Muhalefetin vaadini hesapla çürüten AK Parti adayı

SGK eski Başmüfettişi ve AK Parti adayı Dr Resul Kurt, muhalefetin asgari ücret ve emekliye vaadini değerlendirdi. Vaatler ne kadar gerçekçi

ABONE OL
GİRİŞ 25.05.2015 15:27 GÜNCELLEME 25.05.2015 15:52 Özel Haber
Muhalefetin vaadini hesapla çürüten AK Parti adayı
Muhalefetin vaadini hesapla çürüten AK Parti adayı

7 Haziran Genel Seçimleri yaklaşırken partilerin vaatleri ekonomi ve sosyal güvenlik etrafında şekillendi. Asgari ücretten, emekli maaşlarına ve sosyal yardıma kadar birçok konuda vaatte bulunan partilerin, bu vaatleri ne kadar gerçekçi? Projelerin ayakları ne kadar yere basıyor? Vaatleri gerçekleştirebilecek kaynak var mı? 

SGK eski Başmüfettişi ve AK Parti İstanbul 3. Bölge milletvekili adayı Dr Resul Kurt, 7 Haziran seçimleri öncesi emekli maaşı ve asgari ücret ile ilgili muhalefetin vaatlerini Haber7.com'dan Hakan Göksel'e değerlendirdi. Kaynak polemiği konusunda soruları yanıtlayan Kurt projeleriniv kendi projelerini de anlattı. Kazançtan alınan vergilerle ilgili bir de ilginç öneride bulundu.   

EMEKLİYE VAADİN BÜTÇEYE FATURASI

Seçim süreci ağırlıklı olarak emekliye maaş vaadi üzerinden ilerliyor. Partilerin vaatleri açık artırmaya döndü. Sosyal Güvenlik Uzmanı olarak vaatlerin “olabilirliği”ni nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mavi boncuk dağıtıp oy alınacak en kolay kesim emekliler görülüyor. Ama oylarını almak kolay değil. Emekliye verilecek parayı ancak dışarıdan borçlarak verebilirsiniz. SGK’nın 2014’te bütün işçi ve işverenlerden aldığı toplam prim geliri 134 milyar lira. Emekliye ödediği yıllık maaş 134,39 milyar lira. SGK’nın tüm geliri emekli aylıklarını ödemeye zor yetiyor. 2014’te 54,5 milyar sağlık harcaması yapılmış ve SGK bütçesindeki açığı kapatmak için Hazine’den 20 milyar liralık kaynak aktarımı gerçekleşmiş. Prim dışında 2014 yılında Hazine’den SGK’ya aktarılan para 75 milyar lira.

2015 için öngörülen SGK geliri 149,6 milyar lira. 2015’te ödenecek emekli aylığı 158,6 milyar. 9 milyar açık olacak. Toplam harcamalarda sağlık harcaması 57 milyar; açık da 18 milyar olacak. Açığın 2 milyar düşmesinin nedeni 2014 yılında çıkarılan prim affı yasası. Taksit imkanıyla devlet birkaç milyarlık  tahsilat gerçekleştirecek.  

Emeklilerle ilgili söylemleri dikkat etmek lazım! Politikacılar sanki bütün emekliler 800 lira alıyormuş gibi popülist söylemlerde bulunuyor. En yüksek SGK emekli aylığı 4076 lira. 800 lira, 1200 lira,1500 lira alan işçi emeklisi olduğunu gibi 4 bin 76 lira alan işçi emeklisi de var. En yüksek Bağkur aylığı 3199 lira. Memurlarda en düşük memur aylığı 1350 lira en yüksek emekli aylığı en yüksek 9027 lira.

Muhalefetin 2 maaş ikramiye vaadinin maliyeti ne kadar?

Genel yapıya bakıldığında emeklilerin tamamına bir kaynak aktarımı ihtiyacı söz konusu değil. Muhalefet gibi emekliye 2 maaş ikramiye dediğiniz zaman, maliyeti 26 milyar lira. Yıllık 75-80 milyar liralık bütçe açığına bir de 26 milyar eklenmesi demek. Üstelik bu ilave kaynağı her yıl bulmanız gerekiyor.

Pekiyi bu maliyet bütçe için sürdürülebilir bir maliyet mi?

Türkiye’de 13 yıl önce işçi, memur, emekli maaşını ödeyemeyen, yüzde 7500 faizlerin olduğu, emekli maaşı için bankalar önünde gece 3’te sıraya girilen bir ülkeydi. Emekliyi can evinden vurmak, hayal tacirliği yapmak muhalefetin en önemli söylemi oldu.

Ak Parti’de kısa bir süre önce emekliye açıkladığı bir seyyanen zam var. Vatandaş da buna bakıp “demek ki muhalefetin vaadi de verilebilir” diye düşünüyor! Buna ne dersiniz?

4 bin lira maaş alıp 2 milyonluk dairede oturan kamu emeklisine yılda 8 bin lira ödeme yapılırsa bu kamu vicdanını yaralar. Burada AK parti iktidarı, dar gelirli geçim sıkıntısı çeken emeklileri hedefliyor.

EMEKLİNİN SORUNLARI İÇİN 3 PROJEM VAR

Pekiyi, Emekliyi memnun edecek bütçeye de yük olmayacak bir öneriniz var mı?

Kamu vicdanını yaralamadan kendime ait 3 önerimi paylaşacağım. Üç aydır sahada toplumun tüm kesimleri ile görüşüyoruz. Diyorlar ki “emekli olduk ama kafamızı sokacak evimiz olmadı. Devlet bize 60-70 metrekare ergonomik ve ekonomik bir konut yapsın.” Emeklinin beklentisi bu. Türkiye 300-400 bin emekli için bu konutları yapacak güçtedir.

Bu proje için kaynak bulmak mümkün olabilecek mi?

Bu proje için Hazine’ye ait birçok arazi var. Bunlar üzerinde kat karşılığı; devletin cebinden bir kuruş çıkmadan yapabileceğiniz gibi 200-300 liralık cüzi taksitlerle yüzbinlerce emekliyi ev sahibi yapabiliriz.

Bugüne kadar benzeri yapıldı sadece sayısal olarak az konut üretildi. AK Parti iktidarları döneminde yüzbinlerce konut üretildi ama yine de yeterli değil. Dar gelirlilere yapılan konutları emeklileri de kapsayacak şekilde genişletebiliriz. Hatta dul kadınları, şehit ve engellileri de dahil ederek; korunması gereken kesimin ev sahibi yapabiliriz.

İkinci öneriniz nedir?

Emeklinin en büyük yüklerinden diğeri de faturalar(elektrik, su, doğalgaz). Bunlar sübvanse edilebilir. Vergileri alınmayabilir ya da belli bir miktara kadar muafiyet tanınabilir.…

Öngördüğünüz rakam nedir?

2-3 kişinin tüketebileceği limitler dahilinde, örneğin 100 liraya kadar elektrik, 100 liraya kadar doğalgaz, 100 liraya kadar su parası almayarak emekli üzerindeki yükü kaldırabiliriz.

Son öneriniz nedir?

Geçim sıkıntısı çeken emekliler için sosyal destek kartı verilmesi.. Ak Parti iktidarında, emekli, dul, yetim, engelli, şehit yakını gibi kesimlere çok sayıda düzenleme yapıldı. Bir kişinin sosyal güvencesi varsa devlet yardımlarından yararlanamıyor.

Düşük aylık alan emekli kira, faturalar, geçim derken 200 liralık bir bütçesi kalıyor. Eğer bir de çocuk okutuyorsa çaresiz kalıyor. Diğer partiler gibi bol keseden dağıtmak yerine, emeklinin temel ihtiyaçlarını karşılayacak aylık 300-500 lira limitli sosyal destek kartı verebiliriz.

Bu önerilerinizin maliyeti nedir? Ne kadar kaynak gerektiriyor?

Bunlar için 3-4 milyar liralık kaynak yeterli ve bu kamu vicdanını da yaralamaz. Yüksek maaş alan emeklilere de 2 maaş ikramiye derseniz bunun izah edilebilecek tarafı olmaz.

AK PARTİ'NİN YAPTIĞINI ONLAR DA YAPIYOR

AK Parti’nin makarna, kömür dağıtması gibi sosyal yardım politikalarına tepkileri ve eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Seçim çalışmalarından benzerini CHP de MHP de yapıyor. Ayrıca bu yardımlardan kriterlere uyan partili partisiz herkes yararlanabiliyor. Bir taraftan seçmeni “oyunu makarnaya, kömüre sattı” diye eleştireceksiniz, diğer taraftan muhalefet olarak gıda kolileri dağıtacaksınız.

Seçmen Ak Parti’ye, kömür ve makarna için oy vermiyor. Sağlık hizmetlerine ulaşabildiği, ilaç alabildiği, aylığını düzenli alabildiği için oy veriyor. Siz AK Parti iktidarında emekli maaşı kuyruğunda ölen, emekli maaş kuyruğuna giren emekli gördünüz mü?

"DUL YARDIMINI İYİ ETMEDİNİZ"

Son dönemde muhalefet, emekliye vaat ettiği para için sosyal yardım bütçelerini kaynak olarak gösteriyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

AK Parti döneminde sosyal yardımlar 40 kat arttı. 450 bin kişi ağır engelli yakınına evde bakım için 800-900 lira para alıyor. Bunu kesip emekliye ikramiye verirseniz vebalini ödeyemezsiniz.  Düne kadar engellisini sahiplenmeyen akrabalar bugün “ben bakacağım” kavgası yapıyor. 65 yaş ve üzeri engelli yaşlılar muhtaç iseler Temmuz ayından itibaren 200 lira alacaklar. Engellilere ciddi ödeme yapılıyor. 280 bin dul kadına 250 lira ödeme yapılıyor…

Size sahadan ilginç bir olay anlatayım. Esenyurt’ta seçim gezimde bunu anlattım yaşlı bir amca bana “Bu dul yardımını iyi etmediniz, kadınlar artık bize varmıyor” dedi.  

GEÇİNEMİYORUM DİYEN VATANDAŞA SESLENİYORUM

457 milyon lira koruma altındaki çocuklara kaynak aktarılıyor. 125 bin asker ailesine 2 ayda bir 500 lira ödeme yapılıyor. 36 bin engelliye kamuda iş imkanı sunuldu. 53 bin yoksula iş destekli sosyal yardımla; 10 bin şehit yakınına kamuda iş sağlandı. En yoksul dediğimiz 1,7 milyon kişiye sosyal yardım belgesi verildi. Bununla ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Kimsesiz çocuklara koruyucu anne olan ebeveynlere 710 lira ödeme yapılıyor.

“Geçinemiyorum” diyen vatandaşa sesleniyorum. Sağlıklı iseler 2 bakıma muhtaç çocuğu alsınlar; devlet hem onlara aylık çocuk başı 710 lira para ödesin, hem de o çocuklar sıcak yuvada büyüsünler. Dahası var. Ailesi yanında bakılan 80 bin çocuğa da devlet 560 lira ödeme yapıyor.  672 bin öğrenciye öğle yemeği veriliyor. Türkiye’de en büyük sıkıntımız şu; bu yardımlar zaten dar gelirli ve muhtaç kimselere gidiyor. Biz bunları nasıl artırabiliriz, refahı tabana nasıl yayabiliriz diye düşünmeliyiz.

Yoksullara kaynak aktarılması için mevzuattan kaynaklı sıkıntıları da kaldırmalıyız. Seçim çalışmalarımda çok talep geliyor. İnsanların hayatını kolaylaştıracak şekilde mevzuatı düzenlemeliyiz.

Mesela yaşlı dul bir kadın düşünün hiçbir geliri yok ama çocuğunun yanında kaldığı için 250 lira maaş ödemesi yapamıyoruz. O insanların gelirine bakmamız lazım. Mevzuata göre haneye giren gelire bakıp alamazsın diyoruz. Aynı durum engellilerde de geçerli. Hayatlarını kolaylaştıracak şekilde de mevzuatta düzenleme yapmalıyız. Bu mevzuatı düzenlemeyebilirsek bu ülkeye verebilecek en büyük hizmetlerden olur.

ASGARİ ÜCRETTE KADAR OLAN KAZANÇLARDAN VERGİ ALINMAYABİLİR

Seçim vaatleri arasında asgari ücretten verginin kaldırılması gündeme getiriliyor. Bu mali olarak mümkün mü, maliyeti ne olur?

