Türk Akımı ile ilgili önemli gelişme

TürkAkım şirketinden yapılan açıklamada, projenin sahibi konumundaki South Stream Transport B.V. adına ELC Group Inc. tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığına konuyla ilgili hazırlanan raporun sunulduğu belirtildi.

Raporun hazırlanma aşamasında proje faaliyetlerinin olası çevresel ve toplumsal etkilerini belirlemek, değerlendirmek ve belgelemek üzere çeşitli saha çalışmalarının yapıldığı belirtilen açıklamada, bu kapsamda Türkiye'de kamu kurumları, bölge sakinlerinin temsilcileri ve balıkçılık örgütleri gibi çeşitli paydaşların görüşlerine başvurulduğu kaydedildi.

Raporda, TürkAkım projesinin açık deniz kesiminin olası çevresel ve toplumsal etkilerine ilişkin bilgilerin yanı sıra olası olumsuz etkilerin giderilmesi ve olumlu etkilerin güçlendirilmesine yönelik önerilere de yer verildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"ÇED taslak raporunun yayımlanmasının ardından 21 Haziran tarihinde Türk makamları tarafından konuyla ilgili yirmi üç kurum ve kuruluştan oluşan İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) kuruldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ÇED raporuna ilişkin soru ve yorumları almak üzere 4 Temmuz tarihinde İDK üyelerinin katılımıyla bir toplantı düzenledi. Konuya ilişkin görüşlerin yazılı sunulmasının ardından taslak, gelen yorumlar doğrultusunda gözden geçirildi. Daha sonra İDK üyelerinin tamamının ÇED raporu konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığına olumlu görüş vermesiyle onay süreci tamamlanmış oldu."

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçen hafta Türkiye'ye yaptığı ziyaretinde, "Özellikle enerji alanında Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı ve Akkuyu Nükleer Santrali projelerini değerlendirdik. Haziran ayında Sayın (Recep Tayyip) Erdoğan ile TürkAkım Doğalgaz Boru Hattı'nın deniz kısmına start verdik. Bu proje ile ilgili bütün çalışmalar zamanında ve programa göre ilerlemektedir." ifadelerini kullanmıştı.

Proje kapsamında, her biri 15,75 milyar metreküp kapasiteye sahip iki boru hattı inşa edilmesi planlanıyor. İlk hattın Türkiye'ye, ikinci hattın ise gerekli teminatların alınması halinde Avrupa'ya doğalgaz ulaştırması öngörülüyor.