Şimdi de Filistin yalanına başvurdular

Taha Dağlı'nın yazısı - HABER 7

Sayın Bulaç, yanlış yönlendirmeyin, alın size Filistin gerçekleri;

Paralel medya şimdi Filistinci oldu. Zaman yazarı Ali Bulaç, Erdoğan’ı karalamak adına “İsraillilere yok Filistinlilere var” başlıklı bir yazı kaleme almış. “Filistinlilere neden vize uyguluyoruz?” diye soruyor. İşte cevabı.

Önce…
Mavi Marmara’da Türk şehitlerle birlikte Filistin’i nasıl sattığınız ortada.
Gazze katliamlarında Hamas’a “terörist” dediğiniz malum.
İsrail size göre “otorite”.

Hemen ardından…
Ali Bulaç diyor ki, “Türkiye Filistinlilere vize uyguluyor, neden?”
Yani Erdoğan madem o kadar Filistin sevdalısı o zaman niye Filistinliler Türkiye’ye rahat rahat giremiyormuş.
Yahu Sayın Bulaç, bu dediğinize Filistinliler şaşırıp, kaldı, yazınızı okuyup, gülüyorlar.
Bilmiyorsunuz galiba.
Anlatayım da öğrenin.

Filistinliler, işgal nedeniyle, bölünen topraklarında, dört ayrı kara parçasında yaşamak zorundalar. Tek tek sıralayayım, kime vize var, kime yok.

1-48 sınırları olarak bilinen işgal edilen İsrail tarafında kalan Filistinliler, bunlar İsrail pasaportu taşıyor, sayıları 1 milyon 800 bin civarı. Ve onlar Türkiye’ye vizesiz olarak girebiliyorlar.

2-Kudüs’te 500 bin civarı, Kudüs kimliği taşıyan Filistinli var, onlar da İsrail pasaportu alabiliyorlar, yani Türkiye’ye girişlerinde vize sorunları yok.

3-Batı Şeria’da 2 milyon 700 bin civarı Filistinli var, onların büyük çoğunluğu aynı zamanda Ürdün vatandaşı yani Batı Şeria’dan direk Ürdün’e geçip, Türkiye’ye gelebiliyorlar. 2010’da Başbakan Erdoğan döneminde Ürdün ile Türkiye arasındaki vizeler kaldırıldı.

4-Gazze’de 1 milyon 800 bin Filistinli var. Ama maalesef onların hepsinin yeşil pasaportları da olsa Gazze’den dışarı bir adım atamıyorlar, İsrail ile Mısır’daki Sisi onları Gazze’ye hapsetmiş durumda.

Kaldı ki Gazze saldırıları sonrası Dışişleri Bakanlığı, ambülans uçaklar yollayarak, Gazze’den Türkiye’ye onlarca yaralı getirdi.

Yani Sayın Bulaç, bu mazlumlar işgal altında oldukları için kendilerine ait para birimleri bile yok, orada sadece işgal kanunları geçiyor. Ve biz de işte tam da o işgale karşı çıkıyoruz.

Ayrıca Türkiye üniversiteleri yıllardır binlerce Filistinli öğrenciye açık durumda, o okullardan mezun olup, bugün Türkiye’de yaşayan, iş güç sahibi olan, sadece benim 50’ye yakın Filistinli arkadaşım var.

Ali Bulaç, Türkiye’yi Filistin politikasında iki yüzlülükle suçlamış. Yahu inanın buna Filistinliler de gülüyor.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez’in Mescid-i Aksa ziyaretinde para karşılığı gösteri yapıldığını iddia etmiş.

Hiçbir Filistinliye para karşılığı gösteri yaptıramazsınız, kaldı ki işin içinde Türkiye varsa, zaten Filistinli için paraya gerek yoktur, o canı pahasına Türkiye’ye sevgisini ne yapar eder gösterir.

Örnek Kudüs’te Şeyh Cerrah semtindeki “Erdoğan Market’in” sahibi Azzam Bey, gidin bir o adamla konuşun, marketinin adını “Erdoğan” yaptı diye, para cezası aldı, ismi değiştirtemedi, bu kez hapis cezası yedi. Ama yine de Erdoğan sevgisinden vazgeçmedi.
Ayrıca Görmez’in Filistin ziyareti, Diyanet’in Kudüs’ü umre programına alması, TİKA’nın Batı Şeria ve Gazze’deki cami, hastane, okul yardımları sadece İsrail’i rahatsız etti, siz neden bu ziyareti itibarsızlaştırmaya çalışıyorsunuz ki?

Paralel medya, sizin Filistin’e bakışınızı cümle alem biliyor, en iyi de Filistinliler biliyor. Sayın Bulaç’ın yazısını okuyan bir Filistinli dostum aradı, “demek bu paralelciler Erdoğan’a saldırmak için artık bizden medet umuyor” dedi.

Filistin davasını savunurmuş gibi yapıp, Erdoğan’ı karalamak isterken, hiç inandırıcı olmuyor üstelik bir de komik duruma düşüyorsunuz, haberiniz olsun.