Osmanlı'da padişahın Ramazan hassasiyeti

Osmanlı'da ramazan nasıl yaşanıyordu? Osmanlı'nın Ramazan Tenbihnamesi'nde ne gibi ayrıntılar var? Peki Ramazan başlamadan kimler, neden ödüllendirilirdi?

ABONE OL
GİRİŞ 23.07.2012 11:09 GÜNCELLEME 23.07.2012 15:37 ORUÇ
Osmanlı'da padişahın Ramazan hassasiyeti
Osmanlı'da padişahın Ramazan hassasiyeti

Ramazan'a büyük ehemmiyet veren Osmanlı, hazırlıklarına Şaban'ın 15'inde başladığı mübarek ay için çok detaylı çalışmalar yapmış.

Zaman'ın ulaştığı 'Ramazan Tenbihnamesi', hazırlıklara padişahın bizzat nezaret ettiğini gösteriyor. Ramazan'a yönelik yayımlanan fermanda, 'Nan-ı Aziz' diye nitelenen ekmek için kullanılacak buğdayı ve nan-ı azizi pişirecek keresteyi bile padişahın seçtiği görülüyor. Ekmek, lezzet testini geçerse halk için üretiliyor. Vaizler aracılığıyla camilerde, tellallar sayesinde mahalle ve hanlarda duyurulan tenbihnamelerde, gündelik hayatla ilgili yapılması gerekenler de yer alıyor: Davetsiz olarak misafirliğe gidilmeyecek, ev sahibi davet ederse o vakit icabet edilecek. Sokak ortasında bir şey yenilip içilmeyecek. On Bir Ayın Sultanı'na herkes gereken hassasiyeti gösterecek.

On bir ayın sultanına yönelik hazırlanan fermanda, Türk toplumunun temel besin maddelerinden biri olan ekmeğe, Osmanlı döneminde de büyük bir önem verildiği belirlendi. Zira günlük hayatta da üzerinde durulan ekmek üretimindeki hassasiyet Ramazan-ı Şerif'te ise daha da artmış. Fermanda yer alan bilgiye göre Nan-ı Aziz, yani ekmek için kullanılacak buğdayı ve Nan-ı Aziz'i pişirecek keresteyi padişah seçiyor. Üretilecek ekmeğin gramına hatta tuz miktarına da padişah karar veriyor. Nan-ı Aziz, pişirildikten sonra padişahın testinden geçiyor. Ekmeğin kaliteli ve tadının çok güzel olması elzem. İş bu kadarla da kalmıyor. Fırının da ekmeği iyi pişirmesi gerekiyor. Ekmek kızarmamış, rengi esmer, tam pişmemiş veya gramajı düşük olmuşsa fırıncı çok ağır cezalara çarptırılıyor. Padişahın ekmeği beğenmesi durumunda ise halk için üretim başlıyor ve o ekmek Ramazan ayında halkın sofrasına konulmuş oluyor. Ekmeğin yanında, Ramazan çörekleri ve simitleri de Ramazan ayında fırın tezgâhlarını süslüyor. Ramazan gelmeden önce yiyecek fiyatları kontrol altında tutulup bunların denetlenmesine önem veriliyor. Halkın gıda sorunu yaşamaması için olası fiyatların artışlarına karşın sıkı önlemler alınıyor.

Davetsiz misafirliğe gidilmiyor

Halka duyurulan tenbihnamelerde, bu ayda halkın gündelik hayatıyla ilgili olarak yapılması gereken bazı bilgiler de yer alıyor. Ramazan ayı süresince vatandaşlar, davetsiz olarak bir eve misafirliğe gitmiyor. Ancak, ev sahibi davet ederse o vakit icabet edilebiliyor. Sokak ortasında bir şey yenilip içilmiyor. Ramazan ayında namazlar mümkün mertebe cemaatle kılınıyor. On bir ayın sultanı Ramazan'da ibadetle meşgul olunması ve herkesin gereken hassasiyeti göstermesi telkin ediliyor. O zamanlarda Ramazan ayının tam olarak ne zaman başlayıp biteceği şimdiki gibi aylar öncesinden belli olmuyordu. Bu yüzden halk, ayın doğuşunu bekliyordu. Yeni ayın doğuşu ile birlikte Ramazan başlıyor. Bunu ilk görenler yüklü miktarda ücretle mükâfatlandırılıyordu.

KAYNAK : Zaman
YORUMLAR 5
  • semra 12 yıl önce Şikayet Et
    ????????. behey nankörler, bugün yediğiniz içtiğiniz haram gıdalara bakın da osmanlı padişahlarının ayağının altını öpün, içilen suyun içi insan ve hayvan idrar ve dışkısı ile dolu, salam sucuk et vs... eşek kedi köpek domuz eti ile harmanlanmış.. sizler demekki buna layıksınız ki osmanlının adaletli müslüman padişahları ile alay ediyorsunuz. o zaman lar da osmanlının tek düşmanları bu topraklarda yaşıyordu bu zamanda hiç birşey değişmemiş. layık olduğunuz ne ise başınıza o geliyor. pis şeyleri yedirip içiriyorlar sizlere.
    Cevapla
  • mete bilge 12 yıl önce Şikayet Et
    keresteyi bile pdişahın seçmesi gerçekçe felaket yok değilse bu da hakarettir.. gerçekse tam da bir sefahat şatafat düşkünlüğü sayılır ki felakettir, yok bu yazı gerçek değilse o zamanda tarihe hakarettir.
    Cevapla
  • DiRiLiS 12 yıl önce Şikayet Et
    son cümleler osmanlı zekasına hakarettir..!. "o zamanlarda ramazan ayının tam olarak ne zaman başlayıp biteceği şimdiki gibi aylar öncesinden belli olmuyordu. bu yüzden halk, ayın doğuşunu bekliyordu. yeni ayın doğuşu ile birlikte ramazan başlıyor. bunu ilk görenler yüklü miktarda ücretle mükâfatlandırılıyordu. " tamamen uydurma geçmişi teknolojiden uzak sanma gafletiyle söylenmiş laflardır bunlar..!
    Cevapla
  • MUSA KARA 12 yıl önce Şikayet Et
    lafa bak hizaya gel.... dikta rejim olunca tuvalete bile hangi saatte gideceğinize karar veremezsiniz elbette...şimdi de bir farkı yok aynı rejim ,aynı zihniyete zair halk...siz hangi başlığı atacağınıza kendinizmi karar veriyorsunuz...hadi sıkıysa evet deyin...osmanlıda kalmış kafalar bırakın bu masalları 2012 ye gelin...
    Cevapla
  • UĞUR ERSOY 12 yıl önce Şikayet Et
    padişahların meşguliyeti. kos koca padişahın işi gücü yokmuymuşta ,odun seçmeyle falan uğraşıyor ?
    Cevapla

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR