'Bugün de sahura kalkmayayım' demekten kaçının! Uzmanlardan uyarı var
Ramazan ayının evlerimize getirdiği bir başka maneviyat dolu güzellik ise, aileyle beraber oturulan sahur sofraları. Sahurun erken saatlerde yapılıyor olması nedeniyle bazı kimseler uyanmakta güçlük çekebiliyor. Fakat uzmanlardan uyarı var.
ABONE OLRamazan ayında sağlığın korunması için sahura gerekli özenin gösterilmesi ve günlük tüketimlere dikkat edilmesi ayrı bir önem taşıyor. Sahurun imsak vaktinden önce yapılıyor olması nedeniyle bazı kimseler uyanmakta güçlük çekiyor.
Ve çoğu zaman iftar sırasında veya iftardan sonra tükettikleri besinlerle bir sonraki günün orucunu tutuyor. Fakat uzmanlar, bunun sağlık açısından tehlikeler barındırdığını ileri sürüyor. Türk Böbrek Vakfı'ndan Diyetisyen Gökçen Efe Aydın ile vakfın başkanı Timur Erk, neden sahur vaktinde beslenilmesi gerektiğini okuyuculara şu sözlerle anlattı:
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş'tan Ramazan ayı öncesi 'Dayanışma' mesajı
SAHURDA NE TÜKETİLMELİ?
Türk Böbrek Vakfı Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın, “Ramazan ayında bireylerin yaş, cinsiyet ve fiziksel aktivitelerine göre günlük almaları gereken enerji, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral oranlarında herhangi bir değişiklik olmaz. Bu süre zarfında sağlığın korunması açısından yeterli ve dengeli beslenmeye devam edilmesi gerekir. Öğünler, sahur ve iftarda iki ana öğün ile iftardan sonra bir veya iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. İftara hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini hızlı bir şekilde yükselten beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler tercih edilmelidir” dedi.
AMAN DİKKAT! SAHURA KALKMAMAZLIK YAPMAYIN
Ramazan ayında oruç ibadetinin sahur ve iftar ile yerine getirilmesinin önemine değinen Aydın, “Oruç tutanların sahura kalkmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Sahura kalkılmadığında oruç tutan kişide açlık süresi en az 20 saati bulacaktır. Bu süre ise ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Açlık süresini aşağıya çekmek için sahura kalkmak sağlık açısından doğru olur” diye konuştu.
YETERLİ SU TÜKETMEK SON DERECE KIYMETLİ
Sağlıklı bir beden için su, tuz ve şeker tüketiminin önemine değinen Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ise “Yaptığımız tüm çalışmalarda yeterli su tüketimi ve kararında tuz ile şeker tüketimi konularına muhakkak yer veririz. Bu konular Ramazan ayında oruç ibadeti ile birlikte ayrı bir önem kazanıyor. Bu yıl ise Ramazan ayının ilk günü arifesi, 22 Mart Dünya Su Günü’ne denk geliyor. Bu sebeple özellikle su tüketimi konusunu dile getirmek isteriz. Bir yetişkinin günde ortalama en az 2 - 2,5 litre su tüketmesi son derece önemlidir. Ramazan ayında da bedenin susuz kalmaması için buna dikkat etmek gerekir. Ayrıca, hem sağlık için yeterli su tüketmek hem de su kaynaklarımızın bilinçli kullanımı konusunda gelecek nesillere örnek olmamız gereken önemli konular var. Bir tarafta vücudun tüm yaşamsal işlevleri için büyük önem taşıyan yeterli su tüketimi, diğer tarafta iklim krizleriyle tüm dünyanın yakından takip ettiği su kaynaklarının doğru kullanımı söz konusu. Su tüketimi ve kaynakların korunması için üzerimize düşeni yapmalı ve bu konularda bilinç oluşturmalıyız” ifadelerini kullandı.
TUZDA ÖLÇÜYÜ KAÇIRMAYIN!
Erk, şeker ve tuz tüketimi konusunda da ölçülü davranmak gerektiğini belirterek, “Sağlıklı bir yetişkinin günlük toplam alması gereken tuz miktarı 1 çay kaşığına denk gelen 6 gram kadardır. Ramazan ayında da aşırı tuz tüketimine dikkat edilmeli, ölçülü bir şekilde tuz kullanılmalıdır. Yine aynı şekilde şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar veya meyve tatlıları tercih etmekte sağlığın korunması adına önemlidir” vurgusunda bulundu.