Tarhananın zahmetli yolculuğu

Çukurovalı kadınların kış hazırlıkları devam ediyor. Kışın insanı tok ve sağlıklı tutması nedeniyle bolca tüketilen tarhana yapımı imece usulü devam ediyor.

Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde kadınlar el birliğiyle tarladan toplanan ve taş değirmenlerde öğütülen buğdayı, odun ateşinde kazanlarda haşlıyor. Daha sonra çuvallar üzerine serilerek soğumaya bırakılan tarhana aşı, yoğurt, nane, kekik ve çörek otuyla yoğurularak ekşimesi için çuvallara koyup bekletiliyor. Ekşiyen tarhana hamuru, tekrar güneş altına serilerek kurutulmaya bırakılıyor.

Kadirli'ye bağlı Kazmaca köyünde tarhana yapan Günay Hakkoymaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl kış aylarında sofraların vazgeçilmez yiyeceği tarhananın yapımının zor, lezzetinin güzel olduğunu söyledi.

Buğdayın toplandıktan sonra değirmenlerde döğme haline getirildiğini, döğmenin de yıkanarak kazanlarda kaynatıldığını dile getiren Hakkoymaz, "Döğme piştikten sonra tarhana aşı haline geliyor. Onu da çul dediğimiz bezler üzerinde soğumaya bırakıyoruz. Yoğurdu, ayran gibi yaparak içine kekik, çörek otu, nane katıyoruz. Tarhana aşı ile bu karışımı yoğurduktan sonra çuvala koyarak ekşimesi için bir gün bekletiyoruz. Ertesi gün el veya mala yardımı ile sererek kuruttuğumuz tarhana kış sofralarına çorba olarak geliyor. Emeği zor ama yemesi çok lezzetli, güzel bir tat." diye konuştu.

İlçeye bağlı Bahadırlı köyünde yaşayan Meryem Bahadırlı da her yıl eylül ve ekim aylarında yaptıkları tarhanayı çorba ve kuruyemiş olarak tükettiklerini belirterek, şifa kaynağı olduğunu aktardı.

İlçe Ziraat Odası Başkanı Hanifi İspir de tarhananın tarihinin çok eski yıllara dayandığını belirterek, şunları kaydetti:

"Temel gıda maddeleri denince akla ilk gelenler arasında yer alan yoğurt ve buğday, geleneksel yöntemlerle işlenerek sofralara tarhana çorbası olarak geliyor. Çukurovalı kadınların kış ayları için yaptıkları hazırlıklardan biri olan ve imece usulüyle gerçekleştirilen tarhananın içerisinde bulunan maddeler yöreden yöreye farklılık gösteriyor. Tarihi çok eski yıllara dayanan tarhana, aileler için sabahları sofraların vazgeçilmezlerindendir. Vitamin yönünden çok zengindir. Tam bir şifa kaynağıdır. Her yıl sonbahar aylarında kadınlar, imece usulüyle faydası saymakla bitmeyen ve çok önemli bir yiyecek olan tarhanayı yaparlar. Kırsal bölgelerde geleneksel yöntemlerle yapım işlemleri devam ediyor. Tarhana, çorbanın yanı sıra misafirlere çerez olarak da ikram edilir."

Bahadırlı köyünde yaşayan Meryem Bahadırlı da her yıl eylül ve ekim aylarında yaptıkları tarhanayı çorba ve kuruyemiş olarak tükettiklerini belirterek, şifa kaynağı olduğunu anlattı.