinin bulunduğu fiber teknenin batması sonucu Suriyeli Aylan bebeğin de olduğu 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan olay, minik Aylan'ın cansız bedeninin kıyıya vurmuş halde fotoğraflanmasıyla dünya gündemine oturdu.

Olayın ardından dünyanın birçok ülkesinde dikkatler göçmen geçişlerine daha fazla çevrilirken, Aylan bebeğin cansız fotoğrafı, yaşanan trajedilerin adeta simgesi oldu. Aylan'ın görüntüleri, göçmenlerin yaşadığı dramın uluslararası alanda geniş yankı uyandırmasını sağladı.

- Liderler açıklama yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu da çocukları Aylan ve Galip ile eşi Zahin Kurdi'yi kaybeden Abdullah Kurdi'yi telefonla arayarak taziyelerini iletti.

İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Başbakanı Manuel Valls, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, İtalya Başbakanı Matteo Renzi, İngiltere Başbakanı David Cameron da Aylan'ın görüntüleri ve göçmenlerin durumuna ilişkin çeşitli açıklamalar yaptı.

- Suriyeli iki zanlı tutuklandı

Olayın ardından Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma çerçevesinde mağdurların alınan beyanlarından yola çıkan güvenlik güçleri, söz konusu teknedekilerin geçişlerini organize eden Suriye uyruklu Muwafaka Alabash ve Asem Alfrhad'ı gözaltına aldı.

Yakalanan iki zanlı, sevk edildikleri mahkemece "göçmen kaçakçılığı yapmak" ve "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek" suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Soruşturma kapsamında aranan 4'ü Suriyeli, 2'si Türk 6 şüphelinin yakalanması için başlatılan çalışmalar ise sürüyor.

Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığınca olaya ilişkin hazırlanan hazırlanan iddianamede, iki sanık hakkında 35'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Bodrum Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianame kapsamında ilk duruşma, 11 Şubat Perşembe yapılacak.

Olayla ilgili aranan 4'ü Türk 2'si Suriyeli 6 sanığın dosyası ayrılarak haklarındaki soruşturma sürdürülüyor.

- "Davanın takipçisi olacağız"

Muğla Barosu Başkanı Avukat Cumhur Uzun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, baro olarak yasa dışı göçle ilgili BM Yüksek Komiserliği'nin mültecilerle ilgili çalışmasında bir araya geldiklerini anlattı.

Konunun hukuki boyutlarını tartıştıklarını ifade eden Uzun, yapılan çalışmalarda, mültecilere ancak hukuken yardımda bulunabilme imkanlarının bulunduğunu kaydetti.

Bu imkanlara da baro olarak kurdukları Göçmen ve Mülteci Hakları Komisyonu ile destek vermeye çalıştıklarını dile getiren Uzun, Bodrum'da görülecek davaya baronun gözlemci sıfatıyla katılacağına vurgu yaptı.

Uzun, davanın takipçisi olacaklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bu dava, bu konunun yüreğimizi sızlatacak şekilde ortaya çıkmasına sebebiyet verdiğinden bizim için de önemli. Biz, Muğla Barosu olarak bu davayı gözlemci sıfatıyla takip edeceğiz. Bu drama sebep olanların etkin şekilde cezalandırılmalarını sağlamak adına hukuki gayretlerimizi ortaya koyacağız. Bu dava nedeniyle göçmen ve yasa dışı göç ile göçe zorlanan insanların hukuklarına, yaşam haklarına dünya kamuoyunda saygıyla bakılması ve el uzatılması gerçeğini ortada tutmak arzusundayız. Çünkü ülkede yaşanan böyle bir dram var. Bunlar karşısında insanların ve kendini medeni olarak nitelendiren her insanın ilgi duyması ve elinden gelen gayreti göstermesi gerektiğine inanıyoruz."

- "Bu insanlık ayıbını dünya ülkelerinin çözmesi gerekiyor"

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da Aylan Kurdi başta olmak üzere birçok insanın Ege Denizi'nde yaşanan bu tür olaylarda hayatını kaybettiğini anlatarak, bu olayların kendilerini çok üzdüğünü söyledi.

Bundan sonra bu gibi olayların önüne geçilmesi gerektiğini ifade eden Kocadon, "Onun için bu insanlık ayıbının dünya ülkeleri tarafından bir an önce durdurulması lazım. Buna yerelin gücü yetmez. Bu insanlık ayıbını dünya ülkelerinin bir araya gelerek çözmeleri gerekiyor" dedi.

Kocadon, Aylan Kurdi'nin de çok küçük yaşta hayatını kaybettiği olaya ilişkin duruşmanın yarın başlayacağını hatırlatarak, "Birileri yakalandı, birileri yargılanıyor. Önemli olan bu insanları buraya yönlendiren ve bu işten para kazanan esas başları bulmak. Bu işin çok ciddi tutulması, insan ticaretinin yaptırılmaması için her türlü önlemlerin ve ağır cezaların alınmasından yanayım" diye konuştu.

- Olay

Bodrum'da, 2 Eylül 2015'te yasa dışı yollarla Yunanistan'a geçmeye çalışan Suriyeli göçmenleri taşıyan ve içinde 14 kişinin bulunduğu teknenin batması sonucu 5 kişi hayatını kaybetmişti.

Cesedi kıyıya vurmuş halde bulunan 2 yaşındaki Aylan Kurdi ile kardeşi Galip Kurdi, annesi Zahin Kurdi de hayatını kaybederken, babası Abdullah Kurdi kazadan sağ kurtulmuştu.

Olaydan sağ kurtulan Abdullah Kurdi, kıyıya vuran cansız bedeniyle gündeme gelen kızı Aylan ile 3 yaşındaki oğlu Galip ve eşinin cenazelerini almak için başvuru yapmıştı.

İşlemlerin ardından Adli Tıp Kurumu önünde Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından gönderilen cenaze nakil aracına konulan cenazeler, Dalaman Havalimanına götürülmüştü.

Cenazeler, havayoluyla İstanbul üzerinden Şanlıurfa'ya, buradan da Kobani'ye götürülüp defnedilmişti.