Boşuna aç kalmış olabilirsiniz
İlahiyatçı Yazar Prof. Mehmet Emin Ay: Peygamberimiz 'Öyle oruç tutanlar vardır ki neticede ellerine geçen, sadece açlık ve susuzluklarıdır' ifadesiyle anlamlı bir uyarıda bulunmakla neyi anlatmak istediğini açıkladı.
ABONE OLNihat Nasır'ın haberi
-Orucun 'bilimsel' anlamda da hayli faydalı ve 'çok iyi' olduğu yönündeki yaklaşımları nasıl karşılıyorsunuz?
İbadetler, kulluk şuurunun hissedilmesine, dini tecrübe denilen psikolojik hadisenin yaşanmasına imkan veren vasıtalar olması yanında, pek çok yönden faydalar da sağlarlar. Mümin için her bir ibadette asıl gaye "Allah Rızası"dır. O razı olduktan sonra gerisi önemli değildir. Ancak şurası da bir gerçektir ki, bizleri yaratan, yaşatan, büyüten ve güçlendiren Rabbimiz, O'na yaklaşmak maksadıyla farz kıldığı her bir ibadetin içine bizim faydamıza olacak nice özellikler de yerleştirmiştir. Ancak her bir mümin, bu bilimsel yaklaşımlardaki faydalar için değil, sadece Allah'ın rızası için oruç tutar. Orucu normal bir diyet uygulamasından ve detoks faaliyetinden ayıran da işte bu sahih niyet ve salih amel arzusudur.
-Oruç, salt yemekten uzak durmak mıdır?
Elbette ki hayır... Kur'an'da Hz. Meryem'in konuşma orucu tuttuğundan söz edilir. O halde oruç sadece yemek ve içmekten uzak durmak şeklinde anlaşılmamalıdır. Malum olduğu üzere, İslam'da oruç, imsak vaktinden iftar anına kadar yemek-içmekten ve cinsi arzularını tatmin etmekten uzak durmaktır. Ancak oruç sadece bu değildir. Sevgili Peygamberimiz (sav) bir hadis-i şerifinde, "öyle oruç tutanlar vardır ki neticede ellerine geçen, sadece açlık ve susuzluklarıdır" ifadesiyle anlamlı bir uyarıda bulunmakta ve bunun sebeplerini de şu şekilde açıklamaktadır: Çünkü o, eliyle insanlara eziyet etmiş, diliyle insanları incitmiştir... Öte yandan, oruç tutuyoruz diye iftar sofralarının gereğinden fazla yemekle donatılması ve iftarların, mide şehvetinin tatminine ortam oluşturması, oruçtan elde edilecek manevi hazzı ve faydayı da alıp götürmektedir. Bunun muhasebesini yapmadan tutulan oruçlar kalitesizdir ya da eksiktir diyebiliriz.
-İlk kez oruç tutuğunuz günü hatırlıyor musunuz? O günü nasıl tamamlamıştınız?
Yedi yaşlarında olduğumu sanıyorum. Sıcak bir yaz günüydü. Kapımızın önünden geçen satıcının tezgahındaki meyveler beni hayli cezb etmişti. Yine o gün sıcaktan dolayı bayağı susadığımı hatırlıyorum. O dönemde iftar soframızda içine buz attığımız taslarda içtiğimiz ayranları da unutamıyorum.
-Ramazanla eğlence arasında nasıl bir bağ vardır sizce? Ya da var mıdır?
Kanaatim odur ki, Ramazanla eğlence arasında hiçbir bir bağ yoktur! Ramazan rahmet, mağfiret, arınma ve kurtuluş ayıdır. Müminin Bayram sabahı gönlünde duyduğu huzur ona yeter!.. Eğlenceler ruha huzur vermez, sadece nefsin hoşuna gider ve bir süreliğine onu avutur. Eğer bu ayda çocukları eğlendirerek onlara Ramazan'ın farklılığını yaşatmak istiyorsanız bunun da çok ölçülü ve meşru şekilde olması gerekir. Şunu da eklemeliyiz ki, bazı belediyelerin düzenledikleri etkinliklerinde, hiç de Ramazan ruhuyla bağdaşmayan nitelikte konser vs. programları, kelimenin tam anlamıyla bir vebaldir. Böylesi programların yatsı ve teravih namazlarına denk getirilmesi ise dinî açıdan sakıncalıdır."
İFTARIMIZ İSRAF OLMASIN
-Size bir mahya yazma imkânı verilseydi, ne yazmak isterdiniz?
Nefsi terbiye etmek adına oruç tutup da iftarda yapılan israflara çok üzülüyorum. Eğer böyle bir imkanım olsaydı, sofralarda israf edilen yemekler ve ekmeklere, özellikle lüks otel ve restoranlarda verilen iftarlardaki israfa dikkat çekmek adına şunları yazardım mahyaya: "İFTARIMIZ, İSRAFA DÖNMESİN" ya da "İFTARIMIZ, İSRAFIMIZ OLMASIN
-
Sofia 12 yıl önce Şikayet Etmaşaallah. m emin ay beyefendiyi oldum olası çok taktir etmişimdir. ramazan eğlencelerinde ölçünün kaçmaması adına yorumu da tam muvafık olmuş. kur'an-ı kerim tilavetiyle, ruha huzur veren ilahileriyle ve yaşantısında kâmil bir müslümanı yansıtmasıyla rabbim sizden razı olsun.Beğen Toplam 4 beğeni