Küçük Mehmet ölüme ağlayarak gitti

Antalya'nın Elmalı İlçesinde dövülerek öldürülen 5 yaşındaki Küçük Mehmet'in baba evinden anneye teslim edilme anının görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde küçük çocuk gitmemek için dedesinin ve babaannesinin eteklerine yapışıp hıçkırarak ağlıyor.

ABONE OL
GİRİŞ 11.02.2013 13:52 GÜNCELLEME 12.02.2013 15:09 Polisiye vakalar
Küçük Mehmet ölüme ağlayarak gitti
Küçük Mehmet ölüme ağlayarak gitti

Elmalı İlçesinde, annesi tarafından darp edilerek komaya sokulduğu iddia edilen, kaldırıldığı hastanede 11 gün sonra hayatını kaybeden 5 yaşındaki Mehmet'in baba evinden avukat marifetiyle anneye teslim edilmesinin görüntüleri ortaya çıktı.

Görüntülerde küçük Mehmet, gitmemek için dedesinin ve babaannesinin eteklerine yapışıp hıçkırarak ağlıyor. Ancak Mehmet sonunda anne tarafından kucaklanarak araca bindirilip götürülüyor. Küçük Mehmet'in ölümünün ardından anne R.S, gözaltına alınıp çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine konulmuştu. Olayın ardından baba Osman Ağar, eski karısı ve ailesiyle ilgili önemli iddialarda bulundu. Cami imamı olan baba Osman Ağar, şöyle konuştu: "Oğlumun darp sonucu öldüğünden eminim."

Oğlunun hastanedeyken günlerce başında beklediğini belirten acılı baba, oğlunun gözünün altında morluk, ağzının kenarında yırtık, üst dudağında patlak, sol kulağının altında bıçakla çizilmiş gibi 8-10 çizik, sol ve sağ omuzunda, kollarda ceviz büyüklüğünde morluk olduğunu söyledi.

OĞLUM KENDİSİNİ DÖVDÜKLERİNİ SÖYLÜYORDU

Oğlunu annesi terk ettiğinde 3 aylık olduğunu ve 5 yaşına kadar oğluna anne ve babasıyla birlikte baktığını belirten Osman Ağar, çocuğunu mahkeme kararıyla anneye verdikten sonra durumdan şüphelendiğini, polise ve adliyeye gittiğini ancak bu durum hakkında hiçbir girişimde bulunulmadığını söyledi. Çocuğunu mecburen annesine teslim ettiğini dile getiren acılı baba Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mahkeme kararı neticesinde Eylül 2012 tarihinde çocuğumu mecburen annesine teslim ettik. 4 aydır anne bakıyordu çocuğa. Bu süre içinde birkaç kez telefonla görüştüm. Kurban bayramında çocuğu bir günlüğüne aldığımda çocuk annesinin, teyzesinin, dedesinin ve anneannesinin kendisini dövdüğünü söyledi."

Elinde herhangi bir delil olmadığından bir şey yapamadığını anlatan acılı baba, şunları söyledi: "Çocuğumuzu mecburen ertesi gün geri verdik. O günden sonra çocuğumla görüşemedim. Son bir ay beni çocuğumla konuşturmadılar. 'Mehmet uyuyor, dışarıda oynuyor' filan diyerek benimle görüştürmediler. Anne ve babamın telefonuna bakmadılar. Durumdan şüphelendim, okulunu aradım.

Öğretmeni, müdürü çocuğumun okula geldiğini, merak etmememi söylediler. Okulu öyle söyleyince güvendim, gelme gereği duymadım. Daha sonra komşulardan duyduğum kadarıyla çocuğum gözü mor şekilde okula geliyormuş. Çocuğum daha sonra yoğun bakıma kaldırılmış. Onu duyunca hemen geldim. Çocuğumun yoğun bakıma gelmesi enteresan bir şekilde olmuş. 112'yi aramadan bir yakınlarının arabasıyla getirmişler. Niye çağırmamışlar ambulansı anlamıyorum. Çocuğum 11 gün sonra yaşamını yitirdi."

KARNINA BIÇAK DAYAMIŞLAR

Kurban Bayramı'nda çocuğunu aldığında oğlu Mehmet'in söyledikleri karşısında şok olduğunu belirten Osman Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Oğluma farlı zamanlarda darp uygulamışlar. Bayramda yanımda olduğu zamanda 'Babacığım annem benim karnıma bıçak dayadı. Beni dövüyorlar' dedi. Bizde olduğu gün üzerine yemek döktü. Üzeri kirlenince çocuk panik oldu, ne yapacağını bilemedi. Biz her ne kadar bir şey olmaz desek te çocuk çok korktu. Demek ki yaşadığı evde bununla ilgili çok azar işitmiş, belki de darp edilmiş. Üzerinde herhangi bir iz olmadığı için bir şey yapamadık."

