Niğde'den 4 kıtaya organik sirke ihracatı

Erkan ve Cemal Tekgündüz kardeşlerin, dede yadigarı mesleklerini sürdürmek amacıyla 1990'lı yıllarda kurdukları firma, İçmeli köyünde organik sirke üretiyor.

Firmanın ürettiği elma, üzüm, armut, alıç, ceviz, enginar, keçiboynuzu, nar, böğürtlen, kuşburnu, limon, kayısı, hünnap, bal, sarımsak, balzamik ve incir sirkesi için bölgeden kaliteli ürünler toplanıyor.

Gerekli işlemlerden geçirilerek eski sirkelerle mayalanan ve taş odalarda fermantasyona bırakılan sirkeler yaklaşık bir yıl bekletildikten sonra gıda mühendislerince incelemeden geçiriliyor. Standartlara uygunluğu onaylanan sirkeler paketlenerek sevkiyata hazır hale getiriliyor.

Organik sirkeler, iç piyasanın yanı sıra ABD, İngiltere, Finlandiya, Moldova, Cezayir, Çin, Katar, Fas ve İsviçre'nin de aralarında bulunduğu 4 kıtadaki 18 ülkeye ihraç ediliyor.

Nahita Sirke yetkilisi Erkan Tekgündüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, firmanın temelinin 1930'lu yılların sonunda büyük dedeleri Mustafa Tekgündüz'ün geleneksel doğal fermantasyonla ürettiği sirkeleri pazar ve lokantalara satmasına dayandığını söyledi.

Doğal ürünlere talebin artmasının sirkeye ilgiyi de arttığına dikkati çeken Tekgündüz, şöyle devam etti:

"İçmeli köyünde tekrar üretime başladık. Şu anda İçmeli köyü Sazlıca beldesi ve Nevşehir'de üretim ve kurulum tesisimiz mevcut. Biz organik sertifikalı sağlık sirkesi üretiyoruz. Dolayısıyla yaptığımız her sirkenin bir kullanım amacı var. Bunun haricinde de farklı tatlar arayanlara doğal bir seçim sunuyoruz. Alıç sirkesini Türkiye'nin vazgeçilmez bir ürünü haline getirdik. Enginar sirkesini Türkiye'ye biz tanıttık. Bunların yanında keçiboynuzundan hünnapa, armuttan ceviz sirkesine kadar 17 çeşit sirke yapmaktayız."

- "Hedefimiz 50 ülkeye 500 ton ihracat"

Tekgündüz, 4 kıtaya organik sirke ihracatı yaptıklarını belirterek, "Avrupa Birliği ve ABD'den organik sertifikası alınan sirkelerimizle Katar'dan Finlandiya'ya, Moldova'dan ABD'ye kadar dünya çapında 18 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bin ton üretim kapasitemiz var. Bunun 100 tonunu bu ülkelere ihraç ettik. Hedefimiz 2 yıl sonra 50 ülkeye 500 ton ihracata ulaşmak. Niğde'yi Türkiye'de ve dünyada organik sertifikalı sirkelerin üretim üssü haline getirmek istiyoruz." dedi.

Tüketicilere, su fiyatına satılan, etil alkol ve asitik asitin sirkeye dünüştürülmesiyle elde edilen ürünlerden uzak durmalarını tavsiye eden Tekgündüz, organik sertifikalı ürünlerin tercih edilmesini istedi.

Sirkesini yaptıkları ürünlerin önemli bir kısmını bölgedeki çiftçilerden temin ettiklerini dile getiren Tekgündüz, şunları kaydetti:

"Üretim alanımıza gelen sağlam meyveler yıkanıp seçildikten sonra suları alınıp taş havuzlara aktarılır. Burada mayalama işlemi eski sirkeyle yapılır. Hamur, nohut, mısır gibi malzemeler kullanılmaz. Yaklaşık bir yıllık fermantasyon süreci sonucunda laboratuvarda yaptığımız ölçümler neticesinde standardı sağlanan ürünler, paketleme ve ambalaj işlemlerinden sonra sevkiyata hazır hale gelir. Ürünlerin geleneksel yöntemlerle üretilmesi, bekletme süresinin uzun olması, fermantasyon işleminin hava şartlarına bağlı olması gibi nedenlerle üretim kapasitemiz sınırlı."