Öğretmen adaylarının isyanı

Ahtapot Paul’e tahmin yaptıran editör arkadaşımız bir fotoğrafı bize çok görmeseydin!

ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER

Sözleşmeli öğretmenler özlük haklarının eksik olması ve kadro alamamaktan yakınırken, atanamayan yüz binlerce öğretmen adayı da kendi branşlarına ayrılan kadroların azlığından yakınıyor.

Pazar günü ‘Öğretmen hamallık yaparken öldü’ başlıklı habere çok sayıda yorum geldi.

Yorumlarda da öğretmen adaylarının yaşadıkları sıkıntılardan bahsediliyordu. Bu yazımda, bana gelen maillerin içeriğinden ve adayların beklentilerinden bahsedeceğim.

Haber Radikal gazetesinden alıntılanmış. Ancak aynı haber Radikal gazetesinde iki kere girmiş. Bir haberde Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun bir sözleşmeli öğretmenle girdiği tartışmaya iki paragrafla yer verilmiş. Radikal’in baskısında ise Bakan'ın girdiği tartışma ayrı bir haber olarak değerlendirilmiş.  Web sitesinde kullanılan haberlerde de birinde Bakan'a yönelik eleştiriler yer alırken diğer haberde farklı bir başlıkla ve bu haberle ilişkilendirilmeden verilmiş.

Açıkçası haberin iki şekilde kullanıldığı da yazıyı hazırlarken öğrendik. Haberi kullanan Haber 7 editörüne neden Bakan’a yönelik eleştirilerin çıkartıldığını sorduğumda, öyle bir şeyin olmadığını haberin Radikal’deki şekliyle birebir alıntılandığını belirtti. Yaptığımız aramada Radikal’in web sitesinde iki farklı haberle karşılaşınca yukarıdaki durumu tespit etmiş olduk.

Şimdi gelelim atanmayan öğretmenlerin feryadına. Atanmış ama bazı özlük hakları eksik olan sözleşmeli öğretmenler, özlük haklarının verilmesi ve kendilerinin kadroya geçirilmesi için medyayı ve tahmin ediyorum ki MEB’i yoğun bir bombardımana tutuyorlar. Sözleşmeli öğretmenlerin en önemli talebi ise eş durumu ataması. Birçok sözleşmeli öğretmen ailesinden uzak bir yerde görev yapıyor.

Sözleşmeli öğretmenler özlük hakkı isterken sonra son dönemde Türkçe öğretmenleri, tarih öğretmenleri, teknik öğretmenler, Almanca ve Fransızca öğretmenleri kendilerine yeterince kadro ayrılmadığı gerekçesiyle yoğun bir bombardıman içindeler. Özellikle teknik eğitim fakültelerinden mezun olanlar sayılarının 70 bini bulduğunu belirterek dayanacak güçlerinin kalmadığını söylüyorlar.

Diğer farklı branşlarla birlikte ataması yapılmayan öğretmenler platformu da atamayı bekleyen öğretmenler adına kamuoyu oluşturmaya çalışıyor.

Bir de kanser hastası Şafak Bay’ın  ataması yapılmadığı ve tedavi için yurt dışına gitmesi gerektiği yönünde yapılan yoğun bir bilgilendirme var.

Bunların yanı sıra ders saatleri düşürülen Bilişim Teknolojileri öğretmenleri de, kendilerine haksızlık yapıldığını belirterek haksızlığın giderilmesini istiyor.

Sözleşmeli ve atamayı bekleyen öğretmenlerin durumlarından memnun olmadığı çok açık. Bunun yanında iki üniversite bitirdiği halde atanamayan ve ücretli öğretmenlik yapan tanıdıklarım var.

Ortada 20-30 yaş arası yüz binlerle ifade edilecek bir iş gücü var. Bunlar her yıl atanma stresiyle boğuşuyor ve ciddi sorunlar yaşıyor. Yüz binlerce öğretmen adayı atanmayı bekliyor.

Sorunun kaynağı ve çözüm yolları konusunda ahkam kesmek bana düşmüyor. Ancak ortada dağ gibi bir sorun olduğu ve acil çözüm beklediği tartışmasız bir gerçek.

Bu konuyu ele almışken medyanın öğretmen atamaları haberlerindeki tutumuna da değinmeden geçmeyelim. Her atamada müjde şu kadar öğretmen atanacak deniliyor. Sözleşmeli öğretmen atamaları bu müjde içinde verilirken daha sonra yapılan sözleşmelilerin kadroya geçişi de atama rakamları içinde gösteriliyor. Haberlere baktığınızda bir yılda örneğin 100 bin atama olduğu sanılsa da aslında atanan bu rakamdan daha az oluyor.

AHTAPOT PAUL TAHMİN YAPMIŞ…

Malum gündemimiz referandum. Genel başkanlar adeta seçime hazırlanır gibi mitingler düzenleyerek referandumdan çıkacak sonucu etkilemeye çalışıyorlar.

Dünya Kupası’nın ardından başlayan referandum çalışmaları için Dünya Kupası’nda en baba tahmincilere toz yutturan Ahtapot Paul’ün referandum için bir tahmin yapması oldukça eğlenceli olurdu değil mi?

Ve işte o haber: “Ahtapot Paul, referandum tahmininde bulundu”  İşte referandumcular için müthiş bir geyik. Dünya Kupası’nın yıldızının seçim yaptığı taraf, rakibi kızdırmak için çok iyi malzeme.

Bakıyoruz haberin spotuna, “Grafiti sanatçıları, Taksim Meydanı'nda kurulan büyük tuvallere referandum süreciyle ilgili kararlarını yansıtırken, 2010 dünya kupasının yıldızı ahtapot Paul'ü, ''evet'' kutusunu seçerken resmetmeleri ilgi gördü.”

Hımmm… Tahmin yapmamış ama olsun yine de ilginç bir haber. En azından grafitilere bakarak biraz eğlenebiliriz. Bir iki yorumla da rakipleri taşlarız.

Ne o? Fotoğraf da mı yok! Tamam, başlıkla kandırıp habere çektin bizi editör kardeşim ama en azından haberde sunduğun bilgiyi destekleyen malzemeyi de versen bize.

Bazen haber ve fotoğraf ayrılmazdır. Birbirlerini tamamlar. Bu haber fotoğraf üzerine kurulmuş ama fotoğraf yok. Değil mi editör kardeşim!

SABIRLI OKURDAN BİR RİCA

Yazıyı sonuna kadar okuyup bu soruyu gören sabırlı okurlardan bir ricam olacak. Cevaplarını maille ya da yorum bölümünden bildirebilirler.

Haber 7 yenilense mesela… Ne gibi değişiklikler istersiniz?

İhsan AYDIN - Haber 7
OKUR TEMSİLCİSİ
ihsan.aydin@haber7.com