Mahkeme kararının ardından Mehmet Ağar'ı almak için Elmalı'dan avukatıyla birlikte annesinin geldiğini ve Mehmet'i zorla kendilerinden aldıklarını anlatan baba Ağar, Mehmet'in annesiyle gitmemek için hıçkırıklarla ağladığını söyledi. Durumu kameraya çektiklerini belirten Osman Ağar, "Komşularımız da olaya şahitlik etti. Oğlum gitmeyi hiç istemedi. Çocuğu bizden söke söke aldılar. Hani Türk filmlerinde olur ya. Aynen öyle oldu" dedi.

Çocuğunu iki yıl önce bir haftalığına annesinin götürdüğünü ve çocuğun döndüğünde kekeme olduğunu dile getiren Ağar, sözlerine şöyle devam etti: "Kendilerini kurtarmak için oğlumun epilepsi hastası olduğunu ve geçirdiği kriz sonrası başını lavaboya çarptığını söylüyorlar. Oğlumu 5 yaşına kadar ben büyüttüm. Oğlumda bir rahatsızlık yoktu. Eğer onların yanında kaldığı 4 aylık dönemde bu hastalık başladıysa oğlumun kullandığı ilaçlar, götürüldüğü doktorlar vardır mutlaka. Bunları belgelesinler. Benim oğlumun tek rahatsızlığı kekeme oluşuydu. O da onların sayesinde oldu. Bizden götürdüklerinde sağlam olan çocuk, döndüğünde kekeme oldu. Orada çocuğuma ne yaptılar nasıl bir işkence yaptılar bilmiyorum."

SUÇLULAR CEZASINI ÇEKSİN

Eski eşi R.S ile birlikte aynı evde bulunan 3 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen Osman Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben olayı 'şu yaptı bu yaptı' demiyorum. Ben anneye teslim ettim. Ne olduysa bu ev içinde olan bir durum. Bunu kim yaptıysa suçlunun yakalanıp cezasını çekmesini istiyorum. Kim yaptıysa bunu benim oğluma, kim iki ay boyunca işkence çektirdiyse cezasını çekmesini istiyorum."

Torununa 5 yaşına kadar bakan babaanne Şerife Ağar, oğlum dediği torununun fotoğraflarına bakıp gözyaşı döktü. "Çocuğumu öldürüp hastaneye attılar" diyen babaanne, torununun hastanede yattığı günler boyunca annesinin hastaneye gelmediğini söyledi. Torununun annesinin yanına gittiği zamanlar ağlaya ağlaya gittiğini dile getiren Şerife Ağar, sözlerine şöyle devam etti: "Çocuğum ne zaman annesine gitse 'Babaanne, dedoşum, halacım, babacım beni verme' diye ağladı. Geldiğinde bizlere nasıl sarıldı. Torunum gitti geldiğinde kekeme oldu. İkinci gidip geldiğinde babaannecim anne beni dövdü diye bize söyledi.

Çocuğumun yüzünde yaralar vardı. O zaman hata yaptık bir rapor almadık. Hastanede gördüğümde yüzü tamamen kesikti, gözleri yüzü mordu, göğüslerinin üzerinde morluklar vardı. Kolunun biri komple mordu. Doktora sorduk 'çocuk darp edilmiş' dedi. 12 gün hastane önünde bekledik bir gün gelip oğluna bakmadı. Ben dövsem kovsam bile gitmemesi lazımdı. Benim çocuğuma nasıl baktığımı konu komşu hepsi biliyor. Bizden çocuğumla intikam aldılar. Allah onları bildiği gibi yapsın. Biri müftü, biri kuran hocası."

OLAYIN GEÇMİŞİ

Antalya'nın Elmalı İlçesinde babası müftü olan R.S'nin döverek hastanelik ettiği iddia edilen 5 yaşındaki Mehmet Ağar, 18 Ocak günü Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. 24 Ocak günü beyin ölümü gerçekleşen Mehmet Ağar, 30 Ocak tarihinde beyninde oluşan ödeme bağlı yaşam mücadelesini kaybetti. Çocuğun Elazığ'da cami imamı olan babası Osman Ağar, çocuğunun vücudunda morluk ve kesikler olduğunu söyleyerek çocuğunun annesi R.S. ve ailesi hakkında suç duyurusunda bulundu. Küçük Mehmet'in ölümünün ardından R.S, tutuklanarak cezaevine kondu.

KAYNAK : İHA
YORUMLAR 27 TÜMÜ
  • Salih ÖZYERLİ 11 yıl önce Şikayet Et
    adalet 2. Çocuk 3 aylıktan beri babası ile kalıyormuş. Acaba annesi emzirmesi gereken aylarda çocuğu neden almadı?, 5 yaşına kadar çocuğu yetiştiren, bu süreçte kısa süre de olsa annesine verilince dövüldüğü ve kötü muamele edildiği belli olan bir çocuğu mahkeme 5 yaşından sonra neden anneye verir?. Bu kararı veren hakimin de vicdanı acaba sızlıyormu?, sırf para kazanmak için buna sebep olan avukatın vicdanı varmı?, yorumlarda birisi de babayı suçlamış, neden çocuğu verdi diye, baba ne yapsın yüce mahkeme öyle karar vermiş. Esas bu sadist aileye demek lazım, madem çocuğa bakmayacaktınız neden velayetini almak için mahkemeye verdiniz, yoksa çocuktan boşandığınız eşinizin intikamını almak içinmi aldınız?. Bu nasıl bir insanlıktır. Bu dünyada adalet yok ta iyiki cehennem var, iyi ki cennet var. O çocuk cennete gitti, o caniler de inşallah cehennemin dibini boylarlar.
    Cevapla
  • mehmet akif 11 yıl önce Şikayet Et
    sinemmm KARDEŞİM E. sinem kardeşim FEMİNİZİM denen A. B. nin kokuşmuş kirli düşüncelerden meydana gelen , TÜRK İSLAM AHLAK değerleri ile tamamen kafa kafaya ters yozlaşmış değerler bütünüdür. FEMİNİZİM tam da bu konu ile birebir ilgilidir. FEMİNİZİM doğurganlığı küçümser, kadını bu manada kışkırtarak , İSLAM ın bu manada yücelttiği kadını , tam da tersine çocuk doğurduğu için aşağılar. aşağılayıcı söylemler kullanarak ,feministlerin sokak gösterilerinde görürsünüz KADINLARIMIZI çocuk doğurdukları için ERKEĞİ HEDEF ALIR. AİLE KURUMUNA SALDIRARAK aileği hor görür basitleştirir. AİLE İÇERİSİN DE İSLAM IN emrettiği aile içerisindeki sevgi ve saygıyı görmezden gelip , direkt İSLAM a SALDIRIR.. İSLAM ve AHLAK kurallarını ,ÇOCUK SEVGİSİNİ , yokeder. söylemlerinde kadınlarımıza çocuk yapmaya karşı çıkarak , islam ve ahlak dışı bireysel özgürlüklere değer verir.
    Cevapla
  • sinemmm 11 yıl önce Şikayet Et
    sevgili mehmet akif. bir annenin çocuğunu dövesiye öldürmesiyle feministliğin ne alakası var allah aşkına seni duyanda bütün feminist kadınlar çocuklarını kesip biçiyor sanar;bunun savunulacak sağa sola çekilecek bir tarafı yok bu kadın bir canidir ; çocuğunu döverek öldür sonrada git millete kurandan sünnetten vs vs fetvalar ver yok ya peki hadi bu kadın feministtide böyle oldu peki dede hangi akıma kapıldı da torununu bu hale getirdi veya hadi dede iftira kurbanı olsun torunu bu hale getirirlirken niye sahip çıkmadı ;bak canım bu kafada biryere varamayız doğruya doğru yanlışa yanlış demedikçe suçlu bulmak çok kolay feminizm kominizim kapitalizm ooo bir dünya var
    Cevapla
  • Doğrucu Davut 11 yıl önce Şikayet Et
    müftü + Kuran kursu öğretmeni ???. Dede müftü, anne Kuran kursu öğretmeni... Diyanet acilen bu kişileri görevden alsın!.. Bu kadar kolay mı bu görevlere getirilmek...
    Cevapla
  • mehmet akif 11 yıl önce Şikayet Et
    sinemmm KARDEŞİM E. bir topluma bomba düşerse iyi kötü ayırmaz. kadınlarımıza aşılanmak istenilen kukuşmuş feminizim bombası sadece inancı zayıf olan , kadınlarımızı etkilemiyor. malesef , ibadetlerini yerine getirmeye çalışan, islam inancına sahip , hatta tesettürlü kadın kardeşlerimizide hedefine alıyor... çünkü feminizim bombası tıptı misket bombası gibi girilmesi zor hedefleride hedefine alıyor.. feminizim beyinleri karıştırıp, zihinleri kurcalayıp, sonunda kadınlarımıza KUTSAL AİLE SÖYLEMİNİ öldürtüp , tek birey tek başına ÖZGÜRCE yaşamayı hedef gösteriyor... BU HEDEF VE ÖZGÜRLÜKLER malesef KURAN A ve PEYGAMBER EFENDİMİZİN ( SAV ) bizlere KADINLARIMIZA önğördüyü bir YAŞAM TARZI DEĞİLDİR...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR