Ramazan onlara 'yabancı' değil!

İşte milli güreşçi Elif Jale Yeşilırmak ile milli atlet Şeref Osmanoğlu'ndan 'Türkiye'de Ramazan' hikâyesi…

Ay-yıldızlı formayla mücadele edebilmek adına Türk vatandaşlığını seçen milli sporcular, Ramazan ayında da Türkiye'de olmanın ayrıcalığını yaşıyor. Milli güreşçi Yeşilırmak ile milli atlet Osmanoğlu, hayatlarının en unutulmaz Ramazan'ını bu yıl Türkiye'de geçirdiklerinden dolayı gurur duyduklarını belirtiyor.

“İslamiyet için Türkiye'deyim”

Rus asıllı Elif Jale Yeşilırmak, İslamiyeti kendine yakın hissettiği için ay-yıldızlı bayrakla mindere çıkmaya başlamıştı.

Ramazan'ın tüm Müslümanlar için kutsal bir ay olduğunu ve Türkiye'de bu durumu hissettiğini dile getiren Yeşilırmak, yaz ayında da devam eden antrenman programlarını Ramazan'a göre yeniden düzenlediklerini ifade ediyor.

“Pide kuyruğunu görünce şaşırmıştım”

Milli Takımdaki çalışmaları sırasında da Ramazan ruhunu her an yaşadığını söyleyen Yeşilırmak, “Türk kültürü gerçekten çok sıcak ve samimi. Bu Ramazan paylaşımı ve huzur ortamını yürekten hissettim” dedi.

Yurdun her kentinde ortak bir dil oluştuğuna ve bu ahengin de tüm dünyaya örnek olması gerektiğine vurgu yapan milli sporcu, pide kuyruğundaki insanları görünce çok şaşırdığını ama tadını aldıktan sonra da kendisinin sıraya girdiğini belirtiyor.

“30 günlük bayram”

Ukrayna asıllı atlet Şeref Osmanoğlu ise Sudanlı babasından dolayı Müslüman olarak yetişmiş. Bu noktada Türkiye'ye gelişini aslında özüne dönüş olarak nitelendiren Osmanoğlu, hoşgörü ortamının kendisini evinde hissetmesinde çok yarar sağladığını anlatıyor.

Çocukluğundan beri oruç tuttuğunu teravihleri kaçırmamaya özen gösterdiğini söyleyen Osmanoğlu, bu yıl ki Ramazan'ın farkını ise şu sözleriyle açıklıyor: “Ukrayna'da tabi Ramazan kısıtlı imkanlarla geçiyordu. Burada ise bir dini vecibenin ötesinde sosyallik ve birliktelik unsurları da ekleniyor. Bence 30 gün süren bir kutlama ve bir bayram olarak yaşanıyor. Bu kadar keyifli bir ortamı bir çok İslam ülkesinde bile görmedim.

“Artık öteki değilim”

Kamp sırasında takım arkadaşlarına Kur'an-ı Kerim okuduğunu ve manevi bir hava ile başarılara koştuklarını ekleyen milli sporcu şöyle devam ediyor:

“Şu bir gerçek ki Türk olana dek Ukrayna'da hep ötekiydim ancak Türkiye'de bir bütün oldum. Çünkü Türk insanı senenin 12 ayı sıcak. Gelen diğer yabancılar bile kendini evinde hissediyor ve ben de artık Türk kimliğiyle bu kültürden gurur duyuyorum.”