Dünya Gazetesi’ndeki köşende geçtiğimiz Ocak ayında asgari ücretten vergi alınmamalı diye bir yazmıştım. Muhalefet bundan istifade etmiş olmalı… Devletin asgari ücretten elde ettiği gelir 1,5-2 milyar lira. Devasa bütçe içerisinde küçük bir rakam. Bunu kaynak olmadan da sübvanse edebiliriz.

Madem bu kadar düşük bir maliyet neden uygulanmıyor?

AK Parti iktidara geldiğinde bir enkaz devraldı. Meclis’te o kadar çok önemli ve öncelik yasal değişiklik yapıldı ki; deyim yerinde neredeyse sıra ancak geldi. Yasal düzenleme için hem Gelir Vergisi hem de Kurumlar Vergisi’nde bir yasa hazırlığı vardı. O kadar çok sorun vardı ki onları bir bir hallettiler ve bir avuç sorun kaldı. İnşallah 25. Dönemde de bizler Meclis’te olursak çözülmesine katkıda bulunabiliriz.

Türkiye’de sadece asgari ücretten değil serbest meslek erbabından da, avukattan da, doktordan da vb. asgari ücret kısmına kadar olan tutardan gelir vergisi almayabiliriz. Bütçe buna müsait.  

HANGİ YETKİYLE ASGARİ ÜCRETİ BELİRLİYORLAR?

Asgari ücretle ilgili vaatleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Diğer partiler gibi “asgari ücret vergi dışı” derseniz işletmeleri; çalışanlarını asgari ücretle çalıştırmasının yolunu açarsınız. Herkesin gelirinin asgari ücrete kadar olan kısmını vergi dışı bırakmalıyız ve vergi dilimlerini daha adaletli daha tabana yayılacak şekilde düzenlemeliyiz.

Asgari ücretle ile ilgili bir yanlışı da düzeltmek lazım. Asgari ücret Türkiye’de hükümet tarafından belirlenmez. Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirler, 5 işçi, 5 işveren ve 5 de hükümetçe görevlendirilen memur tarafından oluşturulan komisyonca belirlenir ve ilan ediliyor.

2002’de asgari ücret 120 dolar civarındaydı bugün 400 dolar civarında. Beş AB üyesinden yüksek 10 AB ülkesine yakın asgari ücret ödeniyor. Türkiye’nin GSMH’sine bakmadan asgari ücreti şekillendirmek büyük hata olur.

1500 liradan 5 bin liraya kadar vaat eden var. Bunlar tutarlı buluyor musunuz?

1500 lira, 2 bin lira, 5 bin lira diyen var. Açık artırmaya çıkmış. Burada bir konuya dikkat çekmek istiyorum.  Siz hangi yetkiyle asgari ücreti belirleyeceksiniz? 15 kişilik komisyondaki 5 hükümet temsilcisiyle mi? Asgari ücretten vergi almaz ve 5 bin lira yaparsanız işletmelerin yüzde 90’ı kapanır. Bu geçekliği görmemiz lazım. Bizim Avrupa’dan yatırım almamızın nedeni düşük ücret. Ücretler yükseldikçe yabancı yatırım fabrikasını bize getirdiği gibi söker Çin’e götürür.

Pekiyi çözüm nedir?

Hassas bir dengede işçiyi ezdirmeyen, sömürmeyen, işveren üzerindeki yükleri dengede tutarak; en uygun seviyede belirlemek zorundayız. Ayrıca belirlenen asgari ücret, ödenmesi gereken en alt sınır! Seçim çalışmalarında bu konu karşımıza sıkça çıkıyor. Bir işveren diyor ki ben 2500 liraya çalıştıracak işçi bulamıyorum. Biz çalışanlarımızın donanımlarını artırmak zorundayız. Kuru kuruya asgari ücret 1500 lira dediğiniz zaman bunun mantıksal karşılığı yok.

Asgari ücreti 1500 lira yaptığınızı düşünün. Un fabrikasında unun çuvalı 80 liraya satılırken 120 lira olacak. Fırıncı un zamlanınca ekmeğe zam yapacak. Asgari ücret 1000 lira iken 1500 lira alan işçi “Ben asgari ücret 1000 lira iken 1500 lira alıyordum şimdi 2500 lira almalıyım” diyecek. Kısaca bütün fiyat ve ücret dengeleri bozulacak. Bu da maliyetlere yansıyacak.

Asgari ücret ile ilgili teklifinize dönersek tüm çalışan kesimden asgari ücret miktarına kadar vergi alınmamasını öneriyorsunuz. Bunun bütçeye yükü olmayacak mı?

Tüm çalışanları düşündüğünüzde bunun maliyeti 1,5-2 milyar.

Yani ücretliden alınan vergi oransal olarak yüksek olmasına rağmen rakamsal olarak düşük diyorsunuz…

Asgari ücretli ciddi miktarda vergi ödüyor gibi bir algı var. Asgari ücretten Asgari Geçim İndirimi’ni düştüğünüz zaman aylık 20-50 lira arasında bir vergiye karşılık gelir. Asgari ücretliden vergi alınmaması 50 lira civarında bir katkı sağlar.

ASGARİ ÜCRET EN FAZLA NE KADAR YAPILABİLİR?

Bugün 18 yaşından büyükler için net asgari ücret 910 lira. En fazla ne kadar yapılabilir?

Dengeyi korumak lazım, bugün işçinin cebine 1200-1250 liralık asgari ücret konabilir. Biz şu hatayı yapıyoruz. İnsanlara para değil meslek vermek zorundayız. Meslek sahibi yaparsanız, elde edeceği geliri artırırsınız. Eğitimin en büyük sıkıntısı meslek edindirmeye yönelik olmamasıdır. İnsanları asgari ücrete mahkum etmek yerine meslek sahip yapıp daha yüksek bedellere çalışmasını sağlayabiliriz.

İşçiye vaatte bulunmak kolay! Vaatte bulunan Kılıçdaroğlu hiç işçi çalıştırdı mı? İşverenlik yaptı mı? İşverenin derdinden anlar mı?  Fabrika kapanınca nerede çalıştıracaksınız. İşçiyi sömürtmeden işvereni kaçırmadan denge kurmalıyız.

Diğer taratan Türkiye’de vatandaşlar olarak hem kazanırken ve hem de harcarken vergi ödüyoruz. Refah düzeyini artıralım derken sistemsel hatalardan cezalandırıyoruz insanları. Hem ÖTV hem KDV alıyoruz. Dolaylı ve dolaysız vergileri ayırt etmemiz lazım. Yurt dışında vergi sistemi daha adaletli… ABD’de 400 bin lira geliri olanın ödediği vergiyi bizde 60-70 bin geliri olan ödüyor. Vergi dilimlerini adil kurarsak insanlarımızın ücretlerini kayıtdışına çıkmadan ödemelerini de sağlarız. Bir tarafta dürüst esnaf her türlü vergisini ödüyor diğer taraftan kayıt dışı çalıştıran hiçbir vergi ödemeden haksız kazanç sağlıyor.

AK PARTİ "SEÇİM EKONOMİSİ" UYGULUYOR MU?

AK Parti iktidarında birkaç kez vergi affı çıktı. Asgari ücretten vergi kaldırılması gündemde! Emekli aylıkları seyyanen arttı. Esnafa, çiftçiye çeşitli destekler açıklandı. Bütün bunları dikkate aldığınızda AK Parti’nin bir seçim ekonomisi uyguladığını söyleyebilir miyiz?

Bunlar için bir seçim ekonomisi denemez sistemin önünü açacak adımlar bunlar. Bu seçim ekonomisi olsaydı AK Parti tüm kesimlere ciddi kaynak aktarırdı. Geçmişte acı tecrübelerimiz var.Hazine’de bütçe fazlasıyla seçime giriyoruz. Popülist vaatlerle insanların geleceğini çalmamak gerekir.

Hakan.Goksel@haber7.com

KAYNAK : Haber7
YORUMLAR 17 TÜMÜ
  • S.Ü.Ekonomi 9 yıl önce Şikayet Et
    Ben tarafsız bir ekonomist olarak söylüyorum;şuan ki muhalefet partilerinin yapmış olduğu vaatlerin hiç birinin oluru yok.Kısa vadede bi kaç seneliğine verilebilir,ancak uzun vadede, 4 sene gibi bir zaman zarfında hazine de ciddi erimeler gerçekleşmesi kaçınılmaz olacaktır.Bu erime de yine vatandaşa vergi üzerinden yansıtılacaktır.Ancak bu vergilerle dahi çözülemeyecek kadar ciddi bir rakam.
    Cevapla
  • milletin ferdi 9 yıl önce Şikayet Et
    Ekonomist kardeşim 4 sene değil seneye bile kalmaz. Zaten şu anda bile bütçede açık var. Açık katlarsa bunun finansmanı için mutlaka borçlanmak veya para basmak gerekir. Bu da enflasyon ve faiz olarak millete ek yük getirmekten başka işe yaramaz. Esasında hiçbir ülke ürettiği değerden fazla bir değer tüketemez. Borç olarak bile alınsa diyelim bir sene sonra ortaya çıkacak anapara takside ve buna ilaveten faiz yüküne kalmadan ve bir seneyi bile bulmadan fazla verilen para suni talep artışına sebep olarak zaten fiyatları arttıracaktır. Ayrıca bu şekilde davranan bir ülkenin notu düşer, finans maliyeti artar. AB’nin güçlü olduğu zaman sırtını AB’ye dayayan 10 milyonluk Yunanistan bile battı.
    Cevapla
  • milletin ferdi 9 yıl önce Şikayet Et
    Bir noktada Dr Resul Kurt’u eleştireceğim. Elektrik su parası olarak (gerçi örnek vererek söylüyor ama) 100 TL’ye kadar ücret almama Kılıçdaroğlu’nunki kadar olmasa bile biraz aşırı kaçmış. Normal bir hanede bile elektrik su gideri 50 TL’yi bulmaz. Veya tasarruf yaparak buldurmamalıdır. 100 TL’ye kadarı karşılarsanız israfa kapı aralarsınız, israfın yükünü de mecburen millete sararsınız.
    Cevapla
  • mtdrgn 9 yıl önce Şikayet Et
    doğrudur. 100 lira elektrik özelikle su faturası çok fazla. her 3 faturada da 100 liralık kısmı vergiden muaf yapmak biraz daha mantıklı gelir bana. kullandığını öde ama vergisini almayalım. fazlasını kullanırsan vergisini de verirsin.
    Cevapla
  • milletin ferdi 9 yıl önce Şikayet Et
    Fatih Cingöz ve yorumuna 8 beğeni verenler: Vergi almasan devlet bütçesinden geriye 2014 rakamlarıyla bütçenin %13,6’sı kalır. Ama sadece eğitime 2014 rakamlarıyla devlet bütçesinin % 16,7’sı gitmektedir. Yani vergiden alınan pay olmasa sadece eğitim bütçesi bile karşılanamamaktadır. Eğitime giden paranın hepsi israf diyebilecek misin? Hadi öğretmenlere verilenin maaş vs gibi eğitim harcamalarının hepsine israf dedin ve zırnık koklatmadan eğitim hizmetini verdirdin diyelim, peki geriye kalan % 83,3 gideri oluşturan sağlık, güvenlik, memur maaşları, emekli maaşları vs gibi giderleri nereden karşılamayı düşünüyorsunuz?
    Cevapla
  • Mesut 9 yıl önce Şikayet Et
    Bu arkadaşa en iyi cevabı Bülent arınç vermiş. Ne demişti "israfı önlersek vergi almaya bile gerek kalmaz".
    Cevapla
  • milletin ferdi 9 yıl önce Şikayet Et
    AK Parti adayı Dr Resul Kurt’un tespitleri ve söyledikleri çok doğru. Bu sitedeki yorumlarımın birçoğunda defalarca dile getirdiğim tespitleri ve fikirleri teyit etmiş. Bir fakla ki ben emekli maaşının (araştırma yapmadan) en fazla 5000 TL olabileceğini düşünerek Kılıçdaroğlu zengine daha çok verecek derken 5000 TL rakamını kullanıyordum. Meğerse 9027 TL alan bile varmış. KK’nın asıl maksadı, birçoğu eskiden CHP’ye arka bahçelik yapan ve birçoğu Müslümanlara kök söktüren üst düzey CHP zihniyetli dinozor devlet memurlarına Devlet imkânlarını peşkeş çekmek. Tabi Hazine de yetmeyecek, faizle borçlandıracak bunların yükünü millete sararak faiz baronlarına da milletin kaynaklarını hortumlatacak.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR